Cumartesi sabahına keyifsiz kalktık.

Moralsiz olduk.

Halbuki Cuma günü gayet dinç ve  moralli  yol alıyorduk.

Aynı durumu 2017 Mayıs ayında da yaşamıştık.

Bazen üzüntüler.

Alışkanlıklar.

Yeni morallere başlangıç oluyordu.

21 Haziran 2017  sonrası günler, aylar ve yıllar içerisinde görecektik.

Hem de yüksek oktanda.

Bugün ise 21 Haziran öncesi sendromu çok  daha güçlü yaşıyoruz.

Neler yok ki,

Plan projeler.

Yeni bir kentleşme olgusu.

Heyecan fırtınası.

Yaşanabilir şehir.

Kent.

Ve bugün geldiğimiz nokta da.

Tam 200 kilometre hızla yol alırken.

Tabi ki, otoban da gidiyoruz.

Duble yol bile bu sürate yetişemez.

Neler yok ki.

Sanata verilen değer.

Kültüre verilen önem.

Turizm mastır planları.

O kadar çok proje var ki.

Zonguldak Valimizin talimatları doğrultusunda, 

Resmen 24 saat çalışan bir özel idaresi.

Hem de durmaksızın.

Kenti kent yapan çalışmalar.

İl geneli hassas dokunuşlar.

Temaslar.

Dediğim gibi neler yok ki,

Say say bitmez.

Devam edersek.

Hafta sonu moralsiz.

Keyifsiz geçti.

Bugün Cumhuriyet bayramı.

İnşallah normale döneriz.

Ayrılıklar.

Ve yeni başlangıçlar.

Ne diyelim.

Hayırlı ve uğurlu olsun.

KOLTUKTAN GÜÇ ALANLAR(2)

Hafta sonu koltuk sevdalılarını.

Koltuktan güç alanları.

Koltuğa yapışanları yazdık.

Çok mesaj aldık.

Mail aldık.

Telefon trafiğimiz kilitlendi.

Özellikle Ereğli ilçemizden arayanların sayısı çoktu.

Yerel seçimler öncesi.

Bu durumun yaşanması da normaldi.

Şurası bir gerçek ki,

Koltuktan güç alanlarla yollar ayrılmalı.

Koltuğa güç verenler bizim tercihimizdir.

Sadece makam ve mevki için koltuk sevdalısı olanlara halkımız itibar etmiyor.

İl merkezinde de var bu tipler.

Öyle çok ki.

Hele ki siyaseti meslek edinenleri görüyoruz.

Şahıs milletvekili olmuş.

Bir dönem görev yapmış.

Hiçbir icraatı yok.

Halen daha önce vekillik peşinde koşmalar.

Sonra tekrar vekil olma hayalleri.

Ara da sıra yerel seçimlerde tekrar  öne çıkma.

Aday adayı olma.

Hepsinde dersini alıyor.

Yine de bıkmak bilmiyor.

Herhalde yaşamı boyunca.

Siyasetçi olarak doğmuş.

Doğsun doğmasına da .

Neden Zonguldak?

Bunu anlayamıyoruz.

Ne,  bu Zonguldak aşkı.

Sanal sevdası.

Bu şehirde yaşama.

Nefes alma.

Bayramdan bayrama gel.

Sonra da vekil adayı ol.

Belediye başkan adayı ol.

Anlamadığım konu.

Neden,  bir insan istenmediği.

Sevilmediği.

Karşılık bulmadığı yerde ısrar eder.

Çok da anlam veremiyorum.

Her seferinde bozgun ye.

Arkanı dönmeden git.

Ve tekrar seçimlerde .

Zonguldak sevdalısı.

Verin şuna bir koltuk.

Gece gündüz otursun diyesim geliyor.

Ve aynen altını çiziyorum.

İnsanın gerçekten pes ama pes diyesi geliyor.