Öğle saatlerinde Zonguldak bürokrasisinin, şehir esnafının,yaz sıcağında serinlemek isteyenlerin toplandığı ve bu arada yaklaşan yerel seçimlerle birlikte siyaset kulislerinin hızlandığı açık hava mekanlarından birinde sohbet ediyoruz.

Sohbet “siyaset” üstüne…

CHP çevrelerinde iyi tanınan ve halen aktif siyasetin içinde olan arkadaşlarımızdan birisi cep telefonunu çıkardı, internete girdi, Yeni Adım sitesinde “ Müthiş bir seçim tablosu” başlıklı yazıyı gösterdi.

Bir yanda Özcan Ulupınar, bir yanda Harun Akın…

“ Özcan Ulupınar’a Ak Parti karar verir, ancak CHP’de Harun Akın adaysa biz de varız” diye konuştu.

Sonra da devam etti…

“ Harun Akın’ı Zonguldak halkı çok sever. Köyünde-kentinde tanımayanı yoktur. Harun Akın da bu memleketin köylüsünü-kentlisini birebir tanıyan bir siyasetçidir. Henüz Zonguldak Merkez köylerinin isimlerini bile bilmeyen siyasetçileri düşünürsek, Harun Akın’ın onlardan kaç adım önde olduğunu da anlamış oluruz.”

Tanıyan birisi lafa karıştı…

“ Peki, sen Harun Akın’ı sever misin?..”

Yanıtı gecikmedi…

“ Ben, Harun Akın ile tartışmalıyım. Parti içindeki kulvarlarımız ayrı ayrıdır.  Harun Akın’ı parti içi siyaset nedenleri ile seven vardır, sevmeyen de olabilir. Ancak bu durumu değiştirmez. CHP, içinde bulunduğumuz koşullarda Zonguldak’ta belediye başkanlığı seçimini kazanacaksa, ancak Harun Akın ile kazanabilir. Toplumda karşılığı olmayan isimlerle bir yere varamayız. CHP’nin şu andaki yönetim kademelerine bir bakın. Pek çoğu siyaseti ve CHP siyasetini Harun Akın’dan öğrenmiş, birçoğu Harun Akın sayesinde bulundukları yere gelmiş insanlardır. Yiğidi öldürelim, hakkını yemeyelim.”

CHP’li arkadaşımız bütün bunları bir solukta konuştuktan sonra, çayını yudumladı, “Benden bu kadar…” deyip konuyu noktaladı.

Esasen, siyaseti “siyasetçilerden” dinlemek bazen faydalı oluyor.

Bizim de yakından tanıdığımız CHP’li arkadaş, yıllarını CHP’ye vermiş bir isimdir. Üstelik biliyoruz ki, Harun Akın ile arası hiç de iyi değildir. Parti içi çekişmelerde Harun Akın’a muhalefet ettiği herkes tarafından biliniyor…

Zamanı geldiğinde “hakkaniyetle” konuşmak da herhalde “yürek” istiyor.

***

Olayı “gazeteci” gözüyle değerlendirelim…

Harun Akın, 22. Dönemde Zonguldak Milletvekilliği yaptı…

Elini vicdanına koyan hiç kimse, “ Harun Akın, milletvekilliği döneminde yan gelip yattı. Zonguldak’ın hiçbir sorunu ile ilgilenmedi. Zonguldak için mücadele etmedi. Zonguldak’ın temel kurumları olan TTK ve ERDEMİR’in savunmasını yapmadı. Siyasetten nemalandı, kendisine rant sağladı…..” diyebilir mi?..

Bunu CHP içinde mevcut milletvekilleri dahil kim söyleyebilir?..

Bizim de hazır bulunduğumuz bir ortamda Harun Akın’a şöyle bir soru sorulmuştu…

“ Siyasete girdiniz de ne kazandınız?”

Harun Akın şöyle yanıtladı…

“ Siyasete girmeden önce 3 tane şirketim vardı, şimdi bir şirketim kaldı….”

Siyaset özveri istiyor, Harun Akın da bunu fazlası ile yaptı galiba…

Eğer Harun Akın kendisi aday olmak istiyorsa ve eğer siyasette “vefa” diye bir şey varsa, şimdi tam zamanıdır.

Yok eğer istemiyorsa, CHP’nin, Zonguldak Belediye Başkan Adaylığı için Harun Akın ayarında bir siyasetçi bulması çok zor olacaktır.

Belki de olanaksız !..

Editör: Haber Merkezi