Kar yağdı.
Hoş geldi.
Sefa geldi.
Her yer beyaz.
Beyaz rengi çok severim.
Beyaz benim görünen karakterimdir.
Beyaz rengi tanımlarsak.
Beyaz saflığın, yeni başlangıçların ve barışın rengidir. Bozulmamış, değerini kaybetmemiş ve kutsal sayılan kavramlar beyaz renkle temsil edilir. ... Bunun yanı sıra istikrarı ve devamlılığı da temsil ettiği için beyaz rengin kullanıldığı ofislere  daha güven verir.
Beyaz rengi seven insanları tanımlamak gerekirse bilge, aydın, düşünmeyi seven, hayal dünyası geniş ve soğuk kanlı sıfatları yeterli olabilir.
Çok seven ve çok sevilen.
Sevdiğine değer veren olarak da tanımlayabiliriz.
Her ne kadar benim ofislerim  hep kahverengi ağırlıkta olsa da.
Beyaz vazgeçilmezimdir.
Beyaz benim içimi aydınlatır.
Ferahlık verir.
Sevmemi sağlar.
İçimdeki romantizm coşar.
Devamla.
Karın romantiğini yaşamak yazı başlığımız.
Acaba Zonguldak kar yağışının romantizmini yaşayabildi mi ?
Sorumuz bu.
Zonguldak karla tanıştı.
Yaşadı.
Yaşıyor.
Kar yağışı Cumartesi  akşamı başladı.
Pazar günü devam etti.
Pazar gecesi  ise sabaha kadar devam etti.
Fırtına da işin ilginci.
Kuru yük gemisi bile ortadan ikiye bölündü.
Varın düşünün fırtınanın gücünü.
Zonguldak son yılların en ağır kış şartı ile tanıştı.
Pazar günü evden zor çıktım.
Araç  kullanmak ne kelime.
Yürüme  devam ettik.
İşlerimizi tabi ki gördük.
Ve dün pazartesi.
Zonguldak adına bir felaketti.
Araçlar çalışmıyor.
Her yer kar.
Şehir merkezi felç.
İlçeler sıkıntılı.
Beldeler mahsur.
Kırsal ise felaketin felaketi.
Ve bununla birlikte.
Yollar açılmıyor.
Elektrik yok.
Su yok.
Sorun büyük.
Kar bizi resmen esir aldı.
Kar esareti yaşıyoruz.
Bir yanda kar romantiğini yaşarken.
Her yerin beyazlığı.
Beyaza bürünmesi.
İçimizi kıpır kıpır ederken.
Bir tarafta da karın getirdiği işkence.
Sorun.
İşe gidememe.
Tam bir saatte konutumuzun önünden çıkabildik.
Hem de ne çıkma.
İterek.
Yorularak.
Araç batarak.
Çıktık.
Aracın yarı ömrü gitti.
Ne balata kaldı.
Ne baskı kaldı.
Ne fren.
Konumuza dönersek.
Belediyeler çalışıyor.
Hem de yoğun.
Haklarını verelim.
Allah razı olsun.
Gece ve gündüz 24 saat mesai yapılıyor.
Ama o kar.
Yoğun kar.
Hiçbir şey elden gelmiyor.
Yol açılıyor.
Bir saat sonra tekrar doluyor.
Buna ne yapabilirseniz?
Hiçbir şey.
Zonguldak kar esaretini.
İşkencesini.
Pazartesi günü devamlı ve sürekli yaşadı.
Bizim sevdiğimiz romantizm bitti.
Esaret başladı.
Su yok.
Elektrik hiç yok.
Yollar kapalı.
Gerginlik had safhada. 
Daha ne olsun.
Dün kar yağışı ince ince devam etti.
Yükseklerde kar çok.
Şehir merkezinde  eridi.
Bugün belki çok daha iyi olur.
Çabuk erir.
Normale döneriz.
Dönmeliyiz.
Romantizm  maalesef esarete döndü.
Romantizm yaşarken.
Romantizm duvara tosladı.
Artık  bu yıl için yeter diyelim.
Kar olmayan bir hayat ile yola devam edelim.
Zonguldak dört mevsimi yaşayan bir kent.
Kış kışlığını gösterdi.
Ama yoğun gösterdi.
Beyaz rengi seviyorum.
Kar yağışını seviyorum.
Romantizm vazgeçilmezimiz.
Kar esaretine ise artık dur deme zamanı geldi.
Bugünlük nokta….