2019 yılına çok güçlü hazırlanmaya çalışan CHP’de ilçe kongreleri yapılıyor. Gelecek yılın ilk ayında yapılacak il kongreleri ile Kurultay serüveni başlayacak. Takvim böyle. 

   Zonguldak genelinde tüm ilçe kongrelerini tamamlayan örgüt şimdi “il başkanlığı” için çalışmalar yapıyor. Elbette ortaya çıkan adaylar ve tabanın sesi konusunda edindiğimiz izlenimleri sizlerle paylaşacağım. PLATFORM köşesinin müdavim okurları “ neden merkez ilçe kongresiyle” ilgili analiz yapmadığımı soruyor. Ülkede gündem o kadar sık değişiyor ki, aynı gün içinde 2 hatta 3 köşe yazacak kadar malzeme çıkıyor. 

  4 adayın mücadele ettiği ve benimde “siyasette en demokratik yol olarak gördüğüm” birden fazla adaylı merkez ilçe kongresi sonunda sayın Fikret Zaman merkez ilçe başkanı oldu. Siyaset biraz iddia biraz mücadele biraz da konjonktür olduğuna göre, bu kongrede hepsi mevcuttu.  Arkalarında belirli delege desteğiyle hepside iddialı ( zira son anda dahi çekilen olmadı) 4 adayın yarışması benim siyaset anlayışıma göre “mükemmeldi”. 

   Analiz; olayın sonucuna göre yapılmalı mantığından hareketle “kongrenin kent siyasetine” katkıları neler olacak? 

  Öncelikle kazanan sayın Fikret Zaman, adaylar arasında benim en az tanıdığım bir isim. Fakat neredeyse her mahalleden hatta her merkez köyden, beldelerden oy aldığına göre siyaseten bir karşılığı var diyebiliriz. Siyasette en ciddiye alınması gereken “veri” “ politikacının siyaset yaptığı bölgede bir karşılığının olup olmadığıdır. Kongre sonrası bazı önemli isimler için özellikle “sol cenahta” bir karşılıklarının olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. 

  Siyaset güçlü ve geniş kadrolarla yapılırsa “başarı şansının” daha yüksek olduğunu yetmiş yıllık “demokrasi (çok partili hayattan itibaren) yolculuğundan öğrenebiliyoruz. Rahmetli Demirel’in gittiği her köyde, her kasabada miting alanına gelenler arasında ismini bildiği onlarca yöre insanı olması onun güçlü bir hafızası olduğu kadar nasıl bir “ekip adamı” olduğunu da gösteriyordu. Geniş kadrolar sizi o yörede gereken “ilgi ve algı” seviyesine taşıyor. Sığ kadrolarla siyaset yapmanın kısa vadede bir karşılığı olsa bile orta/uzun vadede hiçbir sürdürülebilir tarafı olmadığını kabul etmeliyiz. 

  Zonguldak siyaseti; ne hazindir ki çok sınırlı isimler etrafında dönüp duruyor. Yeni isimler yeni yüzler, yeni heyecanlar getirecek ama zaman zaman bende “eski isimlerden” medet umuyordum. Kentin kaybedecek zamanı, halkın bekleyecek takati olmadığından pansuman yerine direk “ameliyat” olması gerektiğini düşündüğümüzdendi “eski isimlere rağbetimiz” . Öte yandan eski bir söz de başımızın üstünden “pankartlarla” geçiyor; “ eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağar” . 

  Bu paradoks yalnızca benim değil, hem kentin, hem kent siyasetine yön verecek örgütlerin hem de kent insanının yaşadığı bir durum. Yeni isimleri tanımak için süre az, deneyimli isimlere talep az! Bu kent bu açmazdan nasıl çıkacak bilmiyorum ama önümüzdeki yıl ve 2019 da bizleri çok heyecanlı ve ilginç günlerin beklediği çok açık.

  Son olarak siyasete yeni hamle yapacaklara naçizane tavsiyem; “eski bildik siyaset yollarını tercih etmeyin, en iyi yolun halkın arasından çıkacağını unutmayın”.