Aslında bir başarı öyküsü diye başlamıştı TOSUNCUK Mehmet’in serüvenleri. Yanına aldığı çığırtkanlarıyla “ Fatih’in İstanbul’u aldığı yaştasın” övgüleriyle ekranlara boy boy poz veren bu besili ergenin aslında MALI !!!! götüreceği çok belliydi. Ancak, yeni icat hastalığımız olan “ 1 koyup 5 alma” yüzünden objektif davranmamız mümkün olmuyordu. 
  Bizler üretmeden kazanmayı ne yazık ki hep siyasi figürlerden öğrendik. Ne demişti Özal, “ Körfez savaşına dahil olursak, 1 koyup 5 alacağız”. Biliyorsunuz o savaşın sonucunda biz hiçbir şey alamadık, ama topraklarımız “savaştan kaçıyoruz bahanesiyle dolan silahlı militanlara mekan oldu. Komşunda savaş varsa o ateş seni de etkiler diyenleri “ sersem” diye görenler ülkemize en büyük hainliği yaptıklarının hala farkında mıdır bilmiyorum. Ders alındı mı bilmiyorum. Suriyeli sığınmacılara sınırları açalım, AVRUPA BİRLİĞİ bize 3 milyar EURO yardım edecek hesabı da benzer bir bakış acısıdır. Sınırlarımıza gelen yaşlı kadın/erkek, çocuk veya eşini savaşta yitirmiş kadınlar gördünüz mü? Hayır, aksine pehlivan gibi genç erkekler geldi Suriye’den. Ne amaçla geldiler, kimdi bunlar? Sokakta az kıllandığı TÜRK VATANDAŞINA “ kimlik çıkar” diyen yönetimimiz sınırlardan oluk oluk gelen tipleri hiç araştırdı mı acaba? Sınırlarda “mülteci kampı kurup” bir süre gözetim altında kalması gerekenler “ anlamsız bir aceleyle” hemen kentlere dağıtıldı. Niye bu acele? Neyin hesabı bu garip uygulama? Soruldu mu? Sonra çıkmış besili dananın biri halkı dolandırmış! Çok mu şaşırdınız? 
  Bu toprakların eski öykülerinde böyle TOSUNCUKLAR yoktu. Vatanı için kefen parasını ülkesine bağışlayan müftüler, emekli öğretmenler,tarlasını/evini devletine vakfeden köylüsü ve ülkem uçak yapmalı zira istiklal göklerdedir sözüne inanmış Vecihi Hürkuş’lar vardı. Bu toprakların yalnızca tarımının GDO sunu değil insanlarının da GENETEGİNİ bozdular. Tosuncuk yalnızca SONUÇTUR. Yarın başka tosuncuklar görmemiz olasıdır. 
  Çözüm; bu tosuncuğu İDAM etmek değil, onu üreten bataklığı kurutmaktır. Öte yandan caydırıcı olması bakımından en ağır ceza elbette verilmelidir. Zira “ kurda merhamet kuzuya zulümdür”. Böyle çalışmadan beleş yaşamaya alışkanlık yapmasın diye ÜÇ KAĞICILARIN gözünü korkutacak kanunlar TCK’da yer almalı. Yasada boşluk varsa “ adaletin de elini kolunu bağlamış “ olmaz mıyız? 
  Aklılarda var diye yazıyorum. Hiç boşuna heveslenmeyin, Tosuncuk beraber iş tuttuğu isimleri burada anlatmaz. Bilir ki erken öten horozun değil, zamansız öten horozun boğazını keserler. Bir dip not bizim 1 koyup 5 almayı bekleyenlere, siz asıl 1 litre süt 2 liradan satılırken kaybettiniz. Onca emek, uğraş ve yüksek girdiler yüzünden perişan olmuş tarım ve hayvancılık alanında yaşanan yangını göremediniz. 1 kilo elma 1 lira olmaz. 1 kilo elmayı 1 liraya yemek için tarımda sübvansiyon olmalıydı. 1 kilo et 25 lira olsun derseniz hayvancılıkta da sübvansiyon uygulanmalıydı. Üretici “yandım anam” diye feryat ederken bazıları 1 koyup 5 alacaktı … SİZ önce ülkenizin gerçeğini bir öğrenin sonra ne kazanacağınızı hesap edersiniz.