Bencilliğin ön planda olduğu, bin bir entrika ve yalanların havada uçuştuğu, insanların kendilerini olduğundan farklı göstermekte uzmanlaştığı bu zamanlarda birilerine güvenmek ve hayatımıza almak gerçekten büyük cesaret gerektirir. Çünkü güvenmek riskli iştir. Doğru insana güvenirseniz, bir ömür dostunuz olur. Yanlış insana güvenirseniz üzülürsünüz ve bir ömür pişmanlığınız olur. “Ben kendimi sağlama alayım, en iyisi kimseye güvenmeyeyim” derseniz de olmaz. Çünkü güven ihtiyaçtır.

İnsanın en temel ihtiyaçlarından biridir güven. Hava gibi, su gibi, oksijen gibi çok gerekli bir şeydir. İnsanları hayata bağlayan, insanları birbirine bağlayan temel taşıdır. İnsan ilişkilerinin omurgasıdır, iskeletidir, her şeyidir…

Eee güven bu, kolay elde edilmez. Birinin güvenini kazanmak zordur. Öyle önüne gelene hemen güvenilmez, bu bir süreçtir. Zaman ister, emek ister, yaşanmışlık ister… Söylediklerinizle yaptıklarınızın örtüşmesi, verdiğiniz sözleri tutmanız gerekir. Verdiğiniz sözleri tutamadıysanız bile elinizden geleni yaptığınız konusunda kuşku olmaması gerekir. Çünkü güven; tam bağlılıktır, teslimiyettir. Kuşkunun, tereddütün olmadığı yerde güven oluşur. Güven ortamında olan insanlar mutludurlar, üretkendirler ve kendilerini değerli hissederler. Karşılaştıkları sorunlara her zaman bir çözüm yolu bulurlar çünkü kasıtlı olarak incitilmeyeceklerine inanırlar, bu yüzden pozitif, yapıcı ve barışçıl davranırlar.

Hayatın değişmez bir kuralı vardır; kazanmak zor, kaybetmek çok kolaydır. Birinin güvenini kaybetmek de çok kolaydır. Kazanmak için uğraşırsınız, didinirsiniz sonra bir yanlışınızla püfff! Uçar gider. Hiç bir şey eskisi olmaz. Güven ruh gibidir, terk ettiği bedene asla geri dönmez. Güvenin olmadığı yerde şüphe, şüphenin olduğu yerde mutsuzluk olur. Böyle sıkıntılı bir ilişki sürdürülemez. Kimse güvenmediği insanla bir arada olmak istemez.

Peki bir insanın güveni nasıl kazanılır?

İnsanlar hep güvenilir biri insan olmak isterler. Birileri onlara güvensinler, inansınlar isterler ama çoğu zaman bunu nasıl yapacaklarını bilmezler. Halbuki bunun çok basit ve etkili bir yolu vardır; hiçbir zaman hiçbir durumda yalan söylememek.

Güven ile güvensizlik arasında ince bir çizgi vardır. Güven, “O bunu yapmaz demek” değildir. Güven, “O bunu yaptıysa bile bir bildiği vardır” demektir. Size böyle güvenenler varsa çok şanslısınız, sakın güvenlerini boşa çıkarmayın.

Güven bu, olmazsa olmaz. Zamanında güvendiğiniz dağlara karlar yağmış olabilir, en güvendikleriniz  satmış olabilir. Üzülmüş, kırılmış, dost kazığı yemiş, ihanete uğramış, aldatılmış, yarı yolda bırakılmış olabilirsiniz, olsun. Hayatta bunlar var. Bütün yaşamınız böyle geçecek değil. Siz yine de insanlara güvenmekten vazgeçmeyin.  Unutmayınız ki güvenirseniz üzülebilirsiniz ama güvenmezseniz zaten üzülürsünüz.

Konu hakkındaki düşüncelerinizi aşağıdaki e-mail adresine veya instagram hesabına yazabilirsiniz. Diğer görüş ve önerileriniz için de yazabilirsiniz.

e-mail: [email protected]

İnstagram: b.bulut09