Siyaset aranası kızışıyor.
Bu kızışma 2021 son çeyreğinde daha çok arttı.
Hemen he gün tartışma görüyoruz.
Hem de sert tartışmaları.
Bir tarafta Cumhur ittifakı.
Diğer tarafta Millet ittifakı.
Ve birde ittifak dışı partiler.
Bu şekilde bir dağılımı görüyoruz.
Ak Parti.
MHP birlikteliği artarak sürüyor.
CHP ve İYİ Parti istim üzerinde oylarını yükseltiyor.
İYİ Parti karşılığı güçlü olarak halk nezdinde gerçekleşiyor.
CHP ise heryerde halkla bir arada.
İl il yoğun geziyorlar.
İş dünyası da CHP ‘ye yakın duruyor.
DEVA.
Gelecek Partisi .
Siyaset çalışmaları yüksek oktanlı yol alıyorlar.
DEVA başlı başına ülke geneli çok farklı bir yol alıyor.
Her yerde de ilgi görüyor.
Saadet Partisi ise yüzde bir de olsa.
Ciddi teşkilat durum ve konumunu koruyor.
Yeni Refah, Fatih Erbakan ile yol alıyor.
Halkta karşılığı ne olacak?
Göreceğiz.
HDP İse kendi bölgesinde bile oy kaybını yaşıyor.
Parçalanma devresinde.
Türkiye Partisi olmadılar.
Dağınık bir durumda.
Konumda.
Bakalım seçimlerde ne yapabilecek?
Seçim barajı HDP için bir kurtuluş olacak mı?
İzleyelim.
Tabi ki 2023 seçim yılı.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri.
Genel seçimler.
Bir yıl sonra ise yerel seçimler.
Cumhurbaşkanlığı.
Genel seçimlerin sonucu.
Yerel seçimleri de etkileyecektir.
Ne dersek diyelim.
2023 seçimleri çok zorlu olacak.
Çünkü yüzde elli barajı çok zor.
Bugün adına.
Ülkemiz.
Ve tabi ki dünya.
Ağır bir pandemi bunalımında.
Buhranından çıktı.
Ya da çıkacak.
Çıkmaya çalışıyor.
Ülke geneli halen daha vaka 30 bin.
Vefat 200 sayısında.
Aşı oranı çok yüksek.
Bununla birlikte.
Artık en az iki doz.
Veya üç doz.
Hatta dört doza doğru yol alıyoruz.
Aşı olacağız.
Başka yolu yok.
Çaresi ise hiç yok.
Ve iş dünyası.
Kendine gelmeye çalışıyor.
Üretim yapan.
İhracata çalışan şirketler çok iyi durumda ve konumda.
İhracat yıllık 250 milyar dolara gidiyor.
Tabi ki döviz ateşi ülkemiz adına yüksek.
İhracat adına ise avantaj.
İthalata dayalı ihracat için aynı şeyleri söyleyemeyeceğiz.
Döviz ülkemizde ateşi çok yüksek.
Bir dolar.neredeyse on TL ye yol alıyor.
Bir Euro ise on TL. yi geçti.
İhracat adına çok iyi.
İthalat adına çok olumsuz.
Ülkemiz vatandaşı için ise bu durum ve konumu hiç hak etmiyoruz.
AB üye olma adına müracaatımız var.
Bir çok AB ülkesinden çok öndeyiz.
Ama üye olamadık.
Almadılar.
Bizden geri olan.
Hatta batık olan.
Yunanistan yıllar önce girdi.
Ama kurtulamadı.
Bulgaristan girdi.
Romanya girdi.
Polonya girdi.
Türkiye AB üyesi olamadı.
Bu müthiş müteşebbis gücüne rağmen
Türkiye yabancılar için cennet.
Bin liraları bize gelince tam on bin lira.
Bozdur bozdur .
Harca.
Bu durum nasıl düzelecek.
Ekonomi nasıl ayağa kalkacak.
Faizler inecek.
Tüm bunlar seçimlerde sert tartışma konusu olacak.
İktidarın da önüne gelecek.
Bir kere çok yüksek fahiş fiyat uygulaması var.
