Sevgili Okuyucular, daha önceden burada en az 2-3 kere işsizlik ile ilgili köşe yazısı yazdım. Yine burada yeri geldi işsizliğin kelime anlamından bahsettin; bazen istatistiksel verileri verdin, yeri geldi işsizliğe genel düzeyde baktım yeri geldi yerel düzeyde yorumladım, bazı zamanlarda ise psikolojik açıdan inceledim işsizliği ve sizlerle paylaştım. Tabii ki de ben bunları kendi fikrimce yaptım; yazılarımda da sizlere bahsettim. 

Biraz da “ İnsan neden işsiz kalır ya da işsizdir ?” sorusuna cevap verelim diyorum. 

İnsan neden işsiz kalır? İnsan neden işsizdir?

  • Tembeldir, çalışmak istemez; işsiz kalır.
  • İş beğenmiyordur; çok aşırı seçicidir.
  • Pek kabiliyetli değildir; çoğu şeye eli yatkın değildir. Anlayacağınız bu tanımı sevmesem de vasıfsızdır.
  • Kendi istediği doğrultusunda çalışmak istemiyordur.
  • Yaşadığı coğrafyalarda pek iş imkânı yoktur. Ya başka şehirlere gitmeye gerek duymaz ya da ailesi, sevdikleri engel olur.
  • İşsizlikten memnundur.
  • İş bulma ümidini kaybetmiştir; ne yazık ki üniversite mezunu kardeşlerimizin çoğu okulları bittikten 2-3 sene sonra bu durumu yaşayabiliyorlar. Ne yazık ki gün geçtikçe bu kitle artmaktadır.
  • İşe sokacak bir tanıdığı yoktur.
  • Yaşadığı coğrafyalarda az iş imkânı vardır ve bu da belli başlı kişilerin referansıyla oluyordur. O referansa sahip değildir.
  • Karakterinden, duruşundan, ideolojisinden vazgeçmesi gerekiyordur; değişmediği için olabilir.
  • Güce itaatkâr değildir, yalakalık mizacında yoktur.
  • Dik kafalı; dediğim dediktir.
  • Üşengeçtir.
  • Baba parası yemekten memnundur; çalışmaya gerek duymaz.
  • Kapasitesinin farkında değildir.
  • Utanıyordur; donanımlı, eğitimli biridir ve basit işlerde çalışmaktan çekiniyordur. İşleri küçümsediğinden değil; potansiyeline ve kendine yakıştıramıyordur.
  • Vurdumduymazdır.
  • Çalışmayı sevmiyordur.
  • Kimseye eyvallahı yoktur; adil bir iş hayatı istiyordur.
  • İş yerlerinden olan haksızlıklara göz yumamıyordur.
  • Yüzsüzlüğü, yalakalığı bilmiyordur.
  • Onurunu ve gururunu her şeyden üstün görüyor ve onlar için yaşıyordur.

Valla ilk aklıma gelenleri yazdım; bayramdan sonra bazı tanıdığım bir dönem beraber çalıştığım birkaç abimizin yurtdışına gittiklerini gördüm, 2-3 gün önce yine bir abimizin il dışına gittiğini gördüm. Dün akşamda bir abimizin il dışına gideceğini öğrendim. İster istemez üzülüyor insan ailesinden uzak gurbete çalışmaya gidiyorlar. Çocukları için üzüldüm; malum ben de yaşadım o süreçleri babam yurtdışına çalışmaya gitmişti. Kolay değil çocuklar için aileler için zor bir durum. Emeğin memleketi yıllarca her ilden gelen vatandaşlarımıza ekmek verdi ama bugün abilerimiz, genç kardeşlerimiz emeğin başkentinden göç ediyorlar. Hem de 2-3 aylık geçici işler için; en çok da bu üzüyor beni. Emeğin memleketi her şehre sahip çıktı ama ne şehrine sahip çıkabildi ne de kendi şehirlisine. Rabbim düşmanıma bile iş bulma ümidini kaybettirmesin ve iş bulmak için karakterinden ödün vermek zorunda bıraktırmasın. Haydi, görüşmek üzere.