CHP Zonguldak Milletvekili, Avukat Ünal Demirtaş, 5 Nisan Avukatlar Günü nedeniyle bir mesaj yayınladı. Avukatların yargının üç sacayağından biri olduğunu vurgulayan Ünal Demirtaş; “ Avukat, savunma hakkının temsilcisi, yargının üç sacayağından biridir. Avukatlık mesleği bu yönü ile demokratik hukuk devletinin olmazsa olmazlarından biridir” dedi.

CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş mesajında şunları ifade etti;

“Bir toplumu bir arada tutan en önemli unsur adalettir. Toplumsal düzeni sağlamak için konulan hukuk kurallarının temel amacı adaletin sağlanmasıdır.  Adaletin tesisinde ise avukatlar çok önemli bir görevi yerine getirir. Avukatlar, yargının üç sacayağından biri olan savunma hakkının temsilcisidir. Savunma hakkı, adil yargılamanın temelidir. Bu nedenle bireylerin ve toplumun adalet arayışında ilk başvurdukları kişiler avukatlardır. Avukatların mesleklerini hiçbir baskı olmadan, özgürce yapabilmeleri, hukuk ve yargıya güvenin tesis edilmesi açısından  çok büyük önem taşımaktadır.

Ancak bugün ülkemizde hukuk kuralları teker teker yok edilmektedir. Güçler ayrılığı ilkesi ortadan kaldırılmakta, yargı tek adam rejiminin baskısı altında adaletten uzaklaştırılmaktadır. 2020 yılında ise baroları bölüp parçalayarak, “Paralel Barolar” oluşturan düzenleme,  avukatları ve bağımsız baroları vesayet altına almak amacı ile getirilmiştir. Oysa gerçek adalet, ancak bağımsız yargı, bağımsız savcı ve bağımsız avukatlarla tesis edilebilir.  Yüzyıllar önce bir Fransız Avukat olan Molierac’ın “Görevimizi yaparken kimseye, ne müvekkile, ne hakime, hele ne iktidara tabiyiz, bizim aşağımızda kişilerin varlığı iddiasında değiliz fakat hiçbir hiyerarşik üst de tanımıyoruz. En kıdemsizin, en kıdemliden veya isim yapmış olandan farkı yoktur. Avukatlar tarih boyu köle kullanmadılar ama hiçbir zaman efendileri de olmadı!" sözleri avukatların üstlendiği savunma görevini bağımsızlık ve tarafsızlık içinde yerine getirmeye ne kadar büyük önem verdiklerini anlatan en anlamlı sözlerden biridir.

İktidarın vesayet baskısı ile uğraşan avukatlar bir yandan da ekonomik olarak ayakta kalma mücadelesi vermektedir. Türkiye Barolar Birliği’nin 31.12.2021 tarihi verisine göre; ülkemizde 160 bin 651 avukat bulunmaktadır.  Ülkemizin dört bir tarafına plansızca hukuk fakülteleri açılması avukat sayılarında bir patlama yaşanmasına neden olmuştur. Hukuk fakültesi sayısının çoğalması ile birlikte eğitim kalitesi de düşmüştür. Mezun olan öğrencilerin adliye ve büro stajlarında yaşadıkları çok sayıda zorluk bulunmaktadır. Stajlarının tamamlanmasının ardından mesleğe başlayan avukatlar, staj döneminde yaşadıklarından çok daha ağır koşullar altında ve düşük ücretlerle çalışmak zorunda kalmaktadır. Avukat sayısı da öğrenci sayısındaki artışa bağlı olarak yıldan yıla yükselmektedir.

Bugün avukatlar ağır ekonomik sorunlarla karşı karşıyadırlar. Yıldan yıla kontrolsüz olarak artan avukat sayısı nedeniyle, bugün ihtiyaçtan çok daha fazla avukat bulunmaktadır. Avukat sayısındaki bu yükseklik, ekonomik olarak daha güçlü durumda olanın daha fazla hak ve söz sahibi olduğu bir haksız rekabet ortamını ortaya çıkarmaktadır. Öte yandan avukat sayısı kontrolsüz şekilde büyük bir artış gösterirken, son yıllarda yapılan uygulamalarla, sadece avukatlar tarafından yapılması gereken mevcut iş alanları daraltılmakta ve avukatlara yeni iş alanları yaratılamamaktadır. Son derece düşük olan iş potansiyeli, rekabet ortamı içinde avukatlık ücretlerinin düşmesine de neden olmaktadır. Bu durumlar da maalesef meslekte acımasız ve yıkıcı bir rekabeti beraberinde getirmekte, adaletin kalitesini düşürmekte, hukuka olan güveni zedeleyen sonuçlar ortaya çıkarmaktadır.

Bu gün avukatların büyük çoğunluğu geleceğe dair büyük bir endişe ve ekonomik kaygı taşımaktadır. Özellikle son dönemde, yaşanan ağır ekonomik sorunlar nedeniyle avukatların önemli bir kısmı, bu rekabet ortamı içinde ayakta kalamayarak bürolarını kapatarak mesleği bırakmak zorunda kalmaktadır.

Bu nedenle adaletin tesisinde vazgeçilmez yeri olan avukatların ekonomik olarak yaşadıkları sorunların önüne geçilmesi için biran önce gerekli düzenlemeler yapılmalı, avukatları vesayet altına alan tüm uygulamalara son verilmeli, avukatlık mesleğinin bağımsız ve özgür şekilde yapılabilmesinin koşulları oluşturulmalıdır. Ancak bu şekilde hukukun üstünlüğünün tesis edilmesi mümkün olacaktır.

Bu duygu ve düşüncelerle savunma hakkının dokunulmazlığı ile yargının bağımsızlığına inanan demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nin güvencesi tüm meslektaşlarımın 5 Nisan Avukatlar Gününü kutluyorum"

HABER MERKEZİ

Editör: Haber Merkezi