Türkiye’de ve dünyada hızla tütün, alkol ve uyuşturucu madde alım oranları artmakta, maddeye başlama yaşları gittikçe düşmektedir.
Diğer bağımlılıklar gibi teknoloji ve kumar bağımlılığı da kişiye, aileye ve topluma psikolojik, sosyolojik ve ekonomik zararlara yol açmaktadır.
Bağımlılık kişinin bedensel, ruhsal ve sosyal hayatını olumsuz etkiler.
Toplumun felaketi sayılabilecek bağımlılıkları engellemek ancak iyi bir koruyucu halk sağlığı yaklaşımıyla mümkün olur.
Bu konuda Yeşilay’da önemli çalışmalara imza atıyor.
Evet Zonguldak’ta Artık Alkol bağımlıları, Madde bağımlıları ve aileleri artık yalnız değil.
Çünkü Zonguldak’ta YEDAM açıldı
Peki YEDAM nedir
YEDAM Yeşilay Danışmanlık Merkezi’dir.
YEDAM, uzman psikologlar ve sosyal hizmet uzmanları tarafından bağımlı bireylere hem arınma hem de maddeyi bırakma sürecinde psikolojik ve sosyal destek veren bir merkezdir.
Ve YEDAM'da bağımlılık alanındaki tam donanımlı bir ekip görev yapmaktadır.
Ve YEDAM Zonguldak’ta da hizmet vermeye başladı.
Zonguldak kent merkezi Devlet Güzel Sanatlar Galerisi’nin ikinci ve üçüncü katında hizmete açılan YEDAM’da uzman kişiler görev yapıyor.
Ve Zonguldak YEDAM’da bağımlı bir çok bireye hem bağımlı oldukları maddelerden arınmaları ve hemde maddeyi bırakma sürecinde psikolojik ve sosyal destek verilmeye başlandı.
Zonguldak YEDAM’da Tüm bağımlılık türlerini tedavi ediliyor ve uygulanan tedavi yöntemleriyle alkol, uyuşturucu maddeleri, sigara, kumar ve internet bağımlılığınızdan kısa süre içerisinde kurtulması sağlanıyor.
Bağımlılık konusu Türkiye’ni kanayan bir yarası
Zonguldak için YEDAM büyük bir kazanım oldu.
Zonguldak’ta Alkol bağımlıları- Madde bağımlıları ve aileleri artık yalnız değiller.
Bu merkezin ilimize kazandırılması için büyük bir uğraş veren ve merkezin kurulmasını sağlayan. Yeşilay’ı Zonguldak’ta kuran Uzman Dr. Fatih Akca’ya ve bu merkezin Zonguldak’a açılmasına onay veren Türkiye Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanı Prof.Dr.Mücahit Öztürk’e ve emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.
**
BU NE PERHİZ BU NE LAHANA TURŞUSU!
Şimdi TV lerde yayınlana dizilere kısaca şöyle bakalım isterseniz
AŞK-I MEMNU: Amcasının hanımı ile illegal hayat yaşayan yeğen!
KIZLARIM İÇİN: Dağılan bir aile, illegal hayatlara sürüklenen kızlar
KADIN: Ablasının kocasını ayartan bir kardeş ve sorunlu aile
1001 GECE: Para karşılığında patronu ile yatan sonra evlenen kadın
UFAK TEFEK CİNAYETLER: 4 Kadının kocalarını aldatmaları ve sürekli entrikalar çevirmesi
SİYAH BEYAZ AŞK: Zorla alıkonulan doktorun kiralık bir katille yaşadığı illegal hayat
FAZİLET HANIM VE KIZLARI: Entrikacı bir anne, sevgilisinden hamile kalan bir kız, katil bir koca
ÇUKUR: Uyuşturucu tacirleri, gayrı meşru ilişkiden doğan çocukların intikamı
YUVAMDAKİ DÜŞMAN: Kocası öldürülen kadının, başkasının kocasını ayartmaya çalışması!
SEN ANLAT KARADENİZ: Zorla evlendirilen, kocasının tecavüz ve işkencelerinden kaçan bir kadın
EŞKİYA DÜNYAYA HÜKÜMDAR OLMAZ: Gayrı meşru ilişki yaşayan mafya babası, keyfine göre adam öldüren mafyalar!
Bu ve benzeri dizilerde oynayan birçok sanatçı çocuk tecavüzlerini, kadınlara şiddeti ve buna benzer ahlaksızlıkları kınıyor. Gösteriş yapıyor. Şaşalı laflar söylüyor. Tehditler savuruyor.
İyi güzel de
Ama oynadıkları dizlerle toplum ahlakını bozduklarını da görmezden geliyorlar. Kendilerini yargılamıyorlar. Bu konuda sorumluluk hissetme gereği bile duymuyorlar.
Ne güzel demiş atalarımız: "Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” diye.