Var mı sizin de tanıdığınız klavye delikanlıları? Malum sosyal medyada sürüsüne bereket var onlardan; kâh oraya laf gönderiyorlar kâh bilmem nereye. Hem de öyle böyle yazmazlar; sert söylemler, kaba kelimelerle yaparlar bu çemkirmelerini. Klavye başındayken kimseden de korkuları yoktur; hele bir de isimlerinin olmadığı çakma isimle yardırıyorsalar kimse durduramaz onları. Gerçi onlar isimleri çakma olunca bulunmayacaklarını zannediyorlar ama neyse…

Hele ki şimdilerde seçim dönemindeyiz; durdurun durdurabilirseniz bu arkadaşları. Sıfır araştırma, sıfır nezaket, sıfır saygı Allah ne verdiyse yazıyorlar yardıra yardıra. Dün üslup konusundan bahsetmişim sizlere burada da ciddi önemlidir üslup. Anneler gününde bir olay yaşadım; sizlerle de paylaşayım. Sosyal medyayı kullananlar bilir “ history” de bir yazı paylaştım.

“ Düşünsenize seçimler istediğimiz şekilde sonuçlanmış; ben de Peri bacalarına Çirkin Yazar Güzel Sever isimli ikinci kitabımın yazımını bitirmeye gidiyorum ve sonra kitabımı basıyorum.” 

Bu yazımı görerek çok uzun zamandır irtibat halinde olmadığım bir ara tiyatro ekibimde olan Siyasal Bilimler okuyan bir kadın arkadaşımız; “ Çok beklersiniz” yazmış ve yanında yumruk, alaycı emojiler koyarak kendince şaka yollu bir cevap vermiş. Ben de onun şaka yollu cevabına “ Sen de liderin kadar naziksin, iyi geceler” yazıp cevapladım. Sonra ne mi yazdı; “ Sen de liderin kadar karaktersizsin.” Daha da uzatmanın anlamı yoktu engelledim ben de. Durup dururken mevzuya giren kendisi ve hayatım da hiç oturup siyasi bir mevzu konuşmadığım biri olduğu gibi yaklaşık bir senedir de herhangi bir şekilde muhatap olmadığım biri. Bu belki çok basit bir örnektir daha nicelerine şahit oluyoruz. Burada aslında en çok dikkat etmesi gereken kişiler siyasetçiler, liderlerdir. Onların öfkesi kendi seçmenine yansır, onların daha saygılı daha naif hali de kendi seçmenine kadar yansır diye düşünüyorum. Siyasette kaba söylemler, argolar hiç yakışmayan hareketlerdir; kavgayı, şiddetti zaten düşünmek bile istemiyorum. Tartışmanın, zıt düşünceleri savunmanın da bir üslubu vardır; bunlara daha duyarlı olmak tüm insanlarımız için en iyisidir. Zamanında bu ülkede kardeşi kardeşe, millet diyenlerle ulus diyenleri birbirlerine düşman ettiler, çok canlar yandı; bugün hoşgörü ve nezaketten uzaklaşmamak lazım. Özellikle kadınlarla ve çocuklarla diyalog halindeyken en az iki kat daha dikkat etmemiz gerekmektedir.  

**

Herkesin
Bir umudu vardır,
Bir savaşı,
Bir kaybedişi,
Bir acısı,
Bir yalnızlığı,
Bir hüznü…
Çünkü herkesin bir gideni vardır,
İçinden bir türlü uğurlayamadığı…

Turgut UYAR’ın efsane şiirlerinden biriyle veda etmek istedim sizlere; önyargısız bir ortamda okunan şiirler insanlara anlık bile olsa bazı hisler hissettirirler.

Günün Sözü: Eskiden sadece kışlar soğuktu. Şimdi ise, İnsanlar soğuk, Yürekler soğuk. – Cahit ZARİFOĞLU