Bir kesim insan liman kenarındaki TMMOB lokaline takmış durumda, hepimiz biliyoruz!

Nedenlerini de...

Her neyse;

Nereden bakarsanız bakın bu lokal bir yeme içme merkezi olmaktan da öte kent içinde bir bilim merkezi, bir bilim yuvası, konferans  ve sergi salonu gibi etkinliklere de imza atılan bir merkezdir.

Zonguldak'ın yazarı çizeri burada imza günleri düzenlerler.

Bilim adamları, düşünürler burada bir araya gelip etraflarına ışık saçarlar...

Küçük çapta, maddi gücü elverişsiz edebiyat çevrelerine en büyük destek buradan verilir, bunların halka açılmaları  desteklenir, kamuoyu ile buluşmalarına ön ayak olunur...

Bazı STK'ların halkla buluşmaları ve dertlerini anlatmaları da burada gerçekleşir.

Vs., Vs., Vs.

Dediğimiz gibi sadece yeme içme, oturup deniz ufkuna dalıp hayal kurma, güneşin batışını izlerken kahvenin yanında bir de cigara yakıp "eve giderken bizimkine ne alayım?" diye düşünüp derinlere dalma merkezi değildir burası...

Hafif bulutlu guruba bakarken eski günleri anarak oturup ağlama merkezi hiç değildir!

Ama ne yazık ki birileri buraya kafayı takmış;

Aydın insanların bir araya gelip eleştiriler yapmalarını çekememiş, çevrelerinde akıllı insanlar görmeyi kendilerine lüks görmüş bir grup "ille de yıkalım" gibi dar bir görüş çerçevesinde bu merkezi aradan çıkarmayı düşünüp, bahane olarak da "millet bahçesi yapacağız" bahanesinin de ardına sığınıp bir ilkelliği sergileyebilmenin savaşımını veriyorlar.

Peki ama neden?

Bu lokal kime battı?

Bilimden ve bilimsel görüşlerden neden bu kadar korkuluyor?

Yılların kültür merkezi böyle olumsuz düşüncelerin odak noktası mı olmalıydı?

Yakıp yıkmayla şimdiye kadar kim anılmış?

Çayhane mi gerek bize?

Evet;

Sayın Valimiz Zonguldak halkının beklentilerini dikkate almalı, yarın bir gün görev alacağı başka merkezlere gittiği zaman da arkasında güzel ve olumlu intibalar bırakmalı. Biz valimizin bizler için bir şeyler yapabilme, Zonguldak'ı daha da yaşanabilir bir hale gerek sosyal gerekse ekonomik açıdan getirebilme çabaları içinde olduğunu biliyoruz ve kendisine hep bu açıdan bakmak, hep böyle görmek istiyoruz.

Kolay gele...

ZOR BİRAZ

Yüzde 10 peşinat, 15 yıl vade...

Hükümetin evsiz barksız kesime son kıyağı buymuş!

Buymuş ama ödeme şartları zor biraz.

"Ödeme planında taksitler aylık gelirin yüzde 40'ını geçemez" deniyor. Bunun nedeni insanlar takside boğulmasın, geçinmeye de para bırakabilsinler düşüncesi. Bu hesaba göre 2 milyonluk bir evin peşinatı 200 bin lira. bir milyon kredinin aylık ödemesi 9 bin 700 küsur olarak açıklandı, 4 bin 400 hazine desteği var ama ilk sene... İkinci sene 5 bin 400, üçüncü sene 6 bin 400 küsur... sonra cepten!

Şimdi soruyoruz,

9 bin 700 liralık aylık ödeme için 24 bin küsur lira da aylık gerek.

Hangi garibanın aylığı bu kadar? Kaldı ki 200 bin peşinatı bulmak da asgari ücretli garibanı zorlar. Kredi alsanız bir de bunun faizi.

Yani;

Herkese ev zor biraz!

Bu iş yararsa, zengine yarayacağa benziyor biraz...