Zonguldak’ta iki önemli proje var

Biri Lavuar diğeri de Sahil düzenleme projesi

Bilindiği gibi biri yeni Zonguldak Belediye Başkanı Dr.Ömer Selim Alan’ın yapmayı vaat ettiği luvvaar (karaelmas kent) projesi, diğeri de valilik tarafından ihalesi yapılması beklenen sahil düzenleme projesi.

Bu her iki projede Zonguldak’ımız için büyük bir önem taşıyor.

Dün benimle birlikte 4 gazeteci arkadaşım ile birlikte Vali Erdoğan Bektaş’ı ziyaret ettik.

Sayın Valimize bir tok sorular yönettik.

Ve Sayın valimizde çok önemli açıklamalarda bulundu, kamuoyunu bilgilendirdi.

TTK’nın Filyos limanı devreye girdikten sonra Zonguldak’taki limana ihtiyacının kalmayacağını ancak Zonguldak olarak bu limanın kalmasını istediklerini belirten Vali Bektaş, “Filyos limanı devreye girdiği zaman TTK’nın Zonguldak limanına ihtiyacı kalmayacak ve dolayısıyla limanın geleceğinin ne olacağı konusunun netlik kazanmasından sonra Lavuar alanı ve liman içi projesini netlik kazanacak. Biz burada bir liman kalsın istiyoruz, gitmesini istemiyoruz Zonguldak’ın bu limana ihtiyacı var ve kalması gerekiyor.” dedi

Vali Bektaş, ayrıca liman konusu ile ilgili Ankara’ya iki seyah yaptıklarını, en son seçimden sonra Milletvekilleri ve Belediye Başkanı ile birlikte gittiklerini belirterek, “Liman konusunda bir hareketten önce temel konuların belirlenmesi gerekir. Bir şey yapmadan projeyi hayata sokarsak, yarın başka bir sorun çıkabilir. Öncelikle dere ıslahı yapılması gerekiyor. Sonrasında bu dere limana akmaya devam mı edecek yoksa dışarı mı çıkarılacak onun çalışması yapılmalıdır. Bu kararı vermek için çalışıyoruz.

Lavuar alanının beklemesi lazım, iyi ki geciktirmişiz. Bizim bir köprü sorunumuz var, kaldırılacak mı kaldırılmayacak mı? Oldu ki köprüyü kaldırmaya karar verdik, orada ki esnafı nereye taşıyacağız. Esnaflarımız kiracı da olsa bu şehrin bir varlıklarıdır. Bunları kapattığınız da şehri kapatmış olursunuz. Kiracı da olsa mülkiyet sahibi de olsa onlara yer göstermeden onları oradan alamayız. Kaldırırsanız sadece onlara değil şehre de haksızlık etmiş olursunuz. Bütün bunlar masada, hepsini tartışıyoruz”

Vali Erdoğan Bektaş burada yaptıkları açıklamaların özeti şu şekilde

Hem Lavuar Alanı ve hemde Liman Projesinin geciktirilme sebebi Zonguldak limanın geleceği ve Fevkani Köprüsü

Her ikisinin geleceği belirsiz olduğu için bu iki projede bekletiliyor.

Her şey zincirin bir parçası durumunda.

Filyos projesi Zonguldak limanını doğrudan etkiliyor

Fevkani köprüsünü yıkılıp yıkılmayacağı konusu ise lavvuar projesini doğrudan etkiliyor

Zonguldak olarak bu projelere ihtiyacımız var

Sahil düzenlemesi yeni baştan yapılırsa 

Lavvuar alanı projesi yapılırsa

İnanın Zonguldak çok daha güzel olacak

Onun için her iki konuda hızlı karar verilmesini bekliyoruz

Çünkü Zonguldak’ın kaybedecek yılları artık yok

Bizim önceliğimiz Zonguldak’ın fiziki anlamda büyümesinden çok güzelleşmesine ihtiyacımız var.

Sahil projesini tamamlanmış ve lavvuar alanı projesi tamamlanmış bir Zonguldak’ı hayal ediyorum.

Hayali bile güzel gerçekleşmiş hali kim bilir nasıl olur.

**

MUTLULUĞUN SIRRI

Bir genç bir zamanlar mutluluğun sırlarını öğrenmek istemiş. Bir

bilge aramış. Sormuş,  soruşturmuş falanca kişidir demişler. Ayrıca kırk günlük mesafedeki bir köşkte yaşadığını da öğrenmiş.  Üşenmemiş, yola çıkmış ve bilgeyi bulmuş. Bilge, onu bir güzel ziyafetle ağırlamış, isteğini sormuş:

"Mutluluğun sırrı” demiş delikanlı ” bana bunu öğret.”

Bilge bu sırrı vermeyi kabul etmiş.

Delikanlının eline bir kaşık vermiş, iki damla sıvı yağı da kaşığın içine koymuş.

“Köşkümü bir güzel gezeceksin ancak bu yağı dökmeyeceksin”  demiş.

Delikanlı sarayı geziyormuş ama gözü devamlı kaşıktaymış. Dönmüş gelmiş. Bilge sormuş.

“Salondaki Acem halılarını gördün mü, kütüphanedeki şömineyi fark ettin mi, bahçedeki gülleri gördün mü?” şeklinde bir yığın ayrıntı sormuş. Utanan delikanlı, hiçbir şey görmediğini itiraf etmiş. Çünkü sadece yağa bakıyormuş.

Bilge şöyle demiş;

“Öyleyse git şimdi daha dikkatli olarak köşkümün harikalarını gör. Oturduğu evi tanımadan o insana güvenemezsin”.

İçi rahatlayan delikanlı, kaşık elinde gördüğü her şeyi hafızasına adeta kazırcasına dikkat etmiş, gördüklerini bir güzel anlatmış.

Bilge;

“Peki sana emanet ettiğim iki damla yağ nerede? diye sormuş.

Kaşığa bakan delikanlı, iki damla yağın dökülmüş olduğunu görmüş.

Bilgeler bilgesi demiş ki;

“Mutluluğun sırrı, dünyanın bütün harikalarını görmektir ama iki damla yağı unutmadan”.