Ali Bektaş'ın en büyük hayaliydi…

Kozlu Deresi "mavi" akacak, etrafında insanlar oturacak, içinde Venedik misali gondollar yüzecekti…

Ali Bektaş Kozlu'da kaç dönem belediye başkanlığı yaptıysa hep bunu bildi, bunu söyledi...

Olmadı gitti…

Aslında bir önceki Kozlu Belediye Başkanlığı döneminde dere ıslah projesi hazırlandı, Ankara'da ilgili makamlara sunuldu, eğer yanılmıyorsak, projenin onayı da alındı.

Ali Bektaş Zonguldak Belediye Başkanlığına aday olunca, merhum Ertan Şahin de Kozlu Belediye Başkanlığına aday oldu, seçimi kazandı, ilk icraatı Ali Bektaş'tan devraldığı projeyi geliştirip daha kapsamlı bir proje için çalışmak oldu.

Genç yaşta aramızdan ayrılan, rahmetle yad ettiğimiz Ertan Şahin'in ömrü vefa etmedi.

Daha sonra görevi devralanlar, "dere ıslahı" ile falan ilgilenmediği gibi, belediyenin elini kolunu bağlayan ve iş yapamaz duruma getiren bir "icraatın" müsebbibi oldular.

Gider ayak kesilen "trilyonluk" faturaların incelemesi yapıldı, Kozlu Belediyesi Meclis Araştırma Komisyonu konuyla ilgili raporunu hazırlayıp, Belediye Başkanı Ali Bektaş'a sundu.

Şimdi bu rapor Ali Bektaş'ın masasında duruyor.

Akibeti nasıl olacak bunu kimse bilmiyor.

Ancak, seçimden önceki son dönemlerde Kozlu Belediyesine "en çok fatura kesenler" arasında bugünkü Belediye Meclisi üyelerinden bir isim de bulunuyor.

Kozlu Deresi'ne geri dönelim…

Şimdilik "mavi" akmıyor, üstelik her yağmurda dolup taşıyor, Kozlu'yu su basıyor ama, Ali Bektaş bu hayalinden vazgeçmiş değil…

Aslında teknik bir konu, bize söz düşmez ama, eğer Kozlu Deresi "ıslah" edilecekse, taşkınları önlemek üzere öncelikle bir "derivasyon" çalışması yapılması gerektiği aşikar…

Ayrıca daha pek çok teknik çalışma ile dere suyunun temiz (mavi) akmasını sağlamak olasıdır.

Bunun örneği vardır…

Eskişehir Porsuk Çayı…

40 yıl önce Kozlu Deresi'nden daha bulanık akan Porsuk Çayı, yıllar önce Ali Bektaş'ın hayalindeki akarsuya dönüşmüştür.

Gerçi, seçimden önce içi boşaltıldığı söylenen Kozlu Belediyesi'nin mali tablosu nedeniyle Ali Bektaş'ın kafası Kozlu Deresi'nden daha bulanık ama, Ak Parti Zonguldak milletvekilleri ile Ak Parti il ve Kozlu ilçe teşkilatlarının Ankara üzerinden Kozlu Belediyesine sağlayacağı güçlü ekonomik destek, bu hayalin gerçekleşmesini de sağlayabilir.

Eğer öyle olursa, Ali Bektaş”ın en önemli seçim vaatlerinden biri gerçekleşmiş olacağı gibi, Kozlu halkı için yeni ve örnek bir yaşam alanı daha açılmış olacak.

Öde KDV'yi, al faturayı !..

"Hayali fatura" tartışması halen devam ediyor.

“Olmuştur - olmamıştır” tartışması…

Hayali fatura konusu "hayali" de olabilir…

"Zonguldak'ta böyle şeyler olmaz, koskoca ünvan sahibi insanlar böyle şeylere tenezzül etmez, o adamlar haram yemez, haram içmez, hiçbir işletmeci 5-6 bin liralık KDV için boşu boşuna fatura kesmez, bunlar tevatürdür, tevatür…" diyenler de bulunuyor.

Ağız çuval değil ki…

Bağlayıp da büzesin…

Ağzı olan konuşuyor.

Ancak aksini düşünenler de var…

"Faturaların dili olsa da konuşsa…" diyenler...

Öde KDV'yi, al faturayı…

Farz - ı misal…

Öde 6 bin lirayı, al 36 bin liralık yemek faturasını…

Böyle bir şey olabilir mi ?..

Olmaz kardeşim, olmaz…

Zonguldak'ta hiç olmaz…

Ben inanmadım doğrusu…

İnanan varsa ispatlasın o zaman…

Yok artık !..

Öde KDV'yi, al faturayı…

Böyle rivayetler nerden çıkıyor anlamak zor doğrusu…

***

Eskiden, Osmanlı döneminde oluyormuş ama, bu çağda, bu memlekette olmaz herhalde...

Osmanlı'nın son döneminde rüşvetin, yolsuzluğun ayyuka çıktığı zamanlarda bakın ünlü şair Tevfik Fikret ne yazmış…

Han-ı Yağma şiiirinden bir örnek...

" Bu harmanın gelir sonu, kapıştırın giderayak!
Yarın bakarsınız söner bugün çıtırdayan ocak!
Bugünkü mideler kavi, bugünkü çorbalar sıcak,
Atıştırın, tıkıştırın, kapış kapış, çanak çanak...

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!"

Han-ı Yağma, Osmanlı döneminden kalmış bir şiir…

Aynı şiiri bugün yazmanın bir anlamı olmasa gerek !