Statükocu zihniyet genellikle "kalıplaşmış", "sorgulanmayan", "bağnaz" düşünüş biçimi olarak tanımlanıyor.
Statüko, sürekli kendini muhafaza etmek ister, bu yüzden yeniliğe karşı ayak diretir, direnç gösterir.
Statüko, dünyaya kendi çıkarları ile çevrili dar pencerelerden bakar.
Etrafını göremez, dünyayaki gelişmeye, yeniliklere uzak kalır, bulunduğu yerde rahattır, keyfi yerindedir, rahatının bozulmasını istemez.
O dar pencerelerin izbe ışıklarında köhne fikirler üretip, siyaseti, bürokrasiyi, ekonomiyi, iş hayatını, kurumları dizayn etmeye çalışır.
***
Önceki yıllarda Zonguldak’ta önemli mevkide bulunan ve ağırlığı olan bir siyasetçi aynen şöyle söylemişti…
“ Zonguldak’ta bir Derin Zonguldak var, her yerde karşımıza çıkıyor”
Yani statüko…
Hiç emek vermeden, hiç çaba göstermeden düzenleri bozulmasın diye oturdukları yerden ahkam kesip, Zonguldak’ın siyaset ve yönetim katlarına ayar vermeye çalışan statükocu zihniyet…
Zonguldak için mükemmel bir proje üretirsiniz karşı çıkarlar…
Sahil Projesi yaparsınız karşı çıkarlar…
Cami yaparsınız karşı çıkarlar…
Millet Kıraathanesi yaparsınız karşı çıkarlar…
TTK’yı eleştirirsiniz karşı çıkarlar, yasal çerçevede çalışan rödövans işletmelerine karşı çıkarlar, ama gençlerimizin bile bile ölüme gittiği kaçak ocaklara laf ettirmezler.
Statüyü rahatsız eden her yeniliğe, her gelişmeye karşı çıkarlar.
Sonra da yalandan yere Zonguldak için ağıt yakarlar.
İki yüzlü, iki dilli bir münafıklığın şehrimizdeki yansımasıdır bu…
***
Statüko kendini muhafaza etmek için büyük direnç gösterir.
Halka rağmen “halkçılık” edebiyatı yapar.
Halka kapalı alanların, “halka açılmasına” karşı çıkar.
Sözde halkçı, sözde sosyal demokrat, sözde ilerici ve yenilikçi görünen, aslında toplumdan ve toplumun sorunlarından uzak yaşayan, kendi çıkar düzenini koruyup devam ettirmekten başka derdi olmayan azınlık bir kesimin, siyaseti ve yönetim katlarını dizayn etme alışkanlığı sona ermiş görünüyor.
Öyle anlaşılıyor ki, bundan böyle “ Derin Zonguldak “ olmayacak.
Mevsim değişiyor…
Olsa olsa “ Serin Zonguldak “ olacak.
Erhan ÇAKMAK
