Sosyal medyada Atatürk’ü  “ din düşmanı gibi görmek “ ya da “ islam kontrastı ( karşıtı ) “ olarak sergilemeye çalışanların atfettiği tezlerden biri de, Atatürk’ ün Hz. Peygamber ve Kur-an- ı Kerim için “ O Arap oğlunun yaveleri “ dediği biçimindeki sözdür.

Ulusal gazetedeki bir yazarın 6 Kasım 2014 günü ulusal TV lerden birinde yayınlanmış olan “ öteki gündem “ adlı izlencede ifade ettiğine nazaran Atatürk söylemiş ki  “ Karabekir , Kur- an-ı Türkçeye çevirttim; herkes okusun ve o Arap oğlunun ( Peygamberden bahsediyor ) , ne saçma sapan sözler (yaveler) sarf ettiğini bilsinler diyor, Atatürk’ ün Kur-an-ı Türkçeye çevirmesinin başında bu geliyor…”

       Bu bili (bilgi) en başta tarih bakımından yanılgı ve hem de gerçeği yansıtmamaktadır. 

Zira görüşme, Atatürk’le, Kazım Karabekir arasında geçiyor. 

Kazım Karabekir kimdir? 

Milli Mücadele sonrasında, yani Cumhuriyetle birlikte Atatürk’le politik görüş ayrılığına düşmüş, Atatürk aracılığıyla kenara itilmiş, 1924 senesinde kurduğu parti ( Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ) bir sene sonra kapatılmış, 1926 senesinde meydana gelen suikast girişiminden ( İzmir suikasti ) ötürü idamla yargılanmış ama beraat etmiştir. 1927 senesinde milletvekili görevi sona erdikten sonra on yıl süre ile , yani 1937 senesine kadar devamlı takip edilen ve nezaret altında tutulan 84 kişilik muhalifler grubunun başında yer almış, on yıl boyunca tek başına kalarak bazı kitaplar yazmış ama yazmış olduğu                 “ İstiklal Harbimiz “ adlı kitap toplatılarak imha edilmiştir.

        Atatürk, Türkçe meal ve tefsirin yazılması ve ödeneğin devlet bütçesinden karşılanması için yapılan sözleşme 26 Ekim 1925 tarihinde Mehmet Akif Ersoy ve Elmalılı Hamdi Yazır ile Diyanet adına Ahmet Hamdi Akseki arasında yapılmıştır. Atatürk tefsiri hazırlama işini Elmalılı Hamdi Yazır’ a, meali hazırlama işini de Mehmet Akif Ersoy’ a vermiş. Meali Mehmet Akif Ersoy Mısır’ a gittiğinden tamamlayamamış Meal ve tefsiri 1935 senesinde Elmalılı Hamdi Yazır tamamlamış.

       Atatürk Kur-an'ı hangi amaçla Türkçeye çevirttirdi?

Atatürk, Kur’an’ın ulusça çok iyi bilinmesini, Türkçeye çevirttirerek ve Türkçe Tefsir ve Hadis kitapları yazdırarak sağlamıştır. Atatürk Kur’an’ın anlaşılarak okunmasına ve okutulmasını son derece önemli saymıştır. Atatürk Kur’an’ın orjinali olan Arapça okunmasına da değer vererek güzel sesle okunmasını özendirmiş ve Türk hafızlarını methetmiştir. Atatürk, Kur’an’ın bağnazlık aracı olarak kullanılmasına ve dinin iyi niyetinin kötüye kullanılmasına şiddetle karşı çıkmıştır. Atatürk en son din İslam'ın temeli Kur’an’ın çok iyi bilinmesini ve günümüzdeki insanların ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde yorumlanmasını hedeflemiştir.

Atatürk ulusal değerimiz, din ise evrensel değerimizdir. 

Söz konusu “ yaveler “ sözünün söylenmiş olduğunu kabul edelim. 

Bu sözü Atatürk’ e muhalif olan Kazım Karabekir tarafından açıklandığı iddia edilmiş olsun. Atatürk’le siyasi görüş ayrılığına düşen Kazım Karabekir on yıl boyunca  psikolojik baskı altında eziklik duyduğu bir ortamda böyle bir sözü açıkladığı iddia edilmiş olsun. Böylesine hassasiyet gerektiren bir konuyu bu güne taşımak ne taşıyana ne de topluma fayda sağlamaz. Doğru bilgi sahibi olunarak ve o günkü koşullarda göz önünde bulundurularak toplumun aydınlatılması, toplumsal barışın korunmasına da fayda sağlar. Kaldı ki, Atatürk’ün din konusunda hassasiyet gösterdiği ortadadır. Bu gün özgürce dini ibadetler yapılabiliniyor ise bu Atatürk sayesinde yapılmaktadır.

Editör: Haber Merkezi