Kilimli Belediye Başkanı Kamil Altun ve Kilimli Kaymakamı Nevzat Taşdan Perşembe günü Radartepe Sosyal Tesisleri’nde gazeteciler ile bir araya geldiler, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladılar.

1988 yılında Aliağ ve Kilimli gemi söküm bölgesi olarak ilan edilmiş ve aradan geçen 33 yılda her hangi bir gemi sökümle ilgili bir gelişme olmadı.

Bundan sonra olacağını da sanmam

Kilimli Belediye Başkanı Kamil Altun’a “Kilimli’de gemi söküm yapılmak istenirse sizin tavrınız ne olacak” diye soruldu.

Kamil Altun kısaca şöyle bir cevap verdi.

-Birincisi gemi söküm yapılacak denilen alan Alacaağzı’nda Kilimli sınırları içinde değil Çatalağzı sınırları içinde kalıyor  

-İkincisi eğer böyle bir şey olursa kesinlikle sandık koyar ve referandum yapar ve bunu halka sorarım ve halkın istemediği hiçbir yatırımın yapılmasına izin vermem.

Kaymakam Nevzat Taşdan’da “Zaten ne belediyeye, ne Kaymakamlıga, ne de Valiliğe gemi söküm için bir talep yok. Yani ortada fol yok yumurta yok. Moral bozmaya gerek yok. Kısaca telaşa mahal yok” dedi.

Belediye Başkanı ve Kaymakam daha ne desin

Kilimli’de gemi söküm möküm yok

Sadece tartışması var

Aslında bu tartışmayı daha da sürdürmek hükümete Kilimli’de gemi söküm alanı olduğunu hatırlatmak gibi kötü bir sonuç ta doğurabilir

Uyarmadı demeyin

Gündemde böyle bir şey yokken

Tartışmayı sonlandırmak bence en doğrusu olur.

**

BOYUN EĞMEK YOK

Şu anda Türkiye olarak yeri düvele karşı başımız dik bir şekilde mücadele ediyoruz. Dört bir yanı düşman ülkelerle kaplı olan Türkiye’nin tek amacı kendini, halkını, topraklarını adeta bir ateş hattı olan coğrafyada müdafaa edebilmektir.  Ve bu kapsamda Türkiye olarak çok önemli bir adım attık. 

S-400 şu an için dünyanın en iyi hava savunma sistemi ve 400 kilometre menzile sahip bir radar sistemi. 600 kilometre öteden hedefi belirleyip 400 kilometreden kilitlenip vurabiliyor.

Ve bu gelişmiş radar sistemi Türkiye’de

Türkiye'nin Rusya'dan satın aldığı S-400 Uzun Menzilli Bölge Hava ve Füze Savunma Sistemi'nin teslimatına başlandı. Sisteme ait birinci grup malzemeleri taşıyan 3 uçak, art arda Ankara'nın Kahramankazan ilçesindeki Mürted Hava Meydanı'na inerek malzemeler hangarlara taşındı

Tabi ki bu gelişmeye duyarsız kalacağımızı kimse bizden beklemesin

Her ne kadar ulusal bir gazetede yazmasak bile bu ülke hepimizin ve aynı ülkede yaşıyoruz.

Haliyle bu sevindirici gelişmeyi yazmak değerlendirmek, düşüncelerimi aktarmayı uygun buldum.

S-400’leri satın alarak Türkiye’nin boyun eğmeyeceğimizi gösterdik. Türkiye S-400'leri satın alarak yaptırımlara, diktelere tehditlere boyun eğmeyeceğini önceliği olan milli egemenliğini sonuna kadar koruyacağını uluslararası arenada büyük bir netlikle gösterdi, ABD ve NATO’nun tehditlerine karşı boyun eğmediğimizi gösterdik. Yani sınırlarımızda ve sınır ötemizde bundan sonra artık kuştan bile haberimiz olacak. S-400’ler stratejik noktalara konuşlandırılarak tüm hava sahamız kontrol altına alınacak. S-400'lerin 15 Temmuz'un 3. yıl dönümüne denk gelmesi ve hain darbe girişiminin kontrol merkezi olan Akıncı Üssü yeni adıyla Mürted Hava Üssü'ne indirilmesi 15 Temmuz darbe girişimine destek veren dünya ülkelerine çok önemli bir mesajdır aynı zamanda.

Hava sahanızda ya da sınırlarınızın ötesinde artık uçan kuştan dahi haberimiz olacak.

Önceden böyle bir imkana sahip değildik. 400 kilometrelik menzili ile Türkiye'nin hangi bölgesine kurulsa komşu ülkelerin hava sahasını kontrol edebileceğiz. Türkiye bu sistemi güney sınırlarına kurduğumuz takdirde Suriye'nin kuzeyini uçuşa yasaklı bölge haline getirebiliriz. Kıbrıs ve Doğu Akdeniz hava sahasını kontrol altına alabiliriz. Ege Bölgesi'ne kurulsa tüm Ege'yi ve Yunan hava sahasını gözetleyebiliriz. Yani S-400'leri kullanmaya başlayarak kendi bölgemizde stratejik üstünlüğü ele geçiriyoruz demektir.

DOĞU AKDENİZ KAYNIYOR

Doğu Akdeniz’de Hürmüz boğazı İran bahane edilerek ABD tarafından kontrol altına alınmak için düğmeye basıldı.

Yani korsanlık yapacaklar

Ve şimdi bu korsanlığı Doğu Akdeniz’e taşıyacaklar.

Türkiye olarak önümüzdeki çok yakın bir süreçte ABD ve Avrupa ile savaş çokta uzak değil.

Türkiye’yi ilk etapta kendi topraklarına hapsedip ardından saldırmak ana hedefleri.

Türkiye Libya ile anlaşarak Münhasır Ekonomik Bölge ilan etmeye hazırlanırken Libya’da iç karışıklık çıkararak, bu anlaşmayı ekarde etmeye çalışıyorlar. Çünkü karasal iki ülkeni anlaşmasıyla ada devletlerin bir hükmü kalmıyor. Türkiye hem kendi ve hem de Kıbrıs’ın hakkını sonuna kadar savunmak amacıyla 3 sondaj gemisini Doğu Akdeniz’e konuşlandırdı ve her birin savaş gemileriyle güvenliğini sağlanıyor. Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi dışlamak isteyen şer güçlere karşı Türkiye olarak dimdik ayakta olacağız ama şer güçlerde boş durmuyor. Tüm güçleriyle üstümüze gelecekler bu kesin. Uzmanlar 3. Dünya savaşı Ortadoğu’dan başlayacağı analizlerini yılardır yapıyorlardı. Sanıyorum Doğu Akdeniz’de bunun fitili ateşlenecek. Bu çok uzak bir gelecek değil

Enerji savaşları bizi bekliyor ve buna en iyi şekilde hazır olmalıyız. Durum bu kadar ciddi. Türkiye olarak zor sürece hazırlık olmalıyız ve bu aldığımız S-400’ler bize çok önemli bir avantaj sağlıyor. Birde içimizdeki İrlandalılar var. Şer güçler dışarıdan çökertmeni peşinde, onlar ise içerirden çökertmenin peşindeler. Şer güçlerle birlikte hareket ederek Türkiye’yi zayıf bırakmak istiyorlar.