Zonguldak’ta bazı kurum başkanları veya kurum amirleri, “abonelik” ve benzeri konularda basını yokuşa süren bir tavır içinde bulunuyor.

Karnı ağrısa basına koşan bu kurum başkanları veya amirleri, abonelik tekliflerine karşı kırk dereden su getiriyor, “tasarruf” tedbirlerinden falan söz ediyor, bir tek ağlayıp-sızlamadıkları kalıyor...

Amenna !..

Zonguldak’taki gazete sahipleri veya yöneticileri kimseyi zorla abone yapmak istemiyor zaten...

Olan olur, olmayan olmaz...

Ne var ki, aynı kurum başkanları veya amirlerinin yönettikleri kurumlarda “savurganlık”, hatta bazılarında “yolsuzluk” dizboyu olunca durum değişiyor elbette...

Bu ne perhiz, bu ne turşu !..

Mesela...

Şehrimizde çok bilinen bir kurumun yönetiminde bulunan bazı zevat, gazetelik abonelik tekliflerini “tasarruf” gerekçesi ile geri çeviriyor ama, bir de bakıyorsunuz aynı kurumda 200 bin liralık bir usulsüzlük nedeniyle soruşturma açılmış...

Mesela...

Bir de bakıyorsunuz, gazetelere ve gazetecilere ters bakan bazı kurum başkanları “seminer” adı altında yılda 5 kez 5 yıldızlı otellerde gününü gün ediyor, tasarruf-masarruf dinlemiyor...

Mesela, yolsuzluk söylentileri ayyuka çıkmış bazı belediye başkanları, kendisine yakın bazı işadamlarına bol keseden ulufe dağıtıyor...

Örnekleri çoğaltmak olasıdır...

O zaman biz de onlara şöyle seslenelim...

Ey seminerci başkanlarımız !..

Ey yolsuzlukta sınır tanımayan kurum başkanları !..

Ey “araç kiralama uzmanı” belediye başkanları !..

Bırakın bu ayakları !..

Ya olduğunuz gibi görünün...

Ya da göründüğünüz gibi olun...

Basından değil, “yolsuzluktan” tasarruf etseniz daha iyi olacak.