Uzun zamandır yapımı gündemde olan.
Tam 11 yıldır bitmeye bir yol.
Tünel.
Viyadük.
Sahil yolu.
İkinci makas bölgesinden başlayan.
Bağlık tüneli ile devam eden.
Kapuz tünelleri.
Sonra sahil yolu.
Uzunkum kavşağı.
Kilimli ilçesine  giriş kavşağı.
Çatalağzına  devam eden süreç.
Ve bugünlerde artık asfalt çalışması başladı.
Kilimli sahilinde tam 3.5 KM. yol.
Dubel.
Hafriyat çalışmaları da devam ediyor.
Hafriyat çalışmalarının da denize  dökülmesi maalesef üzüntü verici.
Yüklenici firma yakın olsun.
Maliyet azalsın.
Çabuk bitsin adına.
Deniz döktüğü iddiası ortada çok güçlü duruyor.
Deniz çamur gibi.
Bunun başka izahı var mı?
Yok.
Sahil yolu.
Tüneler.
Viyadük yol.
Kavşaklar.
Yılsonuna kadar ışıklandırma dahil biter düşüncesindeyiz.
Zonguldak trafiğini yüzde otuz rahatlatacak bir proje start alıyor.
Zonguldak bazı basın kuruluşu ve bazı haber ajansları bu yolu habersiz kaldıklarında devamlı haber yapıyorlar.
Sıklıkla aynı sloganı görüyoruz.
Yol beş dakika.
50 yıllık rüya vb.
Rüya derken.
Hayal derken.
Birileri bu yolda  reklam amaçlı mangal yaparken.
En sonunda yol bitiyor.
Hele şükür.
Çok gecikmiş bir çalışma hayat buluyor.
 Hem de yıllarca.
Hayırlı ve uğurlu olsun.
Bizler abartmayalım.
Olması gereken oluyor.
Geç oluyor.
Ama iyi hizmetler olacaktır.
Geçmişten bugüne emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.
 Zonguldak basını da bu konuda üzerine düşeni yapmıştır.
Hatta bir  veya birkaç tünele ( ZGC 1veya 2) tüneli bile diyebiliriz.
Neden olmasın?
Bunu da sesli düşünelim.
Bu düşüncelerle yolumuz,tünelimiz, viyadüklerimiz ve  kavşağımız hayırlı ve uğrulu olsun.
İÇİMİZDEKİ  KISIR DÖNGÜLER 
Zonguldak basını geçmişten bugüne.
Bir türlü içlerinde birlik ve beraberliği yüzde yüz sağlayamadı.
Geçmişteki kısır döngüleri biliyoruz.
Geçmişten bugüne gelen süreç hep kavga, gürültü ve kısır çekişme olmuş.
Bugüne geldiğimizde bu kısır döngü normale dönmeye başladı.
En azından yüzde olarak, yüzde doksan civarında.
Kendi adımıza kavgaya değil.
Birlik ve beraberliğe önem veriyoruz.
İşimizi yapmaya çalışıyoruz.
Özde ile yol alıyoruz.
Ortaya  mesleğimiz adına eserler, Zonguldak adına katkılar, İlimizin büyümesi ve gelişimi adına çaba ve gayretler, eksiklikleri görme, yapılamayanların yapılması, kamuoyunun aydınlatılması, bilgilendirilmesi, tabi ki doğrular ışığında.
En büyük çalışma hedefimiz ve yol haritamız budur.
Böyle düşünenler bizle beraber, düşünmeyenler zaten aramızda olamıyor. 
Kavga ile prim almaya çalışanlarla yolumuzu  her zaman olduğu gibi ayırıyoruz.
Ya da uyarılarımızı yapıyoruz.
İş  ahlakı ve mesleğe saygı duyamayanlarla zaten hiç işimiz olmaz.
Kendi kriterlerimizle yol alıyoruz.
Basın ahlak esasları önceliğimiz.
Basın görevimizi de hakkaniyetle yapmaya devam ediyoruz.
Eleştirilerimiz bazen sert.
Bazen orta sert devam ediyor.
Ama şurası kesinki hiç yalan habere imza atmadık.
Defalarca birileri gibi özürler dilemedik.
Zonguldak’ta kamu tarafından  bir basın kuruluşu yalanlanması bile ne kadar esef verici.
Üzüntü verici.
Allah hiç kimseyi  mesleğimizde dolaylı ve dolaysız  hiçbir zaman  bu duruma  düşürmesin.
Bugüne geldiğimizde işte böyle kırpıntılar yok mu?
Eski alışkanlıkları devam ettirmek isteyen yok mu?
