Zonguldak Lobisi oluşması yönünde en çok emek veren gazetecilerden biri olarak böyle bir yazı yazmak istemezdim doğrusu… 

Ancak pek çok konuda olduğu gibi “lobi” konusunda da büyük bir kavram kargaşası yaşandığından “hikayeden lobicilik” ile “gerçek lobi hikayelerini” birbirinden ayırmak gerekiyor. 

Geçenlerde Zonguldak adına kurulan bazı dernekleri  “siyaset merdivenleri” olarak kullanmak isteyenlerden söz etmiştik ama, şu sıralarda neyin ne olduğunu bir kez daha hatırlatmakta fayda var. 

Sayın Necati Başar gibi dernekçiliği gerçek bir hizmet anlayışı ile sürdürüp, yaklaşık 600 Zonguldak evladına öğrenim bursu sağlayan, her okul döneminde geniş kapsamlı kırtasiye yardımları yapıp, bunun “reklamını” yapmayan gerçek dernekçileri dışında tutarak söyleyelim… 

İlimizde, il dışında veya yurt dışında “Zonguldak” adına kurulan dernek yöneticilerinin pek çoğu siyasi ve ticari rant peşinde koşuyor. Zonguldak adını kişisel çıkarları için “basamak” olarak kullanıyor, Zonguldak’ın üzerine basa basa siyaset ve ticaret hayatında yükselmeye çalışıyor. 

Onların ne Zonguldak, ne de Zonguldak Lobisi diye bir dertleri yok aslında… 

Laf olsun, torba dolsun… 

“ Hikayeden lobicilik” işte böyle oluyor.

*

Lobicilik lafla değil, icraatla oluyor… 

Bunu “tek başına” başaran insanlarımız var. 

Mesela Ali Uzun… 

Ankara’da tek başına Zonguldak Lobisi gibidir. 

Koşulsuz, hilafsız bir Zonguldak Lobisi… 

19. Dönem Zonguldak Milletvekili Ali Uzun, uzun yıllardır Ankara’da sağlık sektöründe yöneticilik yapıyor. 

Herhangi bir nedenle Ankara’ya gidip de Ali Uzun’un yanına uğramadan dönen yok gibidir. 

Şimdiye dek parasız-pulsuz ameliyat ettirdiği, tedavi ettirdiği Zonguldak insanı saymakla bitmez herhalde… Üstelik Ali Uzun’un etki alanın sadece sağlık sektöründe değildir. Ankara’da bakanlıklarda ve üst bürokraside halen hatırı sayılan, sözü dinlenen bir yapıya sahiptir. Derdi olan derdini ona anlatır, elden gelen yapılır. Yeter ki Zonguldaklı olsun, yeter ki Zonguldak’tan gelsin. İşte “gerçek lobi hikayeleri” de böyle oluyor. 

Yıldan yıla “gece” düzenleyip “lobicilik” oynamak, “reklam kampanyasından” öte birşey değildir. Biz bu filmi daha önce çok izledik çünkü… 

Ankara’da, İstanbul’da, yurt dışında böyle “geceler” düzenlediniz de ne oldu?.. 

Zonguldak’a ne faydası dokundu?..

Erhan ÇAKMAK

Editör: Haber Merkezi