Tarım ilimiz adına.

Çok ama çok önemli.

Zonguldak tarımda varız demeli.Tarım bizlerin yer üstü zenginliğimizin ekonomiye kazandırılması olarak adlandırıyoruz.

Kırsalımız güçlenmesi.

Üretmemiz.

İstihdam.

Katmadeğer yaratılması.

İhracat.

Zenginleşmemiz.

İlimiz adına.

Çok ama çok önemliydi.

Ve hafta sonu.

Cuma günü.

Tarım bakanı Pakdemirli,ilimize geldi.

Bakanın  gelişi ile gitmesi bir oldu.

Havalimanı.

Peşine tarım bölgesi gezisi.

Klasik bir tarımda OSB bölgesi yol üstü olduğu için ziyaret edildi.

Görüldü.

İncelendi.

Hem de  15 dakikada.

Halbuki  tarımda OSB için tam altı yıldır uğraşıyoruz.

Didiniyoruz.

Tam dört valimiz bu konuda ve çalışmada görev yaptı.

Ali Kaban , valimle başlayan süreç.

Ahmet Çına ve Erdoğan Bektaş, valimle devam eden çalışma periyotu.

Sayın valimiz Mustafa Tutulmaz,ile yoğun bir şekilde devam ediyor.

Bugüne geldiğimizde alt yapı ihalesi bile iki kez iptal edildi.

En sonunda geçtiğimiz Mayıs ayında ihalesi yapıldı.

Yaklaşık 30 milyon.

27 milyon artı KDV olarak biliyoruz.

Önemli bir meblağ altyapıya harcanıyor.

Üst yapı için 150 milyon deniliyor.

Krediler hazır.

Bugün adına 15 firma ön tahsis başvurusu yaptı.

Hepsi Zonguldak ilinden.

Hepsi kırsaldan mı.

Onu bilemiyoruz.

Yatırım büyük.

Yatırım büyük olunca.

Genelde işadamı seçiliyor.

Kırsaldan ise işçi alımı.

İstihdam sağlanacak.

İhracata dönük bir çalışma.

İşçi kapasitesi toplamda 750 ile 1000 arası.

İkinci etap 1100.

Üçüncü etap 800 gibi.

Toplamda 3000 istihdam.

Büyük bir ihracat atağı.

Demiryolu ağı yakın.

Karayolu yakın.

Havalimanı hemen yanında.

Denizyolu çok daha yakın.

Böyle bir avantajlar  ayağına sahip bir tarımda OSB ve OSB lerden bahsediyoruz.

İlimiz için hayati öneme sahip.

Hem yatırım kısmı.

Üretim kısmı.

İstihdam kısmı.

İhracat kısmı.

Hepsi bir arada.

Cumhurbaşkanımız da devamlı bu söylemi dillendirmiyor mu?

Evet.

O zaman tarım bakanı tarımda OSB olarak neden sustu.

Az konuştu.

Soru almadı.

Zonguldak için hayati bir konuyu geçiştirdi.

Sanki çok da önemli değil gibi gördü.

İnanmıyor gibi hissettim.

Bu projeye biraz daha vakit ayırmalıydı.

Birincisini bitiriyoruz.

Açıyoruz.

Üreteceğiz.

Yatırım yapılacak.

İstihdam sağlanacak.

Rutin bir çalışma gibi algılandı.

Bizler tarafından.

Bakan geldi.

Hoş geldi.

Müjde vermedi.

Program ise önce,

Havalimanı.

Çaycuma OSB .

Valilik.

Ak Parti.

MHP.

Cuma namazı.

Öğlen yemeği.

Dedeman toplantı.

Sonra basına kapalı konuşmalar.

Ve Ankara’ya dönüş.

Bakan geldi.

Ama boş geldi.

Klasik geldi.

Hiç bir müjde yok.

Fideydi.

Tohumdu.

Fidandı.

Fındıktı.

Bir çok söylem dinledik.

Ormanı dinledik.

Tarımdan kısa kesitler.

DSİ.

Sulama kanalları ile ilgili yapılan çalışmalar.

Eko turizm adına bir müjde alamadık.

Zonguldak ‘ta yapılan bir yıllık çalışmayı bir kitap halinde okunarak dinledik.

Bu dinleme de sıkıcıydı.

Kimse de ne olduğunu anlayamadı.

Soru soramadık.

Cevap zaten alamadık.

Tarım bakanı heyecan ile beklendi.

Heyecansız gitti.

Heyecan veremeden gitti.

Bugün Zonguldak’ ta bakanın gidişinden 24 saat geçti.

Bakan  sanki gelmemiş gibi bir hava var.

Tarımda aslında beklentimiz çoktu.

Hayalimiz pek çoktu.

Zonguldak ağır sanayide var.

Çelik sanayisinde var.

Kömürde var.

Kömür sanayisinde var.

Termik santrallerde var.

Yan sanayide var.

OSB de var.

Şimdi Filyos limanı.

Endüstri merkezi.

Liman üssü.

Yerli doğalgaz.

Her şeyimiz sanayi adına var.

Tarımda zayıftık.

Bacasız sanayi turizmde zayıftık.

Şimdi tarımda sanayinin içini dolduruyoruz.

Doldurmaya çalışıyoruz.

Onun için tarım önemli.

Değerli.

Kırsalımız adına yatırım, istihdam ve üretim adına tarımımız hayati derecede önem arz ediyor.

Zonguldak’ ta tarımda artık varız demeliyiz.

Tarım bakanı heyecan yaratmadı.

Geldi ve gitti.

Tarımda varız dememiz için içini doldurmalıyız.

Bakan doldurmasa bizler dolduralım.

Tarımda varız demeliyiz.

Yokuz deme lüksümüz yok.

Nokta.