Kayıkçılar köyünde baba mesleği olan mobilyacılığı bırakıp 25 yıl önce tarıma yönelen Hasan Yıldız, ailesine ait arazilerde üretimini sürdürüyor. Yıldız, 15 sera ve 20 dönümlük alanda yazlık ve kışlık sebze yetiştiriyor. Üretimi meslekten öte bir tutku olarak gören Yıldız, bitkilerin bakımını "çocuk büyütmeye" benzetiyor. Tarımda edindiği tecrübeyle ürünlerinin bakımını ve ihtiyaçlarını yıllar içinde ezbere bilir hale geldiğini ifade eden Yıldız şöyle dedi:

"Çaycuma Kayıkçılar köyünde ikamet ediyorum. 2000 yıldan beri profesyonel bu çiftçilikle çalışıyorum. Daha önceki baba mesleğimiz mobilya marangoz üstüneydi. 35 yıl babam marangoz mobilyacılık yaptı. Daha sonra kendimiz çiftçilik yapmaya başladık. Profesyonel anlamda 25 yıldan beri yapmaya çalışıyoruz."

Toplam 6,5 dönüm kapalı alanda üretim yapan Yıldız, karpuz, patlıcan, kapya biber, dolmalık biberin yanı sıra karnabahar, mor lahana, salatalık ve domates yetiştiren Yıldız, "Gerek armut bahçesi 15 bölüme yakın armut bahçemiz var. Şu anda 7-8 gün kapalı seramız var. Bunlarla iştirak etmekteyiz. Dışarı yaz aylarında patlıcan, karpuz, kavun yapıyoruz. Şu anda tarlamızda 5 dönüm karpuz, 5 dönüm patlıcan, 2 dönümde kapya biber dolma biber. Açıkta yetiştirmek şartıyla bunları üretiyoruz" ifadelerini kullandı.

Ürünlerini Mengen, Yeniçağ, Gökçesu ve Çaycuma pazarlarının yanı sıra yerel satış noktalarına verdiğini belirten Yıldız, pazarlama konusunda destek beklediğini vurguladı. Yıldız, "Nitekim bunu kendimiz satmaya çalışıyoruz. Sıkıntımız burada. Üretimde sıkıntı yok. Pazarlara gittiğimizde zaman kayboluyor. Tabi üretim o zaman aksıyor. Canlı bakmak gerekiyor. Nitekim bu canlıya bakmak için de zaman gerekiyor. Zamanında pazarlara gittiğimiz zaman bir gün pazar hazırlığı. Bir günde pazarda kalıyoruz. Her pazar en azından 2 gün iş kaybı. Bunun yerine bize büyüklerimizin veyahut da yerel yöneticilerin bize pazarlarda şey yapmasını öneririz. Bizi pazar sağlamalarını veyahut da malzememizi pazarlamanın sağlanmasını bekliyoruz" şeklinde konuştu.

Tarımı bir "emek ve şefkat işi" olarak tanımlayan Hasan Yıldız, bitkilerin bakımını çocuk büyütmeye benzettiğini ifade etti. Yıldız, "Bire bin veren başka bir şey yok. Canlıya bakmak, küçüklükten beri dikiyorsun. Nereden nereye getiriyorsun? Bu bir hastalık. Bir emek, şefkat neredeyse. Bir çocuk gibi. Aynen. Aynı insan gibi. Bu fizyolojisini çözdükten sonra ne zaman ne istiyor? Azotu, gübresi, potasyumu. Bunları artık yıllardan beri yapa yapa ne zaman ne uygulanacağını biliyoruz" ifadelerine yer verdi.

Kaynak: İHA