İçişleri Bakanlığınca Zonguldak'ın da aralarında bulunduğu 28 ilde 235 şüpheliye yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 66 şüpheli adliyeye sev edilirken, hakkında arama kararı çıkartılan 70 şüpheliden 4'ünün yakalama çalışması sürüyor. Belki de bu saat itibariyle gözaltına alınmış bile olabilirler
Bu operasyon işçilere usulsüz şekilde sağlık raporu verilmesini kapsıyor
Ve operasyonun Zonguldak ayağında ise Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK)
Var
TTK Zonguldak’ın gözbebeği bir kurumudur.
2016-2017 yıllarında gerçekleştiği iddia edilen dava konusu usulsüz raporları kapsıyor.
Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Hakan Yeşil, TTK’da sağlık raporu usulsüzlüğü şeklindeki haberlerde, Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun (TTK) 835 bin 436 TL zarara uğratıldığı ifadesi bulunmakta olduğuna didkat çekerek, “2016-2017 yıllarında gerçekleştiği iddia edilen dava konusu olayın daha sonra TTK Yönetimi tarafından öğrenilmesi ve Kurum Müfettişlerince inceleme başlatılmasının ardından usulsüz olduğu tespit edilen istirahat raporlarından doğan zararlar, Sendikamız üyesi ilgili işçilere rücu ettirilmiş ve ödemeler kısa sürede tahsil edilmiş, usulsüz alındığı öne sürülen raporları kapsayan tarihlerle ilgili olarak da yevmiye kesme cezası uygulanmıştır. Dolayısıyla TTK’nın bu usulsüzlük iddiasıyla mevcut her hangi bir zararı bulunmamaktadır" ifadesini kullandı.

Evet GMİS Genel Başkanı Hakan Yeşil’i destekliyorum
Ve TTK kesinlikle yıpratılmamalı

Türkiye’ni gözünde TTK zaten kambur olarak görülen bir devlet kurumu olarak görülürken, birde bu yaşanılan soruşturma, algıyı iyice kötüleştirmiş durumda.
Sosyal medya yıkılıyor
Yok efendim TTK çiftlikmiş,
TTK şöyle
TTK böyle
Evet eskiden öyleydi ama artık öyle değil
Zaten işçi sayısı az
Zaten ilgili sağlık personellere gözaltına alındı ve yargı işlemleri devam edecek
Peki ama
Bir de usulsüz rapor olduğu iddia edilen 308 maden işçisinin akibeti ne olacak
Birde böyle bir sorun var

Burada kurum (TTK) yapması gerekeni yapmış ve zararı (835 bin TL) işçilerden kuruşuna kadar almış.
Gerisi yargının işi
Ancak kurumun yıpratılmaması konusu gerçekten çok önemli


İMZA TOPLANMASI VE OPERASYON ZAMANLAMASI..

Ayrıca GMİS Armutçuk Şube yönetimin değişmesi için delegelerin imza toplaması ile usulsüz soruşturma göz altılarını aynı ana denk gelmesi sanki birbirleriyle bağlantılı gibi bir algı söz konusu ancak bu tamamen bir tesadüf. GMİS Genel Başkanı Hakan Yeşil, imza toplanması doğru ancak bunun usulsüz rapor operasyonu ile bir ilgisini bulunmadığını açıkladı.10 yılı aşkındır Armutçuk Şube Başkanı görevde ve artık delegeler değişmesi istiyorlar ki bu son derece normal

**


İKİ KARDEŞ HİKAYESİ..

İki erkek kardeşin hikayesi, birlikte çalıştıkları babalarından kalma çiftlikte geçiyordu. Kardeşlerden biri evliydi ve beş çocuğu vardı. Diğer kardeş ise bekardı. Her günün sonunda iki kardeş ürünlerini ve kârlarını eşit olarak bölüşürlerdi.
Günün birinde bekar kardeş şöyle düşündü;
– Ürünümüzü ve kârımızı eşit olarak bölüşmemiz hiç de adaletli değil. Ben bekarım ve pek fazla ihtiyacım yok. Kardeşimin geniş bir ailesi var. Onun daha fazla ihtiyacı olur.
O günden sonra bekar olan kardeş her gece evinden çıkıp, bir çuval tahılı gizlice erkek kardeşinin evindeki tahıl deposuna götürmeye itti.

Bu arada evli olan kardeş de kendi kendine;
– Ürünümüzü ve kârımızı eşit olarak bölüşmemiz hiç de doğru değil. Ben evliyim, eşim ve çocuklarım var ve yaşlandığım zaman onlar bana bakabilirler. Fakat kardeşim yaşlandığı zaman ona bakacak hiç kimsesi yok. İlerde onun daha fazla ihtiyacı olacak.
Böylece evli olan kardeş de her gece evinden çıkıp, bir çuval tahılı gizlice erkek kardeşinin tahıl deposuna götürmeye başladı. İki kardeş de yıllarca ne olup bittiğini bir türlü anlayamadılar. Çünkü her ikisinin de deposundaki tahılın miktarı değişmiyordu. Sonra, bir gece iki kardeş gizlice birbirlerinin deposuna tahıl taşırken karşılaştılar. O anda olan biteni anladılar. Çuvallarını yere bırakıp birbirlerini kucakladılar.

Kardeşlik bencilce sadece kendini düşünmek değil başkalarını da düşünmek ve kardeşçe paylaşmaktır.

**
GÜNÜN SÖZÜ: -İnsan için yalnız üç olay vardı: Doğmak, yaşamak ve ölmek. İnsan doğduğunun farkında değildir, ölüm korkusuyla da acı çeker ve genellikle de yaşamayı unutur.