Yenileri eklenmek istemiyor mu?
Hem de çok.
Sanal kahramanlar.
Sözde kabadayılar.
Kavga olsun.
Hareket olsun.
Heyecan olsun.
O desin.
Bu desin.
Diyen yok mu?
Çok var.
ÇOK.
Tabi ki dedikodudan beslenenleri de unutmayalım.
Bugünlerde basında bazı yozlaşmış tartışmaları da hep beraber izliyoruz.
Tartışma içinde olanlar.
Bunu da yüzölçümümü genişleterek yazıyorlar.
Çiziyorlar.
Sanal gösteri yapıyorlar.
Herkese bulaşıcı hastalık gibi bulaştırıyorlar.
Sonuç.
Ortada herkesi rahatsız eden bir durum ve konum.
Bu rahatsızlık üst düzey isimlere kadar yansıyınca.
Ortalık da.
Basın adına .
Çok olumsuz bir durum oluşuyor.
Basını izlemiyorum.
Okumuyorum.
Ya da az okuyorum.
Herkes kendini düzeltsin.
Zonguldak basını kötü.
Bürokrasi basından dert yanıyor.
Basını beğenmiyor.
Şikayete kadar giden bir süreç
Ve basın toplantılarında ise basın mensuplarının sorduğu sorularda Zonguldak basını sorulması.
Basın kuruluşlarını şikayet edenler.
Ne ararsan var.
Sonra da kendi kendimizi şikayet  eden bir durum ve konum.
Bugün şikayet edenler.
Yarın şikayet edileceğini de bilmeli.
Bugün basını konuşanlar.
Bazı ayrımları açık ve net yapmalı.
Özde ile sözdeler ayrılmalı.
Bununda adı konmalı.
Sözdelerden bahsederken.
Özdeler karıştırılmamalı.
Ayrım açıkça yapılmalı.
Hiç ilgimiz yokken.
Hiç bizlerle alakası yokken .
İşin içine çekilmemiz.
Çok da hoş olmuyor.
Sonra bu durumu temizlemek adına ter döküyoruz.
Ve burada aslında halen daha ortada kalan.
Kimsenin sahip çıkmadığı.
Kimliği belli olmayan .
İsmi konulmamış.
İnternet haber sitelerinin başı boş bir şekilde nerede olduğu belli olmayan ‘’mayın’’ ateşli bomba gibi ortada  dolaşması.
Kimin olduğu belli olmayan siteler.
Kimliksiz.
Adı yok.
Sanal isimler.
Arasan da bulamıyorsun.
Burada ki kendini medya sanan sözdeler dediğimiz gibi ortada cirit atıyor.
Bilgi kirliliği de buradan çıkıyor.
Kurumsal yapıları olmayan bu sitelere itibar etmeyin.
Yasa inşallah Ekim’de çıkacak.
Fakat vekiller bu konuda bilgisiz.
Hepsine hatırlatıyoruz.
İnternet haber siteleri bugün adına gazete vasfı taşımıyor.
Ama gazete gibi kendilerine vitrin yapıyorlar.
Yok böyle bir şey.
Yazılı basın gazetelerin internet siteleri tabi ki  kabulümüzdür.
Kurumsal haber sitelerine varız.
Ama kimliksiz.
Ne olduğu belli olmayan gazetecilik yerine herkese çamur atan.
İftira atan.
Kendini böylece gündem de tutmaya çalışan  kimliksizlere yokuz.
İnşallah artık Ekim ayına geri sayım başladı.
Sadece sosyal medya düzenlemesi değil.
İnternet haber siteleri ile ilgili gazeteci vasfı taşıması adına gereken yasalar çıkarılmalı.
Bizlerde  yakın geçmişte çok destek verdik.
Maddeler belli.
Açık ve net.
Daha da yararlı ve faydalı çalışmalara ülkenin en büyük örgütü Türkiye Gazeteciler Federasyonu ( TGF)  olarak katkı da vermeye hazırız.
Genel başkanımızın dediği gibi.
Bu utanç.
Yüzkarası.
Durum düzeltilmeli.
İnşallah diyelim.
Ülkeye geneli sorun olan bu durum.
Mecliste yasallaştırılarak.
Gerekli düzenlemeler yapılarak.
Yasal bir çerçevede adı konularak.
Kimliği verilerek.
Gazeteci vasfı taşıması sağlanarak.
Düzenleme yapılmalı.
 Herkes değil.
Sadece gazeteci olanların imtiyaz sahibi olduğu haber siteleri yayında olmalı.
 Nokta.