Av. Dinçel, 19 Ekim’de gerçekleşen kongrede önemli, çekişmeli ve tartışmalı bir sürecin yaşandığını belirterek, "19 Ekim günü, Cumhuriyet Halk Partisi Karabük İl Başkanlığı’nın 39. İl Kongresi’ni yaptık. Çok önemli, çekişmeli, heyecanlı ve tartışmalı bir kongre gerçekleştirdik. Seçilen il başkanı arkadaşımızı, yönetim kurulu üyelerimizi ve disiplin kurulu üyelerimizi kutluyor, hepsine başarılar diliyorum" dedi.
Kongrede yaşanan bazı gerginliklerin olağan olduğunu ifade eden Dinçel, "Kongrede bir takım tatsızlıklar, ufak tefek tartışmalar olabilir. Bunlar hararetli kongrelerde her zaman karşımıza gelen olağan şeylerdir. Bunları unutmamız gerekiyor. Bu konuda bizlerin, arkadaşlarımın veya benim herhangi bir kusurumuz varsa kamuoyundan ve partililerimizden özür diliyorum" ifadelerini kullandı.
Yeni yönetime destek vereceklerini vurgulayan Dinçel, "Bugüne kadar olan tecrübelerimizi, birikimimizi ve tüm gücümüzü yeni yönetimin yanında, iktidar yolunda onlara destek olmak için kullanmayı bir görev olarak görüyoruz" dedi.
Kongre sürecinde aday belirleme anlayışını eleştiren Dinçel, "Bir il başkanı, il yönetimi seçiminden ziyade kongre sanki milletvekili aday belirleme kongresine dönüştü. Aday tercihleri yapılırken partiyi kim iyi temsil eder, örgütü kim toparlar, muhalefeti kim daha iyi yapar gibi kriterler yerine, kim bana engel olmaz, kim her dediğimizi yapar, kim bir yere talip olmaz, bana sorun çıkarmaz gibi kıstaslar ön plana çıktı" ifadelerine yer verdi.
Kongrede kurulan ittifaklara değinen Dinçel, "Bir takım ittifaklar yapıldı. Bir araya gelmesi mümkün olmayan, birbirine karşı çok ağır hakaretlerde bulunan kişiler bir araya geldi, barıştı. Adaylığımızın birçok insanın barışmasına vesile olmasından dolayı da son derece mutluyum" dedi.
Dinçel, Cumhuriyet Halk Partisi tarihinde ilk kez bir adayın seçime girebilmesi için karşı tarafın önergesine imza verildiğini belirterek, "Seçimi kazanmak için değil, bir adayın kazanamaması için büyük bir mücadele edildi" şeklinde konuştu.
Bazı isimlerle yapılan gizli pazarlıklara da değinen Dinçel, "Birilerine 6 ay, bir yıl sonraya il başkanlığı sözü vererek ittifaklar yapıldı. O söz verilen kişilere de oy pusulasında çizikler atılarak, bunlar devre dışı bırakıldı ve verilen sözler tutulmadı" diye konuştu.
Partiye yıllarca emek veren kişilerin dışlandığını savunan Dinçel, şunları söyledi: "Partiye emek veren birçok kişi, eski il başkanları, eski milletvekili adaylarımız, belediye başkan adaylarımız ve partimizin önemli isimleri dışarıda bırakılırken, merkez ilçe başkanının aşçısı, garsonu, akrabası, arkadaşı, mahalle komşusu delege yapıldı ve partinin geleceğini bu kişiler belirledi."
Sonuç olarak seçimde az farkla kaybettiklerini dile getiren Dinçel, "İl başkanının 30 doğal delegesi, merkez ilçe başkanının 10-15 eş dost delegesi, milletvekili desteği, belediye desteği, ilginç ittifaklar ve gece yarısı operasyonlarına karşı yalnızca bir delege tercihi farkla seçilemedik" dedi.
Dinçel açıklamasının sonunda şu ifadelere yer verdi: "İl Kongresi’ne hiç kimseyle pazarlık yapmadan, etik dışı ittifak yapmadan, ihanet ve yalanla suçlanmadan onurumuzla aday olduk ve kongrenin gerçek kazananı biz olduk, partimiz oldu."





