TÜRK DİŞHEKİMLERİ BİRLİĞİ'NİN ÇAĞRISINI DUYUN!

‘’DİŞ HEKİMLERİNİ İŞSİZLİK BEKLİYOR’’

Bugün ülkemizde Bilimsel Dişhekimliğinin kuruluşunun 110.yılı. 110 yılda mesleğimiz ve toplum ağız diş sağlığı ile ilgili önemli değişimlerin ve kazanımların olduğu bir gerçek. Ancak başka bir gerçek de yıllardır tartışılan sorunlarımızın bir çoğunun bugün halen gündemimizde olması ve önümüzdeki yıllarda da bu sorunların giderek ağırlaşacağıdır.

Öncelikle belirtmek isteriz ki Türk Dişhekimleri Birliği; toplumun ve bireylerin ağız diş sağlığının iyileştirilmesini ve nitelikli dişhekimliği hizmetinin sunulmasını amaç edinmiştir. Bu amacına ulaşabilmek için de bilimsel temelli, kanıta dayalı, koruyucu ve önleyici ağız diş sağlığını önceleyen politikaları savunmaktadır.

Sağlık Bakanlığı ve YÖK 2008, Türkiye’de Sağlık Eğitimi ve Sağlık İnsangücü Raporu’nda;

“Sağlık insangücü planlaması, topluma bugün sunulan ve gelecekte sunulacak sağlık hizmetlerini gerçekleştirmek üzere sağlık çalışanlarının yeterli nicelikte, yüksek nitelikte, düzgün bir dağılımla, yerinde bir zamanlama ile ve doğru bir şekilde istihdam edilmesidir” denmektedir. Ancak uygulamada diğer tüm mesleklerde olduğu gibi dişhekimliğinde de bu kriterlere göre planlama yapılmamaktadır.

İnsangücü planlaması; ülkelerin kaynaklarını verimli kullanmak adına en çok önem verdikleri konulardan biridir. Tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de dişhekimliği  lisans eğitimi en maliyetli eğitimdir Bu anlamda dişhekimliği eğitiminde  insangücü planlamasının daha da önem kazandığı bir gerçektir.

Ülkemizde; gelişmiş ülkelere göre tüm yaş gruplarında yaygın olan diş ve diş eti hastalıklarının dişhekimlerinin sayısının artırılması ile çözümü mümkün olmayacaktır. Koruyucu ve önleyici sağlık hizmetlerine öncelik veren, insangücü planlamasını; ihtiyaç, talep ve nüfus kriterlerine göre belirleyen Ulusal sağlık politikaları oluşturulmadan, diş ve diş eti hastalıklarının çağdaş ülke seviyelerine getirilmesi mümkün değildir.

Son 10 yıldır dişhekimliği eğitimi alanında insangücü planlaması ilkeleriyle bağdaşmayacak şekilde birbiri ardına dişhekimliği fakülteleri açılmış ve öğrenci kontenjanlarında kaygı verici artışlar yaşanmıştır.

2002 yılında 19 olan dişhekimliği fakülte sayısı bugün 86 sayısına çıkmıştır. (86 dişhekimliği fakültesinin 63’ünde eğitim verilmektedir. Gelecek yılllarda diğer fakültelerde de eğitim başlayacaktır.) 2005 yılında 960 olan kontenjan 2018’de 63 fakültede 4991 sayısına ulaşmıştır.

Bu durum sürdürülemez bir noktaya gelmiştir. Önlem alınmaz ise önümüzdeki 10 yıl içerisinde işsiz dişhekimleri ve mesleğinin dışında başka alanlarda çalışan dişhekimleri ile karşı karşıya gelinmesi kaçınılmaz olacaktır.

AB ülkelerinde dişhekimliği fakültelerinin sayısı ve dişhekimi sayısı ülkemiz verileri ile karşılaştırıldığında büyük bir sorunun yaşanacağı anlaşılacaktır.

Ülkeler

Dişhekimliği Fakültesi

Nüfus

Dişhekimi

Yıl

Sayı

Yıl

Sayı

Yıl

Sayı

Avusturya

2013

4

2013

 8,489,482

2015

4.820

Almanya

2012

30

2013

 80,523,746

2015

88.882

Bulgaristan

2012

3

2013

7,282,041

2015

8.350

Fransa

2011

16

2013

 65,657,000

2015

41.505

Hollanda

2013

3

2013

16,789,800

2015

12.169

İngiltere

2013

16

2013

63,887,988

2015

38.934

İspanya

2012

17

2013

47,059,533

2015

31.261

İsviçre

2013

4

2013

8,058,100

2015

4.850

İtalya

2013

34

2013

59,685,227

2015

58.723

Yunanistan

2012

2

2013

10,772,967

2015

14.125

Türkiye

2018

86

2017

80,810,525

2017

32.852

DİŞ HEKİMLİĞİ'NİN GELECEK 10 YIL

Geçmiş 10 yılda olduğu gibi gelecek 10 yılda da yeni fakülteler ve kontenjan artırımlarının genel ortalaması olan yıllık %8,8 kontenjan artışı olması durumunda, 2028 sonrası için tam bir felaket tablosu ile karşı karşıya kalacağız

2018 yılından itibaren dişhekimliği fakültelerine öğrenci alınmasının durdurulması ve mevcut öğrencilerin beş yıl içinde mezun olması durumunda  2022 yılına kadar 20.450 dişhekimi mezun olacaktır. Toplam dişhekimi sayısı bu durumda 50.622 olacak ve bir dişhekimine düşen nüfus 1673 olacaktır. 2018 yılından sonra yeni bir fakülte açılmadansa ve eğitime başlamamış fakültelerin eğitime başlarsa 2028 yılında ülkemizdeki dişhekimi sayısı 90.000’i aşacaktır. O günkü tahmini TUİK verilerine göre Türkiye nüfusu 88.645.000 civarında olacak ve dişhekimi başına düşen kişi sayısı 970 olacaktır.

