Zonguldak trafiği gerçekten çok zor günlerden geçiyor.

Araç kullanmak ne mümkün.

Gazipaşa kilit ki kilit.

Yanlış parklar.

Yayalara gösterilmeyen öncelik.

Hele ki ana cadde ve devam eden tek yönlerde sağlı ve sollu araç parklarını gelişigüzel görüyoruz.

Parkmetreler var.

Bir de buna ilave ikinci sıra park.

Hatta utanmadan üçüncü sıra parkları görüyoruz.

Yani tek yönde araç güzergahında üç veya dörtlü yol sürüşü olacakken.

Tek bir araç zar ve zor geçebiliyor.

Peki ne olacak?

Çözüm ne?

Bugüne kadar çözüm yapılamadı.

Üretilemedi.

Pansuman çözümler işi çözemedi.

Bir ara katı kurallar getirildi.

Gün boyu her metre kareye bir polisi kondu.

Araç akışı bir ırmak gibi.

Su gibi sağlandı.

Araç parkına kesin ve kez izin verilmedi.

Tabi ki bu örnek çalışmanın sonu gelmedi.

Örnek çalışma bitti.

Kangren trafik gene start aldı.

Biliyorum ki, bugün için İlimiz trafikten sorumlu Zonguldak il Emniyet müdür yardımcısı, şube müdürü, komiserler, trafik polis ekipleri.

Ellerinden gelen çabayı ve gayreti gösteriyor.

Yoğun uğraşıyorlar.

Ama ne yapsınlar.

Sürücülere söz dinletemiyoruz.

Mübarek kurban bayramında, Kozlu sahil yolunda ikinci gün ve bayram sonu devamlı gündüz radar uygulaması mevcuttu.

Çünkü hız kontrolü 50 ve 60 km. ile sınırlı.

Her zaman yazarım.

Zonguldak- Kozlu sahil yolu, tuzak yolu.

Bu yolda gece veya gündüz sürücüler radara yakalanabilir.

Özellikle yabancı plakalı sürücüler için radara yakalanma oranı yüzde yüz.

Bu yolda radara yakalanmamak için mucize gerekir.

Gerçi bu yolda olan kazalara da akıl ve sır ermiyor.

Yazıyı yazarken yeni kazaları duyduk ve gördük.

Allah korusun direksiyon hakimiyetini kaybetmeyecek şekilde dikkatli gitmek gerekir.

Hız sınırı da trafiği yavaşlatmayacak şekilde olmalı düşüncesindeyim.

Devam edelim.

Bugün itibarı ile Zonguldak’ın trafik sorunu artarak devam ediyor.

Hele ki mesai saatleri başlangıcında.

Çıkışında.

Kavşaklarda.

Şehre giriş ve çıkışlarda.

Yoğun insan topluluğun olduğu bölgelerde trafik kuyruğu resmen felç edici durumda.

Zonguldak –Kozlu sahil yolu buna en iyi örnek.

Üst geçidin.

Kavşakların istenildiği gibi olmadığı ortamda yapacak hiçbir şey yok.

Örneğin terminal kavşağı.

AVM ve Üniversite kavşağı.

Kozlu ilçe giriş yeni yapılan kavşak.

Uğur Mumcu kavşağı ve çevre yolu geçiş.

Hele ki Zonguldak Cumhuriyet caddesi.

Pazaryeri.

Bahçelievler hastane yolu.

Resmen uzayan kuyruklar ve bitmeyen yol çilesi.

Hangi birini sayalım.

Say say bitmiyor.

Şimdi derler ki, Mithatpaşa tünelleri.

İkinci makas kavşağı.

Kilimli sahil yoluna bağlanış gerçekleşmeden trafik sorunu çözülmez.

Evet bu sözleri duyuyoruz.

Ama buna rağmen Zonguldak trafiği çok yönlü çözümler bekliyor.

Mithatpaşa tünelleri ve kavşağı açılır.

Kilimli sahil yolu açılır.

Bu seferde Kozlu tünelleri ve çevre yolu konuşulur.

Çünkü projede var.

Uygulama yok.

Ama proje ve düşünce var.

Ankara yolundan şehir merkezine girmeden Kozlu ve ılıksu ve İstanbul yoluna çıkış ve çevre yolu bağlantıları.

Yer yer tünellerle yer ve yer viyadüklerle bağlanacak 15. Km. lik bir duble yol.

Geçiş noktası.

Zonguldak’ın yol sorunu bitmez.

Bitmez.

Onun için elimizdeki mevcutlarla en iyisini yapacak formülleri bulalım.

