Bilinen “ İnsanlık tarihi 30 bin yıl” oysa Dünyanın yaşı yaklaşık 4,6 milyar yıl. Yani biz, İnsanoğlu bu evrenin son misafirlerindeniz.

  Bu kısa girişi niye yaptım? Fazla şişinmeyelim diye! Milyarca yıl var olan bir gezegende son 30 bin yıllık hükmün var! Kaldı ki bir insanın da ortalama ömrü 65-70 yıl.

   Arkeolojik kazılarda bulunan ilk materyallerden biri de “ yağdanlık” ! Kıçında donu bile olmayan avcı kabilelerin onca sıkıntı arasında “yağdanlıkla” uğraşmaları enteresan değil mi?

  30 bin yıllık tarihte bir çok şeyi değiştirmeyi başaran İnsanoğlu, bazı şeylerde santim ilerleme sağlayamadı! Örneğin “yağdanlıklar” insanoğlu tarihindeki seçkin yerini hala ve imtiyazla koruyor. Tek farkla; binlerce yıl önce “aydınlanmada” kullanılmış ama son dönemde “aydınlanmamak” için tercih ediliyor.

   Bazı şeylerin net cevabı yoktur. Size göre Dünyanın en iyi sporcusu Messi’dir, bana göre G. Bale dir, kimine göre Ronaldo’dur. Bakış açılarına bağlı değişkenlik gösterebilir ama yağmur yağıyorsa,sana göresi bana göresi yoktur. Her matematik denkleminde 2+2 eşittir 4 tür. Hiç kimse bana göre bu sonuç 5 diyemez.

  Siyasette; bu denklemlerin sonucu “bakış açılarına göre değişkenlik” gösteren olgulardan biridir. Sevdiğin partiyi desteklemen doğaldır. Yada tam tersi desteklediğin partiyi sevmek istersin ama,eğer bir gazeteci isen, köşe yazarıysan (köşe yazdığını düşünüyorsan!!! Aslında sırf günlük kota dolsun diye köşen yayınlanıyorsa J )  yapılan icraatlarda net ve samimi olmak zorundasın kardeşim. Kente yapılan hizmetlerin sana göresi bana göresi olmaz …. Eğer gelen bir hizmet varsa ….

   Elbette bu yaşıma kadar insanoğlunun her türlüsünü gördüm ama “yağdanlık” olanların yeni yeni türevlerini gördükçe “öğrenmenin yaşı yok dedim” yeniden …. J

   Kim; yaşadığımız çevreye, mahalleye, beldemize, kentimize, ülkemize ve Dünyaya bir katkı sağlıyorsa, siyasi kimliği, dini, milliyeti pek önemli değil! Şimdi saftirik bir şekilde ve bilinçsizce “ Türk veya Müslüman kimliği” önemlidir derse, ona “ kullandığın cep telefonunu kim icat etti, hangi ülke menşeli? Bindiğin araba Müslüman yapımı mı? Kullandığın bilgisayarı hangi ülkeden ithal etin? Hastan için aldığın ilaç hangi milli kuruluşun tarafından üretiliyor? Bırak ilacı, ineklerin yediği saman bile sana ait değil, kime çaka satıyorsun?

  Niğde kadar Uruguay sana ithal et göndermese, sofrada makarnaya talim edeceksin, haberin var mı?

   Adama diyorum ki( adam sözün gelişi! ) eğer üretmezsen var olamazsın, hazırında hazineler olsa bile (ki yok, onun bunun parasıyla döndürüyoruz değirmeni) yetmez, bir gün biter, kıçındaki pis donu bile alırlar, “siyaset yapma” diyor. Bir insan hem çıkarcı hem yağdanlık olunca ne anlatsan boş! Bizim derdimiz gelecek onun derdi bu günkü çorba ….