Siyaset hayatı aslında başlı başına bir kibir denizi.İçinde boğulmadan yüzenler ne yüce gönüllü insanlardır. Eski saltanat günlerinde padişahın Cuma Selamlığını çıktığı gibi arada halkın arasına karışıp hep aynı ceketi giyen siyasiler yok mu aklıma hep ünlü Antik Yunan filozof SOKRATES’i getirir. 

   Yunan felsefesinin kurucularından biri sayılan bu bilge insan kendini şöyle tanımlamıştır. “Bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğimdir”. Eski Türk filozoflarının da benzer sözleri var. Tevazu onlara sonradan eklenen bir özellik değil doğuştan gelen bir genetik miras. Tıpkı kötü huyun atadan kopyalanması gibi. 

    Sokrates; M.Ö 400 lü yıllarda yaşamış ve günümüze dahi ışık tutacak derin sözleri biriktirmiş bir filozof. Sokrates; yaşadığı Antik Yunan’da günlerden bir gün çarşıda dönemin yöneticilerinden birini görür. Her gün şık kıyafetler giyip halk arasına pek karışmayan ve halkın arasına girdiği zamanda sürekli yanında korumaları ve şak şakcılarıyla dolaşan bu siyasetçi bu kez eski ve üstü delik bir ceketle ve etrafında fazla maiyeti olmadan geziyordu.

  Ünlü filozofu gören yönetici siyasetçi hemen ona yaklaşıp “bak nasıl da halkın arasında ve onlar gibi delik elbise ile geziyorum” geyiği söylemek üzere iken ünlü filozof SOKRATES ; “ giysindeki delikten KİBİRİNİ görüyorum” der. 

   İşler kötü gittiğinde yada seçimler yaklaştığında bu tip !!! siyasiler birden şirinleşirler. Oysa onlar için halk; yalnızca “alt tabakada ve kullanılmaktan başka bir rolü olmayan basit sıradan tiplerdir”. Hatta Firavun’a  İsrailoğulları sorulduğunda “onlara ben bakıyorum, yemeklerini ve yatacak yerlerini temin ediyorum” diyecek kadar kibre bulaşmıştı. Oysa o beceriksiz Firavun temelinden son sütununa İsrail oğullarının amele olarak çalıştığı büyük görkemli SARAYDA yaşıyordu. Dağıtımdaki adalete bakın ki sarayın altındaki yemekhanede her gün 10 bin İsrail oğluna yemek dağıtılıyor ve onlara hallerine şükretmeleri öğütleniyordu. 

   Devlet imkanları size verildiğinde “lütuf görenler” kendilerine o kaynakları HAK olarak görebiliyor. Ve bu konuda hem arsız hem de kibirli davranıyorlar. 

    İşte bu yüzden ben siyasilerden hiç haz etmem. Benim için DEVLET ADAMLIĞI önemlidir. Çeşmenin başına geçtiğinde kana kana su içen değil çeşmenin başında susuzluktan dudağı kuruyan adamdır DEVLET ADAMI . Diğeri kibirlenir ve çeşmeyi yakınlarına paylaştırır. Eğer çok acırsa birkaç yudum suyu size bağışlayabilir. Bu da onun ne kadar ALİ CENAP olduğunu değil KİBRİNDEN  böyle davrandığını gösterir.