Sevgili Okuyucular, bugün kendimce çıkarmaya çalıştığım seçim analizlerine ara vermek istedim; bilmiyorum çıkarımı yaptığım konulara dikkat eden var mıdır yok mudur ama ben elimden geldiğimce dilim döndüğünce kendi çıkarımlarımı sizlerle paylaşmak istiyorum. Umarım dikkat edenlerdensinizdir.

Şimdi başlığım kendini belli ediyor; belki birebir seçimle alakadar bir kelam değil ama “ İFTİRA “ ya siyasette çok fazla yer vardır. Olmayanı olmuş gibi gösterenler hatta suçlamalar ve daha niceleri… En vahim olanı ise photoshop ( fotoşop) ‘lu gerçek olmayan fotolarla insanlara iftira atmak; hiç adil olmayan kirli bir harekettir. Bu kadar çok ileri, kirli bir yere kadar gitmiş ki bu durum; karı kocanın kendi fotolarıyla bile böyle gerçek olmayan fotoğraflar yapıyorlar. Çamur at izi kalsın; ya tutarsa? Zafere giden her yok mübah mıdır? Bu bize uygun ya da makul gelmese de bazıları için her yol mübahtır. Bunlar Machiavellist takılırlar; her şey uygundur onlar için. Bazıları bunu kabul eder ve ben bunlara saygı duyarım. Ama çoğu da onlar için her yol mübahtır ama bu tavırlarını kabul etmezler.

Ben esasında bu başlığı pek siyasi odaklı yazmamıştım ama mevcut siyasi süreç ister istemez beni bu düzlemde de yorum yapmaya tetikledi. Toplumda günlük hayatımızda, arkadaş – dost ortamlarımızda bu tarz ithamlarla karşı karşıya kalabilirsiniz; hatta mutlaka kalmışınızdır. Demediğiniz sözü dedi gibi anlatırlar, yapmadığınız şeyi yaptı derler; derler de derler ama kimse sormaz cidden böyle bir şey oldu mu diye. Kafasında sinsi plan yapan insanlardan nefret ederim zaten ve o kafasında kurguladığı şeye ulaşmak için yapmayacağı şeyi olmayan tipleri de sevmem. Onlar için başkasının önemi yoktur ya da cidden içindeki hırs, ego siz ne derseniz deyin onun gözünü boyamıştır. Alakası olmayan durumu bile bambaşka şekilde kurgulayıp söylemlerde bulunabilirler. Bu da bazen yaftalamak olur, bazen kurgulamak, bazen paranoya çoğu kez de iftira. 

İnsanlar arası laf taşıyarak, olmayanları oldu gibi anlatarak hayatlarını devam ettiren bir kitlenin olduğunu hepimiz bilmekteyiz. Bu insanlar bu durumlardan beslenir ve çıkar elde ederler; anlayacağınız kaostan beslenirler. Mutlaka hepiniz de böyle şeyler yaşamışınızdır. Ben bu tarz insanları kınıyorum; aradaki olmayan lafları ya da biri beş olarak anlatan, taşıyan insanlarında bir gün kendi pisliklerinde yok olacağına da inanmaktayım. Bana da çok iftiralar attılar; yazdığım her kelama anlam yüklemeye çalıştılar, hareketlerimden çıkarım yapmaya ve daha niceleri… Ama her zaman dediğim bir söz vardır; yüz yüze gelebileceğim insanlara özel olarak satırlardan dolaylı mesajlar yollamam. Her neyse Rabbim iftiradan uzak bir hayat nasip etsin inşallah.

**

TEİAŞ 1.İletim Tesis ve İşletme Gurup Müdürlüğü, İkitelli Trafo Bakım Ekibinde çalışan dayım Gürol Camcı geçirdiği iş kazası sonucunda 28 Ekim 2011 tarihinde vefat etmişti. Dayımın anısına TEİAŞ yetkilileri onun ismini trafo merkezine vermişler. Daha yeni öğrendik; emeği geçen tüm yetkililere ben ailem adına teşekkür ediyorum. Dayımı belki bir trafo bizlerden aldı ama başka bir trafo da ismi yaşayacak ve ölümsüz olacak. Rabbim hiçbir kimseyi, aileyi iş kazasıyla sınamasın; ailelerinizden uzak tutsun inşallah.