Kentin her sokağında sayısız dostu, arkadaşı olan, gittiği her yerde hem saygı hem içtenlik gören zamansız vefatıyla içimizi acıtan öğretmen, gazeteci ve gerçek insan rahmetli Şaban Çakır’a aittir bu başlık; “ NASIL BİR ZONGULDAK” …

  Mekanı Cennet olsun değerli büyüğüm, kıymetli Şaban hocam hastaneye yatana kadar yerel bir gazetemizde “ YORUM … SUZ …” başlıklı küçük bir köşede hem ülke hem de kentin sorunlarına dair kısa ancak çarpıcı yazıları kaleme alırdı …

  Bir çok konuda fikrine saygı duyduğum Şaban hocamın bazı yazılarını kesip kendi arşivimin arasında saklardım.

    Öncelikle gündemde “ ZONGULDAK”   tartışmaları öne çıktığı için yaklaşık 18/19 yıl önce bu konuda benzer bir tartışma döneminde merhum Şaban hocamızın neler yazdığına bir bakalım.

    “ NASIL BİR ZONGULDAK”

 Havası temiz …

 Limanı temiz …

 Mahalleri eşit hizmet almış …

 Tretuvarı olmayan …

 Hatta …

 Ve hatta …

 Hala, atların geçtiği tünelden ..

 Mahallesine çıkan …

 Yağmur yağdığı zaman

  Dere misali akan ,

  Yolu olan

  Bir şehir …

  Bir mahalle olmasın

  Eşit ve adaletli su kullanan

  Semtler olsun …

  Çevre yolu olan

   Trafik derdi olmayan

  Bir Zonguldak olsun … “ ŞABAN ÇAKIR /

Aradan geçen uzun yıllara rağmen; kentin bazı sorunlarının sabit kalıp,  bazılarının çözüme kavuşması ilginç. En azından artık ortalıkta atlar görünmüyor. Trafik derdi; sokağa çıkma kısıtlamaları olduğunda pek yaşanmıyor. Bu arada daha yeni yeni sorunlarımız var. Örneğin işsiz kalan gençlerimiz kentten göç ediyor. Emeğin kenti emeklilerin kentine dönmüş durumda.

     Bu yazının ardından kent halkı nasıl bir Zonguldak istiyor onu işleyeceğim. Kentin kaderi hakkında halk ne düşünüyor? Onlara pek sorulmuyor da!