GMİS devam eden toplu sözleşme ve grev süreciyle ilgili açıklama yaptı...

Bu açıklamanın günler öncesinden Madenci Anıtı önünde yapılacağı duyurulmasına rağmen, son anda alınan bir kararla sendikanın toplantı salonunda gerçekleştirildi.

Bu durum çeşitli çevrelerde “sendikanın geri adım attığı” şeklinde yorumlandı.

Bilindiği gibi GMİS’in, TTK ve MTA işçileri için Kumu İşverenleri Sendikası ile sürdürdüğü toplu sözleşme görüşmeleri anlaşmazlıkla sonuçlanmış ve prosedür gereği sendika tarafından “grev kararı” alınmıştı.

Bu karar mutlaka “grev yapılacağı” anlamına gelmiyor.

Esasen gerek işçi, gerek işveren temsilcileri “grevden” yana değildir, sağduyulu sendikalar bakımından grev en son çare olarak görülür.

Önemli olan uzlaşmanın masa başında sağlanıp, maden işçileri bakımından en iyi sonucun alınmasıdır.

Grevin, çalışma hayatına, üretime ve ekonomiye vereceği kayıplar herkes tarafından, bu arada sendika yönetimi tarafından da biliniyor.

İşte bu nedenle “sokağa çıkmanın” henüz erken olacağını düşünen sendika yöneticilerinin, bu açıklamayı açık alanda yapmak yerine, toplantı salonunda yapmayı tercih ettiklerini düşünmek gerekiyor,

Sendikanın uzlaşma yönündeki umutları tükenmiş değil...

“ Geri adım” söylemleri kasıtlı ve sendikayı zamansız bir biçimde sokağa itmek amacını taşıyabilir.

GMİS’in başında maden işçilerinin iradesi ile yeni seçilmiş, ciddi, tutarlı ve sağduyulu bir yönetim bulunuyor.

Gerek GMİS Genel Başkanı Hakan Yeşil, gerek GMİS Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Tayfun Demir’in kamuoyuna yaptıkları açıklamalardan, GMİS’in maden işçilerinin “asla mağdur edilmeyeceği” yönünde söylemleri var.

Bu durumda, GMİS’in “geri adım atması” sözkonusu olamayacağı gibi, maden işçileri lehine en iyi toplu sözleşmenin imzalanacağı yönündeki görüşler de ağırlık kazanmaktadır.

Umuyoruz ki, ülke koşulları da dikkate alınarak masa başında çözüm üretilir, üretim ve iş kaybına neden olmadan, “grevsiz” bir çözümle maden işçilerimiz hak ettiği ücret ve sosyal haklara kavuşmuş olur.

Sendikanın istediği de başka bir şey değil zaten...

Bir gün Rize’de, bir gün Mardin’de ...

CHP siyasetinin önde gelen isimlerinden Umut Başoğlu...

CHP Çaycuma İlçe Başkanlığı, CHP Zonguldak İl Başkanlığı görevlerini üstlenen, son genel seçimde CHP’den Zonguldak Milletvekili Adayı olan Umut Başoğlu, iş dünyasının da ilimizi temsil eden önemli isimlerinden birisi...

Ülke genelinde faaliyet gösteren Özel Eğitim Kurumları Derneği Genel Başkan Yardımcılığı görevini sürdürmekte olan Umut Başoğlu, bu görevi nedeniyle yurt genelinde çeşitli ziyaretler ve incelemeler yapıyor.

Umut Başoğlu, bir gün Rize’de, bir gün Mardin’de...

Ülkemizin kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına tüm illeri tek tek dolaşıyor, toplantılara ve etkinliklere katılıyor.

Bu arada siyasetten “uzak” kaldığını düşünenler olursa eğer, Umut Başoğlu Ankara’da “siyasetin merkezinde” bulunuyor.

Zonguldak’ta CHP siyasetinin yeniden yapılandığı ve kongre sürecinin başlamak üzere olduğu bir dönemde, CHP’nin Umut Başoğlu ve onun ayarındaki siyasetçilere çok ihtiyacı olacak...

Her ne kadar CHP içindeki “Truva atları” bunu istemese de ...

Ne demişler :

“ Az yaşa, uz yaşa...

Akibet gelir başa...”

Siyasal yaşamda bunun çok fazla örneği görülmedi mi?..