Günümüzde artık sosyal meyde denilen bir gerçek var.

Ne yazılı basın ne de görsel basın hızına yetişebiliyor

Tam bir yalan kuyusu

Yazılı basında her hangi bir konu hakkında yazılan yalan bilgiler kamuoyunda gerçekmiş gibi algılanarak büyük bir infiale yol açabiliyor.

Bunu örneklerini her gün (Facebook), (instegram) ve (twitter) gibi sosyal medyada çok rahatlıkla görebiliyoruz.

Şimdi yerel seçimler yaklaşırken aday adayları hakkında atılan iftiralar, yalan yanlış bilgiler, karalamalar yaşanıyor. Ancak bunlar sahte hesap olduğu için bir şey yapılamıyor.

Bugün sosyal medya yalana, iftiraya, karalamayla, hakarete öyle bir açık haldeki, sosyal medyadan her an herkes zarar görebilecek durumda.

Bugün insanlar beğenmedikleri bir yorum hakkında karşısında ki insanı tanımadığı halde çok rahatlıkla hakaret ve küfür içeren yazılar yazabiliyorlar.

Bunun bir şekilde önüne geçilmesi gerekiyor ama 

İnanın bunun çözümünü ne yetkililer ne de bizler biliyoruz.

Bugün sosyal medya adeta bir terör silahı durumuna gelmiş durumda.

İnsanlar sosyal medyanın esiri olmuş durumda.

Yanımızdan ayıramadığımız, daha doğrusu ayıramadığımız cep telefonu aracılığı ile birlikte duyuyoruz ki bizi hep gözetliyorlarmış, Kişisel zevklerimiz, bulunduğumuz fiziki ortam, arkadaşlarımız vs. aklınıza ne gelirse BBG’den farksız bir şekildeyiz.

Tabik bu yazdıklarım genel bir eleştiri

İnanın herkes çevresindre, yakınında sosyal medyaya kursan giden, hakkında yalan ve iftiralar atılan insanlar bulabilir.

Bunun sonu nereye gider belli değil

SOSYAL MEDYA YALANI

Alın size bir sosyal medya yalanı daha

Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) 22 Aralık’ta İŞKUR alımları başlayacak diye birisi soysal medya kuyusuna bir taş attı ki, sormayın

Tüm Zonguldak bu yalanla çalkalanıyor

Gelen geçen (Ercan doğru mu, 22 Aralık’ta İşkur başvuruları başlıyor mu) diye onlarca suru ve düşünceler.

Bende gittim bu işi TTK Genel Müdür Kazım Eroğlu’dan öğrendim.

Dedim ya yalan

Sosyal medya yalanı

TTK Genel Müdür Kazım Eroğlu, sosyal medyadaki haberlerin yalan olduğunu, Maliye ve hazine Bakanlığı’ndan kendilerine her gibi bir yazı gelmediğini ve bu yazının gelmesini beklediklerini, ve dolayısıyla da sosyal medyada geçen tarihin yalan ve yanlış olduğunu ifade eti.

Ama bu haber sosyal medyada yayılmaya ve bu yalana da insanlar inanmaya devam ediyor.

**

KISADAN HİSSE..

KIRLANGICIN HİKÂYESİ

Kırlangıcın biri birgün bi adama aşık olmuş. Hergün pencerenin önüne gelir onu izlermiş.

Birgün bütün cesaretini toplamış ve adama hey adam ben seni seviyorum uzun zamandır, seni izliyorum, demiş. Adam, "Saçmalama sen bir kuşsun ben ise bir insan durduk yere sende nereden çıktın?" diye bunu içeri almamış, pencerenin önünden kovalamış. Kırlangıç yine gelmiş, "Tamam seni hiç rahatsız etmeyeceğim, demiş sadece çok iyi dost olalım." Adam yine kabul etmemiş ve kovalamış. Kırlangıç tekrar gelmiş, "bak demiş, hava çok soğuk seninle çok iyi arkadaş olalım, beni içeri al soğukta donacağım. Sıcak ülkelere göç etmek zorunda kalacağım, lütfen beni içeri al." demiş. Adam yine almamış.

Kırlangıç çok üzgün bir şekilde başını önüne eğmiş ve gitmiş. Aradan çok zaman geçmiş, adam pişman olmuş. Yaz gelmiş, diğer kırlangıçlara sormaya başlamış; ama gören olmamış. Sonunda danışma ve bilgi almak için bilge bir kişiye gitmiş, olanları anlatmış. Bilge kişi demiş ki: "Kırlangıçların bütün ömrü altı aydır. Hayatta bazı fırsatlar vardır sadece bir kez elinize geçer; değerlendiremezseniz uçup gider.

Hayatta bazı insanlar vardır, sadece bir kez karşınıza çıkar; değerini bilmezseniz kaçıp gider ve asla geri gelmez. Dikkatli olun, farkında olun. Bir düşün bakalım acaba sen farkında olmadan bugüne kadar kaç kırlangıç kovaladın."