Vali Osman Hacıbektaşoğlu'nun Fevkani Köprüsü'nün yıkımı ile ilgili gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.

Vali Osman Hacıbektaşoğlu, "Esnaflarla konuştuk ve anlaştık o gün ne konuşma yaptıysak ne açıkladıysak bugün de aynı yerdeyiz aldığımız kararlar aynen uygulanacak" ifadesini kullandı.

Fevkani Köprüsü'nün 1 Ekim'de yıkımının başlayacağını öncesinde elektrik ve su kesiminin yapılacağını belirten Vali Osman Hacıbektaşoğlu şunları ifade etti;

"Fevkani Köprüsü konusunda ne dediysem ne konuştuysam şu anda da ne ilerideyiz ne gerideyiz artık. O da hayata geçecek yani yıkım öncesi elektrik su kesiliyor. Çünkü o gün öyle konuşmuştum. 
Fevkani köprüaltı esnafıyla konuştum ve ne konuşulduysa o. Şimdi Fevkani Köprüaltı esnafının şu anda   Elmas Alışveriş Merkezi'nde yerleri hazır. Yeteri kadar yer var. Şu anda çalıştıkları dükkanların metrekaresi sadece üç dükkanın metrekaresi azalıyor ama o da anlamlı bir azalma değil faaliyet alanına göre. Çok az bir şey. Hepsini tek tek baktık. O arkadaşlarla konuştuğumuzda  dernek başkanımız, oradaki esnaf temsilcileri anlaşmıştı. Yani hatta Çevre Şehircilik İl Müdürlüğümüz, il müdürümüz de onlara nezaret edecek, onlara şahitlik yapacak, mandarlık edecekti. Onlar kendi kuralarını, yerlerini kendileri belirleyecekti. Bundan kaçındılar. 
Biz orada ne konuştuysak  oradayız. Yani onlar Eylül'ün ortasına kadar süre istemişlerdi. Ben de hatta Eylül sonu olsun dedim. Yani bakın arkadaşlar. Bu işler  bunu yaptığımızda şu üzdü beni biraz. Ertesi gün şöyle bir şey çıktı;  "Madem riskliydi niye süre verdik?"

Ya işte ben işte bu riski aldım ama yani  çünkü gerçekten biz  okullar açılacak esnafın alışveriş yapacağı zaman. Şimdi bakın köprünün üzerinden geçiyorsunuz, geçiyoruz. Dün akşam vakti, gece de yine dolaştık buralarda.  O köprünün üzerindeki o asfaltı nasıl söküp onu alacağız. Nasıl yapacağız? Yani imkanı var mı? Yok. Tartışılacak bir konu değil artık arkadaşlar. Ve şundan herkes emin olsun. Ben bütün kalbimle, vicdanımla  ancak bu kadar yapılabilir. Yani esnafı mağdur etmemek için ancak bu kadar yapılabilir. Bunun ötesi yok ve bunlar da yapılacak. 
Tabii ki taşınmanın sıkıntısı olacak. Evimizi taşıyoruz da sıkıntısı olmuyor mu? Oluyor tabii meşakkatli olmuyor mu? Oluyor. Ve siz de herkes biliyor ki yeni çarşının konumu, lokasyonu, şimdiki çarşıya çok yakın. Oradaki müşteri oraya alışabilir. Zaten bunu duyurabilirler. Bunu kendileri de konuştuk. bunları açıklıkla bütün sonuna kadar dinledim ve aynı şeyleri bir daha tekrar etmem. Çünkü ben zaten esnafımızla, esnaf demiştim. Hepsini bunu konuştuk tüm açık kalplilikle hepsini konuştuk. Ben şundan eminim ilk başta hem gerçekten yeni gelmiştim. Yani gerekliliğini, tekniğini raporunu, riskli yapı işte  bunun nereden kaynaklandığını anlamak zorundaydım. Onun için esasında ben kendime, esnafa değil kendime süre vermiş oldum. Yani vicdanen  bunun rahatlığı, rahat olmam lazım. Ama ben vicdanen rahatım. Kaldı ki esnaf için de ben ilk onu sormuştum zaten sayın başkana, belediye başkanına. Ya esnaf o da anlatmıştı. Gittim kendim gördüm. Esnafla konuştum, sıkıntı yok. Yani konuştuğumuz  karar verdiğimiz ama yani kazasız, belasız
olması gereken bir şeyi de ben  esnafa sorumlu olduğum gibi tüm Zonguldak'a sorumluyum. Onların çocuklarına, onların can ve mal güvenliğini sağlamakla sorumluyum. Oraya giden müşterilerin onun üstünden geçen araçların ve o çarşıya giden herkesin can ve mal güvenliğini sağlamak benim birinci görevim. O başta esnafın. Yani onun kazancından önce o yer değiştirmenin getireceği sıkıntı, meşakkat, meşakkatten önce onun can ve mal güvenliği benim için önemli Önce onu sağlamak zorundayım.  Biraz meşakkatli olacak. Orada da gene yapabildiğimiz bir şey olursa yapacağız."


 

Kaynak: Ercan Demir