Her şey pahalı.
Elektrik yüksek.
Devamlı artıyor.
Her konutun elektrik ödemesi 200 TL.
Doğalgaz aldı başını gidiyor.
El yakıyor.
Cep yakıyor.
Gıda ve yiyecek için hiçbir şey demiyorum.
Ağustos ayında üç lira.
Dört lira olan domates.
Birden 10 tl olabiliyor.
Bazı yerlerde ise altı veya yedi lira olabiliyor.
Türkiye yabancılar için cennet .
Ülkemizde yaşayan halkımız için ise çok zorlu geçim şartlarına haiz.
İşsizlik ise sayı.
Rakam olarak yüzde 15 lere çıktığı iddia ediliyor.
Bir yanda da kalifiye personel bulunamıyor.
İŞKUR vites büyütmeli.
İŞKUR da düşüşü görüyoruz.
İŞKUR bir ara çok yüksek oranda çalışıyordu.
Her işsize merhem oluyordu.
Konutlar çok yükseldi.
İnşaat maliyeti yüzde yüz arttı.
Akaryakıt fiyatları aldı başını gidiyor.
Otomobil fiyatları anormal artışta.
Hiçbir şeyin yanına yaklaşılamıyor.
Karaborsa her yerde.
Bundan yararlanan kesim ise her zaman ki gibi var.
Varlar.
Açgözlüler.
Daha pek çok başlık var ama.
Ana başlıklar bu diye düşünüyorum.
Yakın seçimlerin en büyük konu başlıkları bunlar oluşturacaktır.
Bunun sesi bugünden duyulmaya başladı.
Yüce meclis Ekim ayında açıldı.
Yeni yasalar yolda.
Bakalım yeni yasalar çıkacak mı?
Bekliyoruz.
Özellikle internet yasası.
Sanal haber siteleri.
Korsan yayın.
Dijital çöplük durum ve konum.
Sosyal medya düzenlenmesi.
Ve Cumhurbaşkanımız meclisin açılışında söylediği yeni anayasa çalışmaları gerçekleşecek mi?
Tüm partiler samimimi olacak mı?
1982 Anayasası belki değişiklikler oldu.
Referandum oldu.
Ama yeterli gelemedi.
Yeni Anayasa şart.
Ama Anayasanın ilk dört maddesini değiştirilemez.
Değiştirilmesi düşünülemez.
Düşünenler de ne kadar zor durumda kaldığını açık ve seçik görüyoruz.
Halkın tepkisi de çok sert oluyor.
Kamuoyu anında olumsuz karşılığı veriyor.
Tabi ki buna en yüksek makamlarda dahil.
Siyasi parti genel başkanları da dahil.
Anayasada ki ilk dört madde ülkemizin ana gerçeği.
Değiştirilemez.
Diğer maddeler üzerinde görüş alışverişi olabilir.
Örneğin.
Memura grev hakkı verilecek mi?
2010 yılında referandum ile memura sendikalı olma ve toplu sözleşme hakkı tanındı.
Gerçi buna rağmen hakem heyetine de gidildiğine yakın zamanda şahit olduk.
Yeni Anayasa bu yönlerden çok ama çok önemli.
Gelecek yakın seçimlerin en büyük konu başlıklarından biriside mülteci sorunu.
Sığınmacı konusu.
Ülkemizde beş milyonu geçen göçmeler var.
Iraklı.
Suriyeli.
Afgan.
Bu konu başlıkları bir an önce çözüme ulaşılmalı.
Göçmeler.
Ülkelerine döndürülmeli.
Yeni bir göç dalgası kaldıramayız.
Artık herkes ülkesine.
Evine.
Dönsün.
Dönmeli.
Gerekirse ülkelerinde o vatandaşlara belli bir adaptasyona girene kadar ilgilenelim.
Artık göç sorunu bitsin.
Bitmeli.
İnşallah.
Ve son nokta olarak.
Siyaset arenası .ok kızışıyor.
Daha kızışacak.
Ne olursa olsun.
Siyaset rekabeti içinde olmalı her şey.
Ülkemizin demokrasisi için bu da çok önemlidir ve değerlidir.
Nokta.
