Alman filozof Immanuel KANT demiş ki ; Mutluluk için 3 kural şudur:

  1 ) Boş boş durmayın, bir şeylerle uğraşın.

  2 ) Birini sevin, sevecek birini bulana kadar İNSANLARI/İNSANLIĞI sevin.

  3 ) Uğrunda savaşabilecek bir davanız olsun. Yarınlar için umudunuz olsun.

     Bırak Alman filozofu, bizden biri yok mu bu konuda söz söyleyen derseniz var elbette olmaz mı? Divan Edebiyatının güçlü şairi Ziya Paşa aynen şöyle demiş;

-          İç bade güzel sev varsa aklu şuurun

-           Dünya var imiş ya ki yok olmuş ne umurun.

   Dünyada kurnazlar hep iyi niyetli ama aptal olanları kullanarak KRALLAR gibi yaşamışlardır.

   Bu uyanık ŞARK kurnazları gün gelir DİNİ/ o dinin kitabını kullanırlar. Gün gelir VATAN/ MİLLET derler o necip halkın MİLLİ duygularını kullanırlar.

   O uyanık çakallar sürekli FAKİR EDEBİYATI yaparlar ama kendileri asla FAKİRLİK görmezler. MÜLK ALLAHIN derler TAPU KOLLEKSİYONU yaparlar.

   Ceplerinden 1 kuruş çıkmaz ama hep BONKÖRLÜKTEN bahsederler. Eğer birine bir şey verecekseler KAMU MALINI dağıtırlar. Ama dağıtımı çok güzel yaparlar! Şu küçük 8 pay BİZE,  şu kocaman 1 PAY “ GARİP GUREBAYA” … Bakın ne güzel yardım dağıtırız biz.

    O kocaman 1 payı aralarında paylaşanlar hep birlikte ÇOK ŞÜKÜR, bugün de SULTANIMIZ sayesinde karnımız doydu. Hadi hep birlikte şu bonkör sultanı alkışlayalım.

   Rahmetli dedem derdi ki “ sen eşek olursan sırtına semer vuran çok olur” .

  Ben filozof değilim ama bu Dünya da mutlu olmak istiyorsanız özellikle salaklarla sohbet edin, aldıkları o kocaman 1 paydan mutlu olanlar var ya işte onlarla …

  Birileri deveyi hamuduyla götürür bir çok salakta onların servetiyle mutlu olur. Hatta “bal tutan parmağını yalar diye aptalca bir sözü de sık kullanırlar. Oysa o balın kendi hakları olduğunu hala kavrayamazlar.

    Tıp henüz bu tip gerzekliğe bir isim bulamadı , hatta tedavisinin de olmadığı açıklandı. Ama bazıları ısrarla biz MUTLUYUZ demeye devam ediyor.