Ereğli’de 31 Mart yerel seçimi şöyle özetleniyor...

“ Efsane geri döndü “

Mecaz değil, gerçek anlamı ile bir “şehir” efsanesi !..

Halil Posbıyık ismi, Ereğli ile özdeşleşmiş bir isimdir.

Şimdi Halil Posbıyık, Ereğli TSO Başkanı Aslan Keleş’e “ Ben ağabey olmaya hazırım” diyor ya, bu “lafın gelişi” söylenmiş bir sözden ibarettir.

Halil Posbıyık, öteden beri zaten Ereğli’nin “ağabeyi” değil midir?..

***

Ereğli TSO Yönetim Kurulu Başkanı Aslan Keleş, Ereğli TSO Meclis Başkanı İlhan Yazıcıoğlu ve diğer yöneticiler, Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık’ı makamında ziyaret edip, “hayırlı olsun” dileğinde bulundu.

Belki protokol gereği, ancak, şık bir ziyaret, şık bir nezaket !..

Diğer yöneticileri bilmiyoruz ama, Aslan Keleş’in siyasi kimliği Ak Parti’lidir, İlhan Yazıcıoğlu’nun siyasi kimliği Ak Parti’lidir...

Bu isimler Ereğli ekonomisine yön veren, ya da “yön vermesi gereken” isimlerdir.

İşin şıklığı ve zerafeti burada zaten...

Hiçbir siyasi önyargı güdülmeden yapılan bu ziyaret ve hiçbir siyasi önyargı güdülmeden gösterilen bu kabul, Ereğli’ye güç katacak bir adımın başlangıcı olarak görülebilir.

Bu ziyaret sırasında Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık’ın öngördüğü çok önemli kriterler var...

Ayrıntıları haber sutunlarımızda yer aldığı için özetin özetini verelim...

“ Ereğli adına birlik-beraberlik çağrısı”

Ereğli adına bütün siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları ile işbirliği yapmaya hazır olduğunu kaydeden Halil Posbıyık, özellikle “işsizlik” konusuna değinerek, bu konuda TSO’ya düşen görevleri hatırlattı.

Belediyenin bu konuda kendi mevzuatı içinde hareket edeceğini belirten Halil Posbıyık, Ereğli Belediyesi’nin katkısının ne olabileceğini de açık açık söyledi.

Başta işsizlik olmak üzere Ereğli’nin sorunlarının çözümünde tüm siyasi partiler ve  STK’lar ile işbirliği yapmaya hazır olduğunu, bu konuda kendisinin öne çıkması gerekmediğini, geride kalıp “ağabeylik” yapabileceğini de üstüne basa basa vurguladı.

Herhalde “ Halil Posbıyık’ın egosu yüksektir” diyenlerin bu mesajı alması gerekiyor.

***

Bir de “kavga” meselesi var...

Halil Posbıyık geçmişte Türk Metal Sendikası’nın bir yöneticisinden kaynaklanan nedenlerle ortaya çıkan “tartışmalı” günlere atıfta bulunup, “ O günler geride kaldı, ne Türk Metal ile ne de başka bir sendika veya STK ile kavgalı değilim. Herkesle barışığım. Ancak, gereksiz yere kavga üretenlere de taviz vermem” diye niyetini beyan ediyor.

O zaman “ Halil Abi kriterlerini” şöyle özetlemek olasıdır...

“ Halil Posbıyık kavgayı sevmez, kavgadan da kaçmaz”

İyisi mi, ne kavga olsun, ne de kavgadan kaçılsın.

Ereğli dediğin, “ Sevgi, Barış, Dostluk Kenti” değil mi ?..

Ereğli’ye “kavga” değil, el ele, gönül gönüle, yürek yüreğe ileriye doğru yürümek yakışır.

Umarız, TSO ziyareti bu yönde örnek bir başlangıç olacaktır.