Genel Maden İşçileri Sendikası, TTK ve MTA işçileri için Kamu-İş Sendikası ile sözleşme masasına oturdu, süreç içinde yoğun bir mücadele sergilendi, grev kararı alındı, bölgelerde maden işçileri bilgilendirildi…
Yine bu süreç içinde GMİS Yönetim Kurulu'nun kararsız veya tutarsız bir davranışı görülmedi…
Toplu sözleşme görüşmelerinin başladığı sırada gerek GMİS Genel Başkanı Hakan Yeşil, gerek diğer yönetim kurulu üyeleri İsa Mutlu, Tayfun Demir, Hüseyin Kolçak ve Volkan Yıldız, maden işçilerinin asla mağdur edilmeyeceğini ve ülke koşullarına göre en iyi sözleşmenin imzalanacağını söyledi.
Bu söylemler yaklaşık olarak gerçeğe dönüşmüş durumdadır.
Dünyanın en ağır işini yapıp, en helal parasını kazanan maden işçilerimiz elbette çok daha fazlasını hak ediyor ama, ülkemizin bütçe olanakları dahilinde, GMİS yönetimimin kararlı tutumu ile masa başında, yani “uzlaşma zemininde” yapılabilecek en iyi sözleşmenin yapıldığı şeklinde genel görüş oluşmuş bulunuyor.
Yer üstü işçileri bakımından " eşit işe eşit ücret" konusunda istenilen sonuca ulaşılmamış olsa da, konunun sürekli bir şekilde GMİS'in gündeminde olduğu ve sonuca ulaşılması için büyük çaba gösterileceği belirtilmektedir.
Yer üstü işçilerinin hak ve hukukunun gözetilmesi yönünde mücadelenin devam edeceği konusunda GMİS Yönetim Kurulu kararlılığını bir kez daha ifade etmiş bulunuyor.
Bu konu öteden beri CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz tarafından gündeme getirildi, Sayın Yavuzyılmaz "eşit işe eşit ücret " konusunda sürekli sendikanın yanında oldu.
Rakamlar gazetelerin haber sutunlarında açıklandığı için tekrara gerek duymuyoruz, ancak yukarıda söylediğimiz gibi ülkemizin mevcut ekonomik koşulları içinde maden işçilerimiz bakımından iyi bir sözleşme imzalandığını vurgulamak gerekiyor.
***
Bu arada toplu sözleşme sürecinde bir konuya da dikkat çekmek gerekiyor.
Yapılan üst düzey açıklamalardan, Türk-İş ve GMİS yönetimi arasında herhangi bir görüş ayrılığı olmadığı, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay'ın bu sözleşme sürecinde, bu sözleşmenin kapsamında bulunan tüm işçilerin en iyi hakları alması için büyük mücadele gösterdiği vurgulandı.
GMİS Genel Başkanı Hakan Yeşil, yanlış anlaşılmalara meydan vermemek için bunu açıkça deklere etti.
Sonuç olarak, mücadele gücünü tabandan, yani maden işçilerinden alan henüz yeni seçilmiş bir yönetim tarafından, ülke koşulları hassasiyeti de dikkate alınarak, maden işçileri arasında ve toplumda kabul gören bir sözleşme imzalanmış oldu.
Grev elbette yasal ve demokratik bir haktır ama, her zaman "son çare" olarak düşünülmesi gerektiği aşikar…
Bu nedenle, bu toplu sözleşme, hem maden işçilerimiz, hem de ülke ekonomisi bakımından “uzlaşma zemininde sağlanabilecek en iyi çözüm” olarak kabul görmüştür.
Türk-İş ve GMİS yönetimlerini kutluyoruz…
Maden işçilerimize hayırlı-uğurlu olsun, kazasız-belasız çalışmalar diliyoruz.
