Artık kaçınılmaz..

Yerli öz kaynaklarımızı üretmek zorundayız.

Döviz yükselişi.

TL erimesi.

Merkez bankası faiz indireceği beyanları.

Bankacılık sistemimiz çok güçlü.

Bankacılar bir yılda tam 57 milyar TL kazandı.

Rekor karları var.

Ama bununla birlikte.

Dövizde ki bu inanılmaz yükseliş.

Hayatı.

Pahalının pahalısı yaptı.

İthal bir kere ülkemiz adına maliyet çok ağır bir tablo oldu.

Onun için yerli öz kaynaklarımıza acilen eğilmemiz gerekiyor.

Kamu bankaları.

Özel sektör bankalar.

Yabancı sermayeli bankalar.

Türkiye’de hep var.

Var olmaya da devam edecekler.

Hiç unutmuyorum.

Geçmiş yıllar.

Yunanistan.

Battı.

Batıyor.

Batacağı görüldü.

Dip yapmıştı.

Tabi ki bu fırtına yaşanmadan.

Bir çok yunan bankası ülkemize gelmişti.

O fırtına o şekilde anlatılmıştır.

O zamanlar.

Ve bugün.

Türkiye bankacılık adına heyecanlı ama.ç

Çok da para kazanılır durumda ve konumda.

Şurası kesin ki.

Ülke ekonomisi evet.

Dışarıya bağımlıyız.

Dünya ekonomisi ile yol alıyoruz.

Ucuz para var mı?

Var.

Ama şartları var.

IMF.

Dünya’da gelişmekte olan ülkelere döviz veriyor.

Hem de istenildiği kadar.

Paket şeklinde.

Örneğin.

Ülkemize şuan 100 milyar dolar döviz girse.

En azından bir canlılık.

Taze para.

Fakat tabi ki para veriliyor.

Şartlar ı ar.

Car ve cur yok.

Bu para özkaynaklara.

Ekonominin güçlendirilmesine.

Ayağa kalmasına.

Ve tabi ki güçlü bir mali yapının varlığına kavuşmasına harcanacak.

Neden böyle.

Çünkü bu para geri ödenecek.

Düşük faizle geri ödenecek.

Para garanti altına alınacak.

Arjantin.

Borçlarımı ödeyemiyorum.dedi.

Kendini iç dünyasına hapsetti.

Arjantin en olacak?

Kendi yağıyla kavrulacak.

Arjantin aç kalmaz.

Hayvancılık iyi.

Tarım iyi.

Ama ülke büyümesi durur.

Tekrar dünya ile entegre olur mu?

Bilemiyoruz.

Güney Amerika ekonomileri bozulunca.

Türkiye içinde sıkıntı oluyordu.

Brezilya örneğinde olduğu gibi.

Brezilya geçmişte bir ara bir eyalet borçlarını ödeyemediğini beyan etti.

Bizim ülkemizde bile kaos oldu.

Gelelim ülkemize.

Artık ithal cenneti değil.

Yerli öz kaynaklarımız çıksın.

Çıkarılsın.

Bunu en çok Zonguldak için istiyorum.

Kömür adına ithal cennetiyiz.

Koklaşabilir kömür yok.

Var da yok.

Termik santrallere kömür veremiyoruz.

Kömür atığı bile yok.

Varsa bile o da ancak belli ölçüde verilebiliyor.

Zonguldak kamu ve özel yerli kömürünü üretmeli.

Kamuya acil odaklı işçi alımı yapılmalı.

Artık bu fiyatla kamu madenciliği zarar etmez.

Bunu en tepe yöneticimiz söylüyor.

Yeter ki üretelim.

Bir milyon ton kömür üretiminde zarar 300 milyona iniyor.

Düşünün iki milyon ürettiğimizi kara geçeriz.

Kamu madenciliğinde yıllık beş milyon ton kömür üretebilecek kapasite var.

Her türlü yatırım tamam.

Teknoloji tamam.

Artık sadece üretim şartı var.

Eksik olan budur.

Ve limanımız var.

Demiryolumuz var.

Lojistik üstünlüğümüz tam.

Kömür sevkiyatı adına bant sistemi mevcut.

Daha ne olsun.

Ve devamla.

Bugün için özel sektör madenciliği kömür üretim adına desteklenmeli.

Bir asgari ücret teşvikleri sürmeli.

Özel sektör kömür üretimi bugün için milyon tonlara geliyorsa.

Onlar içinde yıllık beş milyon ton hedefleri artık sözde değil.

Özde olmalı.

Tabi ki teşvik çok ama çok önemli.

Zonguldak kömürünün eğer üretirsek.

Kamu ve özel Pazar sorunu hiç yok.

Hatta alım garantisi bile var.

Zonguldak olarak kamu madenciliğinin yanında.

Kok fabrikası artık kurmalıyız.

Kuralım ki çok kazanalım.

Kok fabrikası neden olmaz?

Neden bu konuda yatırım yapılmaz?

Hala anlayabilmiş değilim.

Bu da bir an önce hayata geçmeli.

Koklaşabilir kömürü de üretip.

Çelik sanayisine vermeliyiz.

ERDEMİR ‘ deniz yolu ile.

KARDEMİR’ e demiryolu ile.

Bu acil odaklı sağlanmalı.

Döviz ile dünya kömür fiyatları aldı başını gidiyor.

Tonu en son bildiğim 280 dolar.

Lojistik hariç.

Nakliye hariç.

Onun için kömür üreten firmalarımız da yerli kömürü desteklesin.

Yatırım yapılmasının önünü açsın.

Kömür alım garantisi versin.

Gerekirse.

Maddi ve manevi kaynak sağlasın.

Sonra o sağlanan maddi ve manevi kaynak ona yerli öz kaynak olarak dönecek.

Hem de çok daha az maliyetli.

Kömür hammaddesi çok önemli.

Yılda milyon dolarlar dışarıya döviz ödüyoruz.

Benim bildiğim milyar dolar.

Neden bu para ülkemizde kalmasın.

Yerin altında iki milyar ton kömür varsa çıkaralım.

Ülke olarak yerli kömürümüz var mı?

Var.

Koklaşabilir kömür var mı?

Var.

Kömür atığımız eğer üretirsek çok olur mu?

Olur.

Bu kömür artık çıksın.

Ülke olarak öz kaynağımızı yer üstüne çıkarmama lüksümüz bundan sonra olamaz.

Bu zor günlerde .

Yerli öz kaynaklarımıza hep beraber.

Hep birlikte sarılalım.

Sadece Kamu madenciliği değil.

Sadece özel sektör madenciliği değil.

Kömür hammaddesi kullanan.

Harcayan.

Kurumsal firmalarla birlikte

Destekleyerek.

Bu kömür çıkarılsın.

Milyarlarca dolarlık yatırımlarımız var.

Ağır Çelik sanayimiz.

Termik santrallerimiz.

Zonguldak kömürü olduğu için buradalar.

O zaman bu kömür çıksın.

Çıkarılmalı.

O potansiyelimiz var.

Yeter ki çıkarma iradesini ortaya koyalım.

Hem de çok güçlü bir şekilde.

İnşallah başaracağız.

Ve kok fabrikasını da kuracağız.

Kurmalıyız.

Bu konuda tek çare kurmak olarak düşünüyorum.

Ve Zonguldak zarar ediyor sözü de tarihin geçmiş sayfa yapraklarında kalacaktır.

Nokta.

Bugünlük.

Yarın devam.