1 Mayıs İşçi Bayramında KESK'e bağlı sendikalar, sunucu Gülhan Yıldız'ın daha önce İstanbul sözleşmesinin feshine alkış tuttuğu iddiası yönelik protesto ederek, alandan ayrıldı. Olayların ardından Gülhan Yıldız basın mensuplarının karşısına geçerek açıklamalarda bulundu.

Gülhan Yıldız, ''2019 yılında Milliyetçi Hareket Partisi'ne alana hoş geldiniz diyen süreçle başladı. 1 Mayıs emekçinin işçinin bayramıdır. Hoş geldiniz denir. İdiyolejik görüşünüz ne olursa olsun söylemek ve yerine getirmek zorundasınızdır. Birlik beraliğin bayramıdır 1 Mayıs. Bunun Milliyetçi Hareket Partisinin haklı bir tutum düşünüyorum zannederek selam vermem onları rahatsız etmiş''dedi.

Yıldız açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
''1 Mayıs'ı onurla gururla sundum. Bundan şeref duyuyorum. Bende emekçiyim. Yalnız 1 Mayıs'a gölge düşeren bir durum yaşadık. Bunun içinde ben herkesden özür diliyorum. Sebebi olmamama rağmen özür diliyorum. Işığı söndü 1 Mayıs'ın. Bunun gerekçesi Zonguldak Kadın PLatformunun 2019 yılında Milliyetçi Hareket Partisine alana hoş geldiniz diyen süreçle başladı. 1 Mayıs emekçinin işçinin bayramıdır. hoş geldiniz denir. İdiyolejik görüşünüz ne olursa olsun söylemek ve yerine getirmek zorundasınızdır. Birlik beraliğin bayramıdır 1 Mayıs. Bunun Milliyetçi Hareket Partisinin haklı bir tutum düşünüyorum zannederek selam vermem onları rahatsız etmiş. 2019 yılında 8 Mart öncesi kadın cinayetleri, kadın tecavüzleri, çocuk katliamlarına karşı erkekleri alana almamalara karşı geldim. Çünkü Cumhuriyeti biz kurarken kadın erkek 15 yaşındaki çocuklarla beraber kurduk. Ben hep şunun savunuculuğunu yaptım. Kadın erkek birlikte mücadele ederse cumhuriyet bir yerlere varır. Bu kadar cins ayrımı ve cins kırımı son bulur diye düşünmüştüm. Onlar biraz ayrkırı davranıp erkekleri alana almamakla kararlıydılar. Bende onların 8 Mart etkinliklerine bulunmadım. Eski cumhuriyet kadınlar şube başkanı olmam nedeniyle şuandaki cumhuriyet genel merkezinin aldığı tutumlarla beni değerlendiriyorlar. İstanbul sözleşmesine karşı geldiğim yönünde bir faşistçe bir durum sergiliyorlar. İstanbul sözleşmesini desteklediğimi her alanda söyledim. İdiyolejik görüşüm her ne olursa olsun bu kimseyi ilgilendirmez. Kimse gibi düşünmek zorunda değilim. Ben bir kadınım, ben bir işçiyim, ben bir anneyim. Beni faşistlikle suçlayanların aslında kendileri faşistce davranmışlardır''dedi.

(Haber-Ercan Demir)

Editör: Haber Merkezi