Özellikle küçük kentlerde bir gazetenin köşe yazarlığını yapıyorsanız veya az çok gazeteci olarak tanınıyorsanız her seçim öncesinde/ sanki siz geleceği gören biriymişsiniz gibi, “ya adaylar kim olacak diye sorarlar veya seçimi hangi aday alacak diye ….

  Açık seçik yazalım hiç birimizin geleceği bilme gibi bir özelliği yok. Yalnızca halkın arasında daha sık bulunduğumuzdan, onların duygu ve düşüncelerini bire bir öğrendiğimizden çok daha mantıklı analizler yapıyoruz. Kime kızgınlıkları var, hangi isme güveniyorlar, siyasileri nasıl değerlendiriyorlar gibi önemli konular noktasında parti genel merkezlerinden çok daha objektif bilgiye sahibiz. Gelin görün herkes bize bu konuda mutlaka bir şeyler sorar ama siyasi parti genel merkezleri, siyasi danışmanlar ( bu zavallılara kim ne danışacak kadar bitmişse ? ) ve kentlerin sorumlu milletvekilleri tek bir soru sormazlar ….Ylda 2 kez geldiğin kentin siyasi analizini nasıl yapıyorsun, kimle birliktesin, hangi parametrelere göre değerlendirme yaptın, sorularının karşılığı bir çok seçimde başarısız olan isimlerdir. 

  Kentin işlek iki caddesinden biri olan Soğuksu’da eş dost sohbetlerinde aynı sorularla karşı karşıyayız. 

Esnaf Kemal soruyor, kimler aday oluyor?

Emekli Rıfat merakla, burada seçimi kim alır?

Pazarcı Osman, bizim aday belli oldu mu?

Maden işçisi bir genç, yeni yüzler aday oluyor mu? 

Yaşlı İbrahim amca heyecanla, şehrin kaderi değişecek mi? 

İşsiz Caner ümitsizce, yeni başkan yeni istihdam sağlar mı? 

En sonunda çaycı Mustafa net konuşuyor, ( ….) aday olursa diğerlerinin hiç şansı yok .

Esnaf günlük 200 lira ciro ya yapıyor ya yapamıyor. 

Emekli eski emekli olanlardan ise 1800 lira, yenilerden ise 1180-1280 arası maaş alıyor. Maden işçisi çift asgari ücret alıyor 3200 lira.

İşsiz ; babasının yada hayatta ise ninesinin/dedesinin eline bakıyor. 

Çaycı Mustafa eski günleri özlemle arıyor. Çay ısmarlamak için insanların biriyle yarıştığı günlerden, biri gelse de bize çay ısmarlasa günlerini görmek hüzün verici. 

  10 aylık enflasyon yüzde 22.5. Asgari ücretin 603 liralık kısmı buharlaştı son iki aydaki anormal zamlar yüzünden. Sürdürülebilir bir ekonomik programımız yok, olsa her ay yeni bir YEP ( yeni ekonomik program) açıklanır mı? Tüketim ekonomisine lanet okuduğumuz halde hala üretim odaklı bir büyüme stratejimiz yok. İsraf en önemli kamu açığını yaratan unsur, hala dur denebildi mi? Hayır. Seçimler için ne kadar siyasi parti yardımı yapılacak hazineden? Üstelik devlet kaynakları ayrıca ve fütursuzca harcanacak. Büyük konvoylar, toplu açılış törenleri ve debdebe ….

  Kim kazanır bilemiyorum ama yukarıda adını ve mesleğini yazdığım hiç kimse kazanamayacak o kesin ….