Evet, “ Zaman su gibi geçiyor” fiks cümlesini kullanmak istemezdim ama zaman ciddi ciddi öyle geçiyor bu aralar. Daha yeni yıl dileklerini dün yazmışım gibi hissediyorum. Ocak bitti; bakın Şubat da toparlanıp gidiyor. Bakalım Mart nasıl geçecek, neler olacak; göreceğiz. Geçen iki ayın değerlendirmesini yapalım istedim ama pek iyi olaylar gelmedi aklıma.

İyi bir şey düşünmeye zorladım kendimi ama aklıma sadece tek bir şey geldi. Cengiz Ünder; daha önce birkaç kez köşemde de yer verdiğim Cengiz. 20 yaşındaki gencecik kardeşimiz son 15-20 günün en büyük gururu oldu; şahsen beni çok mutlu etti ve gururlandırdı. He şey geldi aklıma bir de; malum 14 Şubat’ı da atlatmıştık değil mi? Ama kimse kendi 14 Şubat’ıyla benimkini aynı kıyaslamasın daha doğrusu aynı doğrultuda düşünmesin. Nasıl yani dediğinizi duymuyor değilim. O zaman ben cevap vereyim de daha fazla düşündürüp merak ettirmeyeyim sizi; gerçi merak eden var mıdır bilemiyorum ama yine de söyleyeyim: 

14 Şubat günü basımını yaptığım ilk kitabım “ ÖKÜZ ÇARPMASI ” nın bittiği haberi geldi. Yani mevzu şu; basılan tüm kitaplarım okuyucuya ulaştı, benim için ayrı bir gurur bu da. Ciddi ciddi beni mutlu kıldı bu haber beni; benimle beraber bu gururu, mutluluğu paylaşan herkese teşekkür ederim. Şubat’a veda ederken aklıma ustalardan birinin vefat günü olduğu geldi. “ O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler.” Sözünün sahibi usta duayen Yaşar Kemal’in ölüm yıldönümüdür. Üstadı 28 Şubat 2015 tarihinde kaybetmiştik. Üstadın üç Anadolu efsanesi kitabını ortaokul dönemlerimde severek okumuştum; sanırım üstatla ilk tanışmamdı. Çok severek okumuştum; lise dönemlerinde tekrar bile okumuştum yanlış hatırlamıyorsam.

**

Terk etmedi sevdan beni,
Aç kaldım, susuz kaldım,
Hayın, karanlıktı gece,
Can garip, can suskun,
Can paramparça…
Ve ellerim kelepçede,
Tütünsüz, uykusuz kaldım,
Terk etmedi sevdan beni…

Bu da Anadolu’nun aşkın şairi olan Ahmet Arif’ten sevdiğin dizelerle Şubat’a veda etmek istiyorum. Ahmet Arif’le oturup muhabbet etmek; iki kelam aşktan bahsetmek isterdim. Gerçi şu zamanlarda yaşasaydı da bu zamanın aşklarından bahseder miydi; orası muamma ama. Neyse üstadım benim keyfim yok; sana sığındım seninle veda ediyorum. Ruhunuz şad olsun; tüm iyi insanlara selam olsun.