Bu başlık aslında şair arkadaşım Galip Yılmaz Çavuş'a aittir ama, çok denk düştüğü için sırası geldi aynı başlığı - Şair Galip'in izniyle - kullanmak istedim.
Güvercinler ve siyasetçiler…
Elbette her siyasetçi aynı değil, bu benzetme her siyasetçi için geçerli değil, ancak, kimi siyasetçiler için "cuk" oturmuş durumda…
Benzetmeyi hatırlatalım…
İki arkadaş şehir meydanında bir yandan güvencinlere yem atıyor, bir yandan da sohbet ediyordu…
Biri diğerine şöyle seslendi :
" Güvercinlerle siyasetçilerin ortak noktalarını biliyor musun?..'
" Hayır, bilmiyorum" dedi diğeri…
Benzetmeyi yapan devam etti :
"Güvercinler yerdeyken elimizden yerler, havalanınca başımızı kirletirler. Siyasetçilerin de seçimden önceki tavrı ile seçimden sonraki tavrı buna benzer"
Az laf, çok anlam…
Kıssadan hisse…
Ne demişler :
" Anlayana sivrisinek saz…
Anlamaya davul zurna bile az "
*
Bu tür yerdeyken nasıl beslendiğini unutup, havalandıktan sonra "vefa" ile "bozayı" birbirine karıştıran siyasetçi tavrı, basın mensupları ile ilişkilerine de yansır.
Seçimden önce başka…
Seçimden sonra başka…
Adaylık sürecinde 7-24 gazetecileri arayıp destek isteyen siyasetçiler, seçildikten sonra "arslan" kesilir, Urumeli'nde paşa torunu gibi davranmaya başlar. Şımaranlar, haddini aşanlar, gazetelere gözdağı vermeye çalışanlar olur.
Tıpkı güvercinler gibi "yerdeyken" nasıl "yemlendiklerini" unutanlar olur.
*
Bunların tarih bilglisi de fazla olmadığından, yakın tarihimizde, Kurtuluş Savaşı'nda Kuvayi Milliye saflarında yer alıp, Milli Mücadele'ye destek veren gazetelerin Mütareke Basını değil, yerel gazetelerden oluşan Anadolu Basını olduğunu da bilmezler.
Bugünkü yerel gazeteler Kurtuluş Savaşı'nda en zor koşullar altında el dizgileri veya basit matbaa makineleri ile basılıp Milli Mücadele'ye destek olan gazetelerin devamı niteliğindedir.
Yerel gazetelerin piri ise İzmir'de düşmana ilk kurşunu atan Şehit Gazeteci Hasan Tahsin'dir.
*
Gazetecilik mesleği içinde, mesleği amacı dışında kullanan, kötü niyetli kişiler yok mudur, elbette vardır.
Mesleki bilgi ve yeterliliğe sahip olmayan, ancak "gazeteci" ünvanı taşıyan kişiler var mıdır, elbette vardır.
Ancak, istisnalar kaideyi bozmaz, yerel gazetelerin kurumsal kimliğine gölge düşürmez.
O yüzden seçildikten sonra "havalarda" gezen siyasetçilerin bunu unutmaması gerekiyor.
Yerel gazeteler hem şehirlerimizin, hem de ülkemizin cefakar ve vefakar olduğu kadar, cesur ve yürekli yayın organlarıdır.
Güvercin tabiatlı siyasilerin bunu da aklından çıkarmaması gerekiyor.
Erhan ÇAKMAK
