Çaycumalı iş insanı Sezgin Çalışkan, Filyos Vadisi’nde yüzlerce dönümlük alana yüz binlerce çilek ve kapya biberi dikti. Belediye Başkanımız Bülent Kantarcı’nın büyük destek sunduğu Çalışkan, toprağı son derece verimli olan Vadi’nin pek çok konuda Antalya ile yarışacak özellikleri olduğunu söyledi

Sezgin Çalışkan Çaycumalı bir iş insanı. İstanbul’da zincir marketlerin pasta, kurabiye gibi unlu mamullerinin tedarikçiliğini yapıyor. Bu alanda Avrupa’nın en büyük kapalı alana sahip imalathanesinin de sahibi olan Çalışkan’ın toprağa büyük merakı var. Büyük ticari potansiyel gördüğü tarımın doğru yapıldığı takdirde  toprağı, doğal kaynakları, insan sağlığını koruduğunu; dışsal girdileri ve maliyetleri aza indirdiğini, yöre insanlarına ciddi bir istihdam kaynağı oluşturduğunu düşünüyor. Tüm bunlara bir de doğduğu topraklara olan sevgisi ve vefa duygusu eklenince rotasını tekrar Zonguldak’a döndüren Çalışkan yüzlerce dönümlük alanda, iyi tarım uygulamalarıyla ürün yetiştirmeye çalışıyor. 

İKİ YÜZ BİNE YAKIN ÇİLEK VE YÜZ BİN KAPYA BİBERİNİ TOPRAKLA BULUŞURDU
Milli Emlak’tan Filyos Irmağı kıyısında arazi kiralayarak “iyi tarım” uygulamalarına başlayan Çalışkan’ın ektiği tarlaları görenler hayrete düşüyor, yıllardır boş duran arazilerdeki görüntüler Antalya’daki büyük tarımsal işletmeleri aratmıyor çünkü. Kurduğu Alpkan Tarım işletmesiyle, iki yüz bine yakın çilek ve yüz bin kapya biberini toprakla buluşturan Çalışkan, adeta, Filyos Vadisi’nde boş bulduğu her yere bir şey dikiyor. Yalnızca Filyos Irmağı’nın hemen kenarındaki Miyesseler köyündeki tarlaya yaptığı yatırımın 2,7 milyon lirayı bulduğunu söyleyen Çalışkan, “Genelde işimiz tarım olduğu için zincir marketlerle anlaştık. Su problemimizin olmadığını anlattık. Onlar da sözleşmeli üretim yapalım dediler. Ziraat mühendislerimiz ve kendi personelimizle üretimi gerçekleştiriyoruz” diyor.

FİLYOS VADİSİ ANTALYA’NIN FİYATLARIYLA YARIŞABİLİR
Oldukça da iddialı. Filyos Vadisi’nin pek çok konuda Antalya ile yarışabilecek koşullara sahip olduğunu söylüyor. “Birincisi toprağımız çok verimli. Yedi ayrı yerden toprak alıp analiz yaptırdık, en az Antalya kadar verimli olduğunu gördük. 25 yıl geriye dönük hava raporlarını inceledik. Bitkinin strese girip verimini düşürdüğü -5 derecenin altı ile 35 derecenin üstünü neredeyse hiç görmüyor. Ortalama hava sıcaklığı yazın 27 derece, kışınsa o da kısa süreli olmak üzere en fazla eksi altıyı, yediyi görüyor. Evet, Antalya bir tarım kenti ama bizim de ciddi avantajlarımız var. Nakliye ücretini de sildiğimiz zaman oranının fiyatlarını rahatlıkla tutturabiliyoruz” diyor.

TARIMSAL FAALİYET BÖLGEDE ÖZELLİKLE KADIN İSTİHDAMINA DA CİDDİ KATKI SUNUYOR
Toprak ve ilkim analizlerinde “Yediveren” olarak bilinen Albion türü çileğin üretimine çok müsait olduğunu görünce bu türe ağırlık vermiş. Çalışkan, “Tabii bu bizim ilk denememiz. Albion çileği Antalya’da hava çok sıcak olduğu için yetiştirilemiyor. Oralarda daha çok Rubigen cinsi çilekler üretiliyor. Albion türü için tüm olanaklar burada bulunuyor. Bir de en önemli özelliği mayıs sonu haziran başı, pek çok yerde çilek bitmişken bu türde hasada yeni başlanıyor.  Adı üzerinde, Yediveren. şayet havalarda olağanüstü bir durum olmazsa, kasım ayının sonuna kadar altı ay hasat yapabileceğiz. Tarımsal faaliyet bölgede özellikle kadın istihdamına da ciddi katkı sunacak.  Mesela bizim tarlamızda, günde ortalama 20 kişi çalışıyor. Hasat ve dikim zamanlarında bu sayı 30’a çıkıyor. Yıllık çalışma süresiyse iş hazırlığıyla birlikte, sekiz, sekiz buçuk ayı buluyor” diyor.

FİLYOS VADİSİ’NDE KATMA DEĞERİ YÜKSEK ÜRÜN YETİŞTİRECEĞİZ
Filyos Vadisi’nde ekilmedik bir karış yer kalmasının bile büyük israf olduğunu söyleyen Çalışkan, “Biz herkesi bu konuda teşvik ediyoruz. Danışan herkese bildiğimiz her şeyi anlatıyoruz. Bu pazar büyürse herkese faydası var. Vadide çoğunlukla silajlık mısır yapılıyor, biz de yapıyoruz. Ama silajın katma değeri çok düşük.  Para kazandırıyor mu, evet, kazandırıyor ama buraya bir faydası yok. Her şeyi traktör hallediyor. Bize göre yapılabilir değil, katma değeri daha yüksek ürünlere yönelmek lazım. İnşallah istediğimiz üretimi yapıp müşterilerimize mahcup olmadan işi devam ettirebilirsek daha başka ürünler için de önümüz açılacak. Seneye mesela 100 dönüm sakız kabağı, 200 dönüm brokoli yapın diyecekler. Bu da Filyos Vadisi’ni bir tarımsal merkez haline dönüştürecek” diyor. 
 
BAŞKAN BÜLENT KANTARCI BURADA TARIMIN GELİŞMESİNİ ÇOK ÖNEM VERİYOR
Bölgedeki kamu kuruluşlarından belli oranda destek aldıklarını da söyleyen Çalışkan, “İl, ilçe tarım müdürlükleri sağ olsun, sorduğumuzda, bilgi konusunda destek sunuyor. Ancak tarlalar ecrimisil olarak geçtiği hiçbir tarımsal destekten yararlanamıyoruz. Buraya harcanan her kuruş, bu yüzden kendi paramız. Çaycuma Belediyesi sağ olsun, bize 100 bin adet kapya fidesi desteği sundu. Başkan Bülent Kantarcı burada tarımın gelişmesini çok önem veriyor. Filyos Irmağı ile etrafındaki toprakların tarımsal kapasitesinin farkında. Projemizi sunduk, anında onayladı. Çaycuma Belediyesi ile yaptığımız işbirliğinin inşallah devamı da gelecek. Ben bölge insanın buraya yapacağı yatırımlarla Filyos Vadisi’nin ülkenin önemli tarım merkezlerinden biri olacağını düşünüyorum. Gürül gürül akan bir ırmak, muhteşem bir toprak ve ılıman bir iklim var. Daha ne olsun” diyerek de sözlerini tamamlıyor.

Editör: Haber Merkezi