Kararın, milyonlarca emekliyi doğrudan etkileyen ağır sonuçlar doğuracağını belirten Yavuzyılmaz, “Bu karar, açıkça emeklinin yaşam hakkını yok saymak, kredi sözleşmeleri üzerinden bankaların vicdanına teslim etmek anlamına gelir” dedi.
“RIZA ADI ALTINDA BASKIYLA VERİLEN ONAYLAR MEŞRU DEĞİLDİR”
Yavuzyılmaz, kredi sözleşmelerinde bankaların emeklilere “önceden maaşınıza bloke koyabiliriz” şeklinde maddeler imzalatabileceği ve bunun çoğu zaman gerçek bir serbest irade beyanı olmadığını vurguladı:
“Bankayla kredi sözleşmesi imzalarken emeklinin elinde aslında bir tercih kalmıyor. Ya krediyi alamayacak ya da bu dayatmaya razı olacak. Bu, anayasanın teminat altına aldığı sosyal devlet ilkesine açıkça aykırıdır. Rıza adı altında alınan bu onaylar, denize düşenin yılana sarılmaya zorlanmasıdır”
“EMEKLİYİ BORÇ BATAĞINA SÜRÜKLEYEN SİSTEM MEŞRULAŞTIRILIYOR”
Kararla birlikte, emekli maaşlarına doğrudan bloke uygulanmasının önü açılırken, bunun aynı zamanda “borçlandırma sistemini” normalleştiren bir karar olduğunu ifade eden Yavuzyılmaz, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Hükümetin 16 bin 881 lira aylığı reva gördüğü bir emeklinin maaşının önemli bir kısmının kesilmesi, onu açlığa mahkûm eder. Haciz değilmiş gibi gösterilse de sonuç aynıdır: Bu kararla birlikte emekli, hükümet kanadından düşük maaş, banka tarafından vahşi kredi politikası ve yaşam hakkı tanımayan yargı kararlarıyla kıstırılıyor. Hükümet muhtaç duruma sokuyor, bankacılık sistemi son kuruşuna göz dikiyor, yargı ise bu sistemi meşrulaştırıyor.
“İNSAN HAKLARINA VE SOSYAL DEVLET İLKESİNE AYKIRI”
Yavuzyılmaz, kararın ulusal mevzuat kadar uluslararası insan hakları belgelerine de aykırı olduğunu vurguladı:
“Bu karar, Birleşmiş Milletler Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi başta olmak üzere uluslararası hukukta tanımlanan ‘insana yaraşır yaşam’ hakkının açık ihlalidir. Devletin asli görevi, vatandaşının en azından asgari yaşam koşullarını garanti altına almaktır; onları bankalara karşı savunmasız bırakmak değildir.”
“EMEKLİNİN GELİRİ, YAŞAMASI İÇİN DOKUNULMAZ OLMALI”
CHP’li Yavuzyılmaz, kararın geri çekilmesi gerektiğini belirterek şu çağrıyı yaptı:
“Bu karardan derhal dönülmelidir. Emekli maaşları, tıpkı cebri icrada olduğu gibi, kredi sözleşmelerinde de mutlak dokunulmazlığa sahip olmalıdır. Borçlunun açık rızası olsa dahi uygulama kamu düzenini bozma tehlikesi taşımaktadır. Devletin, görevi, emekliyi borç sarmalından korumaktır; bankalara teslim etmek değildir. Emeklinin maaşı hayatta kalmak için zaruri ihtiyacıdır, bankanın teminatı değildir.
NE OLMUŞTU?
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 21 Mart 2025 tarihli ve 17 Temmuz 2025’te Resmi Gazete’de yayımlanan kararına göre; emekli maaşının yatırıldığı hesaptan bankaların kredi tahsilatı yapabilmesi için tüketicinin yazılı ve açık talimatı yeterli sayıldı. Karar, daha önce farklı şekillerde uygulanan bloke işlemlerine yargısal birlik kazandırdı.
Ancak sosyal kesimler, hukukçular ve siyasi muhalefet, bu kararın emekli haklarını zayıflattığı, insan onurunu ve sosyal adaleti gözetmediği gerekçesiyle eleştiriyor.