Yıl

Fakülte Kontenjanları

Mezun Sayıları

Toplam

Dişhekimi

Sayısı

Ülke Nüfusu

1

Dişhekimine Düşen Nüfus

2017

5.405

2.680

32.852

80.810.525

2.460

2018

4.991

2.951

35.803

81.729.707

2.283

2019

5.430

3.145

38.948

82.563.350

2.120

2020

6.171

3.340

42.288

83.314.676

1.970

2021

7.014

3.929

46.217

84.056.176

1.819

2022

7.972

4.405

50.622

84.711.814

1.673

2023

9.073

4.991

55.613

85.367.452

1.535

2024

10.312

5.340

60.953

85.023.090

1.395

2025

11.720

6.371

67.324

86.678.728

1.287

2026

13.516

7.014

74.338

87.334.366

1.175

2027

15.140

7.972

82.310

87.990.004

1.069

2028

17.208

9.073

91.383

88.645.642

970

Gelişmiş ülkelerde dişhekimine başvuru sıklığı yıllık kişi başı 5, ülkemizde ise 0.9’dur. (ADSM’lerin açılmasından sonra başvuru sıklığının bir olduğu tahmin edilmektedir.)

Avrupa Birliği ülkelerinde dişhekimi başına düşen kişi sayısı ortalama 1500 dür. Türkiye’de ise bu sayı 2300 civarındadır. Dişhekimine gitme sıklığına bakıldığında bu koşullarda dişhekimine ihtiyacımızın  olmadığı görülecektir.

Kişinin sağlık hizmetlerini kullanmasında eğitim, sağlık bilinci, sağlık hizmetlerine ulaşılabilirlik gibi etmenlerin yanısıra ülkelerin kişi başı gayrı safi milli hasılaları da belirleyicidir.

S/N

Ülkeler

GSYH

Yıl

Euro (€)

1

Avusturya

2012

32.369

2

Almanya

2012

29.773

3

Bulgaristan

2012

10.859

4

Fransa

2012

27.177

5

Hollanda

2012

32.489

6

İngiltere

2012

28.158

7

İspanya

2012

23.529

8

İsviçre

2012

34.545

9

İtalya

2012

22.955

10

Yunanistan

2011

18.680

11

Türkiye

2017

9275.2

Kaynak: TUİK ve Council of European Dentists Manual Of Dental Practice 2015

AB ülkeleri ile Türkiye’nin GSMH ve dişhekimine gitme sıklığını karşılaştırdığımızda; insangücü planlaması konusunda yetkililerin kamu kaynaklarını israf ettikleri  görülecektir.

Dişhekimliği fakülteleri ve fakülte kontenjanlarının artışı  genç dişhekimlerinin dişhekimliği yapamamalarına ya da  mesleklerinin dışında başka işler yapmak zorunda kalmalarına neden olacaktır.

Karar vericilere sesleniyoruz:

Dişhekimine başvuru sıklığının Türkiye’ye göre çok yüksek olduğu Avrupa Birliği’ndeki dişhekimi/nüfus oranını (1/1500) baz olarak alınsa bile 2024 yılında bu verilerle hedef tutturulmaktadır. İşsiz, emeği çok ucuzlatılmış ve değersizleştirilmiş dişhekimleri ve çalışma biçiminin tümden işçileşmeye gittiği, piyasa koşullarının hüküm sürdüğü ve dolayısıyla deontolojik ve etik sorunların arttığı bir çalışma ortamı yaratılmaması için, kontenjanların zamana yayılarak 2018 yılından itibaren hızla azaltılması gerekmektedir.

Ülke kaynaklarının israf edilmemesi için taleplerimizi bir kez daha dile getiriyoruz

  • İnsangücü planlaması yapılmadan dişhekimliği fakültesi açılmamalı
  • Henüz eğitime başlamamış olan fakülteler kapatılmalı
  • Eğitim veren fakültelerde kontenjanlar azaltılmalı
  • Yukarıda ifade ettiğimiz veriler değerlendirildiğinde bu ülkenin en zor ve pahalı eğitimini alan gençlerimizin geleceği ucuz işgücü olmak ya da işsiz kalmak olmamalı.

30   yıldır    meslek    alanında   yaşanan   sorunları irdeleyen,   çözüm üreten  ve   önerilerde   bulunan  Türk Dişhekimleri Birliği’nin değerlendirmeleri yok sayılmamalı, yetkileri ve görev alanı yasal düzenlemelerle kısıtlanmamalı.

22 Kasım “Dişhekimliği Günü ve Toplum Ağız Diş Sağlığı Haftası” tüm meslektaşlarımıza ve halkımıza kutlu olsun. Halkımızın ve değerli basınımızın ağız-diş sağlığı konusunda duyarlılıklarının en az günde iki defa olmak üzere ve tüm yıl boyunca devam etmesini dileriz.

 

Editör: Haber Merkezi