Bilindiği gibi İl Özel İdaresi Genel Sekreterliğine Ahmet Karayılmaz getirildi, üzerinde iki kış mevsimi geçti…

İki kış mevsimi de çetin geçti, Ahmet Karayılmaz çizmeleri çekti, kışlıkları giydi, sahaya inip ekibiyle birlikte kar küredi.

Yoğun kar yağışı altında gece-gündüz yoğun çaba harcadılar, araçları kaza yaptı, iki personel yaralandı, çalışanlardan bazıları yorgunluktan hastaneye kaldırıldı.

Ahmet Karayılmaz’ın kendi ifadesi ile herkes kartopu oynarken, onlar bu işin çilesini çekti.

Sonunda yorgunluk olsa da, bütün o yorgunluğu bir anda giderecek “vicdan huzuru” var.

*

Bütün bunlara amenna …

Ancak bir parantez açalım…

Ahmet Karayılmaz’dan İl Özel İdaresi Genel Sekreteri olmaz.

Nedenlerini açıklayalım…

Genel Sekreter dediğin makamında oturur, kar yağdı, yollar kapandı diye ekibiyle birlikte kar küremeye çalışmaz.

Rüşvetten, peşkeşten, yolsuzluktan, hırsızlıktan anlamaz.

Üçkağıtçı müteahhitler ile üçkağıtçı doğrudan teminciler, Ahmet Karayılmaz’ı kafakola alamaz.

Yetim hakkı yemez, yetim hakkı yedirmez.

Rakıyı su gibi içmez ( zaten rakı da içmez), Ankara’nın bağlarını, büklüm büklüm yollarını ezberlemek istemez.

Ve daha niceleri…

Alın size genel sekreter !..

Böyle genel sekreter olur mu?..

Olursa işte böyle olur !..

*

Yukarıda “ ironik “ ifadelerle yansıtmaya çalıştığımız görüşler, bizim değil, Ahmet Karayılmaz’ın genel sekreterliğinden “rahatsız” olan üçkağıtçı müteahhitler ile üçkağıtçı doğrudan temincilerin ve Özel İdare’nin olanaklarından imtiyazlı bir şekilde faydalanmak isteyip de bunu başaramayanların düşünceleridir aslında…

Biz, onların aklından geçenleri okuyup, ironik ifadelerle yansıtmaya çalıştık.

İşin aslı şudur ki :

Sayın Ahmet Karayılmaz devlet ciddiyetini muhafaza ederek, tevazu içinde halka hizmeti bütünleştiren, karda-kışta, yağmurda-çamurda ekibi ile birlikte sahaya inip çalışan doğru-dürüst, çalışkan bir genel sekreter portresi oluşturdu.

Onun sözleri “kartopu oynayan” insanlarımıza değil aslında…

Zorlu kış koşullarında yaşamlarını tehlikeye atarak canla başla çalışan Özel İdare personeline nankörlük edenlere…

Erhan ÇAKMAK