Gazipaşa trafiğini akıtalım.

Yürütelim.

Kadırga yokuşunun makus talihini yenelim.

Kadırga yolu işkencesinden kurtulalım.

Kadırga yokuşunda özellikle işyerlerinin yaptığı devamlı ve sürekli parklar ve araç işgalleri son bulsun. 

Ana ve cadde yollarda keyfi park artık yapılmasın.

Bizlerde dahil yapmayalım.

İşyerleri alışverişlerini gece veya sabahın erken saatinde yapsın.

Toptancılar keyfi davranmasın.

Otopark sorunu çözülsün.

Fevkani köprü yıkılınca daha yaşanabilir bir kent meydanı ortaya çıkacak.

Ne dersek diyelim.

Zonguldak’ta büyük bir otopark sorunu var.

Fakat buna rağmen kamu kurum ve kuruluşlar oto park sorunu bile çözmüyor.

Ellerinden ki imkanları kullanmıyor.

Aslında herkes çözmeli.

Var olan otoparklarını kamu kendisi kullanmalı.

Zonguldak Belediyesi kapalı otoparkı tekrar belediye’ye kazandırdı.

Halka uygun fiyatla hizmeti sağladı.

Hem de yarım saati bedava.

Daha ne olsun.

Ama kamuya ait otoparklar Zonguldak’ta fahişin üstünde fahiş fiyatlar var.

Nasıl bu çözüm üretilecek!

Hem kamu araçlarını.

Hem de kamu personeli.

Aracını park edemesin.

Kent içinde araç kalabalığı oluşsun.

Ve çözümler varken, çözüm üretemeyelim.

Olmuyor.

Olmuyor.

Bakarken sanki bazı olayları göremiyoruz durum ve konum oluşuyor.

Bugün köşemizde Zonguldak trafiğini yazdık.

Söz ettik.

Bahsettik.

Zaman zaman da bu konuyu işliyoruz.

Zonguldak trafiği gerçekten felç ki felç.

Bugün için ilimize atanan.

Göreve başlayan.

Zonguldak il emniyet müdürümüz Fahri Akkaş, mübarek kurban bayramı ilimize geldi.

Sayın müdürümüze hoş geldin.

Başarılar diliyorum.

Tabi ki, Sayın müdürümüz bir çok konu başlıklı ilimizi tanıyacaktır.

Bu arada Zonguldak il emniyet müdür yardımcısı ve güvenlik şubeden sorumlu Selçuk Yılmaz, müdürümüz trafik konusunda çok deneyimi var.

Eskişehir de ki trafik konusunda başarılar tüm kamuoyunca biliniyor.

İçişleri bakanımızca verilen başarı plaketi bile mevcut.

Tabi ki takdir Sayın baş müdürümüze ait.

Baç müdürümüzün de bu konuda tespit ve değerlendirmesi olacaktır.

Bizlerin istediği Zonguldak trafiğinin akışı sağlansın.

Trafik işkencesinden hep beraber ve hep birlikte kurtulalım.

İnşallah diyelim.

 DÜN DÜNYA BEYİN GÜNÜYDÜ

Bildiğiniz gibi beynimiz vücudumuzun en önemli organı.

Yerine yenisi konmuyor, kendi kendini yenilemiyor, ameliyatları çok zor, çok hassas bir organ.

Çağımızın bazı önemli hastalıkları da beyinden kaynaklanıyor…

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre en çok ölümle sonuçlanan hastalıkların başında nörolojik hastalıklar geliyor

Bu günle ilgili olarak da Türkiye Nöroloji Derneğinde bu gün saat 20.00 ile 21.00 aralarında bir de konferans düzenlenecek.

Beyinle ilgili hastalıklarından korunma ve beyin sağlığının önemine dikkat çekmek amacıyla ilan edilen Dünya Beyin Günü'nde nörolojik hastalıkların tüm dünyadaki ölümlerin yüzde 12'sini oluşturduğu hatırlatılarak, bu hastalıkların önemli bir kısmının önlenebilir olduğu vurgulanacak.

Yaşlanan nüfusla birlikte bunama, parkinson, inme oranlarının yakın bir gelecekte daha da artması bekleniyor. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre 2005 yılında 92 milyon olan nörolojik hastalıklardan erken ölüm sayısı, 2030 yılında 103 milyona ulaşarak yüzde 12'lik bir artış kaydedecek. Yine tüm dünyada ölüm oranının yüzde 12'sini oluşturan nörolojik hastalıklarda bu oran düşük ve orta gelirli ülkelerde yüzde 17'ye yükseliyor.

