Şiir yazmak zordur, herkes şiir yazamaz, kendi alanında ustalık ister, düz yazıda düşünce, şiirde duygu ağırlığı olması gerekir.

Bu işi bizim buralarda en iyi Yeni Adım'ın kıdemli şairi, can dostumuz, değerli arkadaşımız Galip Yılmaz Çavuş yapar…

Özellikle hiciv-taşlama türündeki şiirleri ses getiren Şair Galip'ten izin isteyerek, kendi alanımın dışına çıkıp, bir konuyu şiir formunda aktarmak istiyorum.

Sürç-i lisan olur ise affola !..

Yedin içtin, çalıp çırptın ne oldu 

Şu yalan dünyadan gelip geçenler

Ekmeğini yiyip, suyun içenler

Yarın mezarında biter dikenler

Yedin içtin, çalıp çırptın ne oldu

Belediyeyi soymuşsun bir kuru soğan gibi

Kırk haramiler ile etmişsin düpedüz talan gibi

Haram ile doyup doyup acıkan gibi

Yedin içtin, çalıp çırptın ne oldu

Geçirmişsin başına siyaset küllahını

Almışsın yetimlerin-öksüzlerin ahını

Kefeninde cep yoktur görürsün ahvalini

Yedin içtin, çalıp çırptın ne oldu

Müteahhide "yüz" verdin, "elli"sin kendin aldın

Angara'da, İstanbul'da otellerde dolandın

Memlekete dönünce hep dürüstlük tasladın

Yedin içtin, çalıp çırptın ne oldu

Senin için kalleştir, p..çtir dediler

Onda adamlık arama "hiç"tir dediler

Yediği haramları taşıması güçtür dediler

Yedin içtin,çalıp çırptın ne oldu

Her nefs ölümü tadacak sırası vardır

Bu dünyada yırttı isen "sonrası" vardır

Sırat Köprüsü'nü geçmek çetindir, zordur

Yedin içtin, çalıp çırptın ne oldu