Medyada zaman zaman  bazı Yargı kararları  ilgi çekmesi için bilerek veya bilmeyerek farklı lanse edilerek haberleştirilmektedir.Bu tür haberlere konu  ilgili yargı kararlarını şöyle bir okuduğumuzda işin aslının medyada aktarıldığı gibi olmadığı  hukukçularca rahatlıkla anlaşılabilir ise de vatandaş yanlış yönlendirilebilmekte,bu tür haberler bazen çok ciddi hak ihlallerine dahi sebebiyet verebilmektedir.

                     Örneğin bu günlerde  ciddi haber kanallarında dahi haber olarak  “emsal karar,kaynanaya hakaret etmek kusur değil”  “kaynanaya hakaret etmek boşanma nedeni değil” gibi  verilen haberlere konu Yargıtay kararının içeriğine baktığımızda Yargıtay  aynen “mahkemece kadına yüklenen kusurlardan eşinin ailesine hakaret etmesi vakasına dava dilekçesinde davacı erkek tarafından dayanılmadığı ,bu nedenle bu vakanın davalı kadına kusur olarak yüklenemeyeceği” demiştir. Yani Aile Mahkemesi kadına ,erkeğin ailesine hakaretten kusur vermiş ama davacı erkek dava dilekçesinde zaten böyle bir iddia dile getirmemiştir. Daha anlaşılır ifade edersek Yargıtay davacı erkeğin ,eşim benim anneme hakaret etti diye bir iddiası bulunmamaktadır.Dolayısıyla  Yargıtay , ilgili Aile Mahkemesine  “kadına böyle bir şey yaptın diye kusur veremezsin çünkü erkeğin böyle bir iddiası yok”  demektedir. 

Aynı karada Yargıtay; “kadının erkeğe ve ailesine saygısızlık etmesine yönelik eyleminin ise davacı erkeğin ailesinin, kendisi ne yönelik şiddet hareketleri  ve hakaretlerine tepkisel nitelikte olduğu ve bu vakıaların da kusur olarak yüklenemeyeceği anlaşılmaktadır.” Demekte ise de burada “hakaretten” bahsetmemektedir.Zira hukuken  “Saygısızlık” başka “hakaret” başka bir şeydir.Saygısızlık, “hakaret” boyutuna ulaşmamış olabilir.Dolayısıyla bu karardan “kaynanaya hakaret etmek kusur değildir.” şeklinde bir anlam çıkmamaktadır.