Türk Nöroloji Derneği, Dünya Nöroloji Federasyonu Başkanı Dr. RaadShaikir'in Dünya Beyin Günü nedeniyle yaptığı, "Genel sağlımız beyin sağlığımız olmadan olamaz. Beynimiz en önemli ve komplike organımızdır ve beynimizin sağlıklı çalışması bütün vücüt sağlığımızı doğrudan etkiler" açıklamasını destekliyor.

İnme ve demans artışıyla sağlık sistemleri baş edemiyor!

Dünya Nöroloji Federasyonu, yaptığı açıklamada beyin sağlığı ve nörolojik hastalıklara yönelik yeterli düzeyde farkındalık olmadığını vurguluyor. İnme ve demans gibi hastalıkların sağlık sistemlerinin baş edemeyeceği oranda arttığına dikkat çekilen açıklamada şu noktalara işaret ediliyor:

"Bu hastalıkların önlenmesi gerekmektedir. Nörologlar beynin koruyucularıdır. Beyin ve nörolojik hastalıkların karmaşık olması çoğu zaman halkın farkındalığının azalmasına sebep olur. Bu kampanyada en önemli hedefimiz, halka beyin sağlığının önemini ve sosyal boyutlarını anlatmaktır. Hayatımız boyunca inme ve demans geçirme riskine sahibiz. Beyni etkileyen hastalıklar dünyada insanların engelli olmalarının en büyük sebebidir. Bu girişimin amacı da dünyada daha iyi bir beyin sağlığının oluşmasını sağlamaktır."

Türk Nöroloji Derneği Başkan Yardımcısı ve Dünya Nöroloji Federasyonu Türkiye Temsilcisi Prof. Dr. Şerefnur Öztürk'ün verdiği bilgiye göre inme ve travmatik beyin yaralanmaları dünyada engelli olmanın en büyük iki sebebi. Dünya nüfusunun yüzde 1-2'sinin travmatik beyin yaralanması geçirdiğini hatırlatan Prof. Dr. Şerefnur Öztürk, "Dünya genelinde inme, iskemik kalp rahatsızlığından sonra en çok ölüme sebebiyet veren hastalıktır pek çok yaygın hastalıktan önde gelir" diyor.

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre de nörolojik hastalıklar, tüm hastalık yükünün yüzde 4.5 - 11'ini kapsıyor. Bu oran solunum bozukluğu, sindirim sistemi hastalıkları ve kötü huylu tümör oluşumlarından daha yüksek. En çok ölümle sonuçlanan hastalıkların başında nörolojik hastalıklar geliyor.

Dünya nüfusunun büyük bir kısmı yeterli sağlık hizmeti alamıyor

Dünya Nöroloji Federasyonu Genel Sekreteri Wolfgang Grisold nörolojik hastalıkların teşhis ve tedavi edilmesinde büyük ilerleme kaydedilmesine rağmen, dünya üzerinde hala nörolojik tedavi erişiminin kısıtlı, hatta bazı bölgelerde hiç olmamasına dikkat çekiyor. Oysa çoğu nörolojik hastalık için ucuz ama etkili tedavi yöntemleri mevcut. Prof. Dr. Şerefnur Öztürk de, "Dünya genelinde, hastaların en basit ilaçlara bile erişememesi çok acı, Epilepsi'de hastaların yüzde 70'i ilaç aldıklarında nöbet geçirmezken ilaç alamayan düşük gelirli ülkelerde hastaların yüzde 80'i bu ilaçlara ne yazık ki ulaşamıyor" dedi.

Beyin hastalıklarının ekonomik yükü çok ağır

Nörolojik hastalıklar kişisel kayıplara sebep olduğu gibi sosyal ve ekonomik etkileri de oldukça ağır. Beyin hastalıklarının sadece Avrupa Ekonomisi'ne yıllık yükü 798 milyar avro'dur. Bu rakamın yüzde 60'ı doğrudan hastalıklara harcanan para, yüzde 40'ı da iş gücü kaybıdır.

