Ali Bektaş, "Kendi nevişahsına münhasır renkli bir kişiliğe sahip belediye başkanı"...
Tabii bu söylediklerimiz, yalnızca ilk dönem Kozlu halkının teveccühünü kazanmış bir belediye başkanı...
Ama daha sonra belediye başkanlık süreci işledikçe bu özelliğini kaybetmeye başladı.
Kozlu halkı da bunu değerlendirdi...
Kozlu halkı tarafından çok sevilen eşiyle problemler yaşamaya başladı, Belçikalı'ya gönül verdi.
Bu da Kozlu halkının nefretini Ali Bektaş'a yöneltmesine sebep oldu.
Heyelanlı araziye 25 katlı bina dikti,
Yola çıktıklarını yolda bıraktı,  yolda bulduğu, durumu iyi olan müteahhitleri tercih etti.
Ali Bektaş'ın yola çıktığı bir vatandaş, bir milletvekilinin yanında "Başkanım niye uğramıyorsun, ziyaret etmiyorsun, seçimlerde sana destek olduk, gecemizi gündüzümüzü kattık bir çayımızı içmiyorsunuz" diyince,
Koltuktaki gücünden zehirlenen Ali Bektaş, "Benim *surmaya vaktim yok, senin yanına mı geleceğim" diye tepki gösterdi.
Bu tepkiye sessiz kalmayan vatandaş ile Ali Bektaş yumruk yumruğa birbirine girdi.
Karşısındakinin güreşçi olduğunu unutan Bektaş, knock-out...
Sekreterlere or**pu, kadın gazeteciye "seni sokakta dolaştırmam,bacaklarını kırarım" cümleleriyle birçok kesimi karşısına alan,
Tıpkı Ömer Selim Alan gibi son dönemlerde insanlara üstten aşağı bakan,
Kibirli haller ve egoist tavırlar sergileyen Ali Bektaş,
CHP'nin adayı, Kozlu'da efendi kişiliğiyle tanınan, her kesim tarafından sevilen rahmetli Hüdai Dökmeci'nin oğlu olmasının
ardından büyük bir güç kaybına uğradı.
Bektaş, yaptıklarıyla, tavırlarıyla ve tutumlarıyla Zonguldak'ın tozlu raflarına gömüldü..
 

Kaynak: HABER MERKEZİ