Çaycuma Belediyesinin, Atatürk haftası nedeniyle, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Teoman Duralı İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Sedef Beşkardeşler ile düzenlediği “Aklın ve Bilimin Işığında Atatürk’le Düşünmek” adlı konferans, Çaycuma Belediyesi Çarşamba Salonu’nda yapıldı. İlgili bir izleyici topluluğunun katıldığı konferansta Atatürk'ün düşünce yapısının felsefi karakteri üzerine düşüncelerini açıklayan Dr. Beşkardeşler, fazilet olarak açıkladığı cumhuriyeti yalnızca bir idare sistemi değil, iyilik, adalet, sevgi, saygı gibi evrensel ahlak yasalarına ulaşmaya çalışan bir aracı olarak gördüğünü dile getirdi.

AKILCILIK ATATÜRK’ÜN FELSEFİ BAKIŞININ TEMELİNİ OLUŞTURUYOR


Dr. Beşkardeşler, Atatürk’ün 1933 yılındaki Cumhuriyet Bayramı töreninde yaptığı konuşmada, “Benim manevi mirasım bilim ve akıldır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve bilimin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar” dediğine işaret ederek, “Atatürk’le düşünmek demek, bu düşünceyi mümkün kılan koşulları anlamak ve bunun günümüze nasıl hitap edebileceğini değerlendirmek demektir.” dedi. Onun düşünsel altyapısına etki eden aydınlanma düşüncesi, hümanizm ve pozitivizm üzerine de açıklamalar yapan Dr. Beşkardeşler, felsefesinde akla ve bilime önemli vurgular yapan Alman filozof Kant’ın “Aydınlanma, insanın kendi suçu ile düşmüş olduğu bir ergin olmama durumundan kurtulmasıdır. Bu ergin olmayış durumu ise, insanın kendi aklını bir başkasının kılavuzluğuna başvurmaksızın kullanamayışıdır. İşte bu ergin olmayışa insan kendi suçu ile düşmüştür; bunun nedenini de aklın kendisinde değil, fakat aklını başkasının kılavuzluğu ve yardımı olmaksızın kullanmak kararlılığını ve yürekliliğini gösteremeyen insanda aramalıdır.” sözüne de vurgu yaptı.


Atatürk’ün görüşlerini etkileyen fikirlerden birinin de rasyonalizm olduğunu söyleyen Dr. Beşkardeşler, “Aydınlanma akıl vurgusuyla birlikte gelir ve akıl çağı diye geçer. Akılcılık olarak açıklayabileceğimiz rasyonalizm, bilginin kaynağının akıl olduğunu, doğru bilginin ancak akıl ve düşünce ile elde edilebileceği tezini savunan bir felsefi yaklaşımdır. Buna göre, kesin ve evrensel bilgilere ancak akıl aracılığıyla ulaşılabilir. Akıl kendini eleştirme, eksikleri görme yetisine sahiptir.” dedi. Atatürk’ün cumhuriyeti ortak kamusal alana ve hukukun evrensel ilkelerine dayanan akıl temelli yurttaşlığa dayalı olarak kurguladığını da söyleyen Dr. Beşkardeşler, “Fransız aydınlanmasında yurttaşlık vurgusu öne çıkar. Cumhuriyet etnik kökenine bakmaksızın yaptığı eşit yurttaşlık vurgusunu buradan almıştır. Ancak bu bir başına yeterli sayılmamış Alman aydınlanmasının öne çıkardığı kültür vurgusunu da kapsayacak şekilde genişletilmiştir. Buna göre ulus devletlerin oluşumunu ve ardından modern toplumun inşasını sağlayan bir fikir olarak ortaya çıkan aydınlanma, yalnızca politik değil aynı zamanda kültürel bir olgunlaşmadır. Amaç, ortak bir dil, tarih ve kültür üzerinden ulusal bir bilinç oluşturmaktır.” dedi.

ATATÜRK’ÜN EĞİTİME BAKIŞINDA AMERİKALI FİLOZOF JOHN DEWEY ÖNEMLİ ROL OYNADI


Atatürk’ün hümanist pozitivizm vurgusuyla birlikte eğitime ağırlık verdiğini söyleyen Dr. Beşkardeşler, sözlerini, eğitim sadece hazır bir bilgiyi almak değil, bir sorgulama halidir.” diyerek sürdürdü. Atatürk’ün eğitime bakışında Amerikalı Filozof John Dewey’in önemli bir rol oynadığını söyleyen Beşkardeşler, “Dewey özellikle eğitim felsefesi üzerinde ciddi şekilde düşünmüş ve eğilmiş bir kişidir. Onun pragmatist felsefesine göre yaşamla, pratikle örtüşmeyen bir bilginin topluma hiçbir faydası yoktur. Önemli olan yaşamdan gelen bilginin ne söylediği ve vizyonun hep oraya doğru açık tutulmasıdır. Dewey bu yaklaşımı esas alarak, ‘Okul, hayata hazırlık değil, hayatın doğrudan doğruya kendisidir.’ diyecek, ‘Düşündüğümüz yegâne zaman, bir problemle yüz yüze geldiğimiz zamandır’ sözüyle de, öğretmenin salt bir bilgi aktarımı olmadığını, problem temelli olması gerektiğine vurgu yapacaktır. Atatürk 1924’te kendisini Türkiye’ye davet etmiş, kendisine eğitim felsefesi üzerine oldukça kayda değer cümleler bulunan, kapsamlı bir rapor hazırlatmıştır. Bu rapor daha sonra Köy Enstitülerine ilişkin vizyonun bir parçası olmuştur. Bu Atatürk’ün eğitime verdiği önemi ve vizyonu, ağırlığı ve derinliği göstermektedir.” dedi.

AKIL EVRENSEL AHLAK YASASINA ULAŞMAYA DA MUKTEDİRDİR


Konuşmasını Atatürk’ün ‘Cumhuriyet fazilettir’ sözü üzerine yaptığı açıklamalarla tamamlayan Dr. Beşkardeşler, “Fazilet erdem demektir. Cumhuriyeti hazır bir fikir ya da model üzerinden değil, erdem üzerinden açıklamak, akla ilişkin vurgunun, erdem söz konusuysa tabii ki aklın ahlak yasasına ulaşmaya muktedir olduğu vurgusuyla birlikte düşünülmesi gerektiğini söylemektir. Cumhuriyet tek başına bir düzen, biçim değil ahlaki, toplumsal, politik yaşamanın koşullarını da oluşturan bir sistemdir.” diyerek tamamladı. Salondan gelen soru ve katkılarla zenginleşen konferans, toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi. Dr. Beşkardeşler’e günün anısına bir plaket sunan Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı bu tip etkinliklerin Çaycuma’da sıkça yapılmasını çok arzu ettiğini söyleyerek, kendilerini kırmayıp ilçelerine geldiği için de teşekkür de etti.

Ilgi 1

Kaynak: Haber Merkezi