Prof. Dr. Şerefnur Öztürk, bu tabloya rağmen nörolojik hastalıklarının yükünün hala azımsandığını belirterek, şunları söyledi:

"Dünya Beyin Günü ile vermek istediğimiz mesaj çok açıktır. Politik ve destekleyici otoritelerin, devletlerin ve uluslararası örgütlerin beyin sağlığına öncelik vermeleridir. Bu hastalıkların yükü çoğu zaman önlenebilir. En önemli adım aşılama programları ile nörolojik infeksiyonlar ve infeksiyonların sebep olduğu nörolojik rahatsızlıkların önüne geçmektir. İnme gibi hastalıklar yaşam tarzı değişiklikleri ile önlenebilir. Hipertansiyon, kan yağlarında yükseklik, sigara ve alkol kullanımı, yetersiz fiziksel aktivite, sağlıklı beslenmeme ve diyabet gibi birbirleri ile ilişkili risk faktörlerinin önlenmesi ile inme ve travmatik beyin yaralanmalarının önlemesi mümkün olabilir. Bu, 100 milyon sağlıklı yıl kaybının önlenebileceği anlamına gelir."

Nöroloji Hakkında

Nöroloji beyin, beyin sapı, omurilik, sinir sistemi ve kasların işleyişi ile ilgili sorunlarla ilgilenen bilim dalıdır.

Nöroloji bölümünde tedavisi gerçekleştirilen hastalıklar

Beyin damar hastalıkları

Baş ağrısı (migren), epilepsi (sara)

Periferik sinir hastalıkları

Kas hastalıkları

Multipl Skleroz ve benzeri hastalıklar

Uyku bozuklukları

Baş dönmesi

Parkinson hastalığı

Alzheimer ve benzeri demans hastalıkları

Beyin ve omurilik tümörleri ve iltihaplanmaları

Vücudun sinir sistemiyle ilgili hastalıklara nörolojik hastalıklar denilmektedir. Nörolojik hastalıklar tüm vücut sistemlerini de etkileyebilmektedir. Çünkü beyin, omurilik ya da sinirlerin elektriksel yapısındaki anormallikler birçok soruna yol açabilmektedir. Bu sorunlara inme, kas zayıflıkları, koordinasyon problemleri, his kaybı, nöbet geçirme, sersemlik, acı ve şuur kayıpları örnek olarak gösterilebilir. Birçok tanımlanmış nörolojik hastalık bulunmaktadır, bazıları nispeten yaygındır fakat genellikle az görülmektedir.

Nörolojik muayene

Nörolojik hastalıklarda hastadan nörolojik hikayesinin alınması ilk adımdır. İyi bir öykü alınması, tanıya büyük ölçüde yaklaştırır. Örneğin ani başlayan baş aprısı, bulantı, kusma ve bilinç kaybı öyküsü alındığı zaman kafa içinde bir basınç ve hacim artışı söz konusudur; bu da kafa içinde bir kanamaya sebep olabilir. Erken teşhis için önemli olan ilk adım hastanın öyküsünün doğru değerlendirilmesidir. Nörolojik muayenede sıradan gelen adımlar bilinç, kraniyel sinir, motor sistem, refleksler, sinir germe testleri olabilir. Bilinç muayenelerinde uyanıklığın değerlendirilmesi, letarji, konfüzyon, deliryum değerlendirmeleri ön plana çıkmaktadır. Bellek, dikkat, lisan fonksiyonu, beceri kontrolü, denge, koku muayeneler, görme kontrolü ile birlikte modern tıp görüntüleme yöntemleri sayesinde iyi ve doğru bir nörolojik muayene uygulanmaktadır.

Nörolojik hastalıklarda tedavi

Modern tıp uygulamalarında, gelişmiş laboratuvar çalışmaları önemli katkı sağlamaktadır. Laboratuvar, nörolojik hastalıkların tanı ve tedavilerinde önemli yer tutmaktadır. Özellikle beyin damar hastalıklarında çok önemli olan radyoloji bölümü, kesintisiz hizmet vermektedir. CT, MR, Anjiografi, nörolojik rehabilitasyon, girişimsel nöroradyoloji uygulamaları nörolojik hastalıkların teşhislerinde ve tedavisinde önemli yer tutmaktadır. Başta epilepsi ve bilinç bozuklukları olmak üzere çeşitli hastalıklarda tanı da önemli olan uyanıklık ve uyku EEG tetkiklerinin yapıldığı EEG Laboratuvarı, uyku bozukluklarında kullanılan tüm gece Uyku Laboratuvarı ve sinir ve kas hastalıklarının tanısında kullanılan EMG ve Uyarılmış Yanıtlar Laboratuvarı Nöroloji Bölümü’nün belli başlı laboratuvarlarını oluşturmaktadır. Tüm bu tedavi ve uygulamalar hastanelerin Nöroloji Merkezlerinde deneyimli kadro ve modern teknolojik uygulamalar ile gerçekleştirilmektedir.

Bugünlük nokta .