" Senet zamanı ile seçim zamanı çabuk gelir" diye boşuna söylememişler…

Kaldı bir yıl…

2023 Haziran ayında genel seçim yapılacak…

Ülke genelinde ve ilimizde seçim sath-ı mailine girildi.

Bu arada şimdiden "adaylık savaşları" da başlamış oldu.

Dışarıya yansıyanı var, yansımayanı var…

Ancak, bütün partiler fokur fokur…

Siyaset kazanları kaynamaya başladı.

*

Her seçimde bir çok aday ortaya çıkıyor, kimileri sırf aday olup "isim" yapabilmek için aday oluyor.

Aslında seçim kazanacaklarına kendileri de inanmıyor.

Bu nedenle her seçimde bir "aday enflasyonu" yaşanıyor.

Kendine güvenen de var, güvenmeyen de…

Toplumda karşılığı olan da var, olmayan da…

Esasen, kişi kendini bilmiyorsa, siyasi partilerin hiç bir şekilde toplumda karşılığı olmayan, oy potansiyeli ve seçilme şansı bulunmayan kişilerin adaylık başvurularını kabul etmemesi ve seçici davranması bu durumu önleyebilir.

*

Şimdikiler darılmasın diye önceki milletvekillerinden örnekler verelim…

Mesela, Ali Uzun…

Toplumda karşılığı var mı, var…

Herhangi bir siyasi partiden aday olduğunda, partisinin oyuna oy katacak bireysel oy potansiyeli var mı, var…

Milletvekili adayı olsa, seçilir mi, seçilir.

Mesela, Harun Akın…

Toplumda karşılığı var mı, var…

Zonguldak'ın köylüsünden-kentlisine değin bireysel oy potansiyeli var mı, var…

Aday olsa seçilir mi, seçilir.

Mesela, Zeki Çakan…

Toplumda karşılığı var mı, var…

Herhangi bir siyasi partiden aday olsa, bireysel  oyları ile o partinin oy potansiyelini yükseltir mi, yükseltir.

Aday olsa seçilir mi, seçilir.

Halen aktif siyasetin içinde olan veya siyasete yeni katılıp aday olmak isteyenlerin de mutlaka bu özelliklere sahip olması gerektiği aşikar…

Sadece aday olacağı partinin oylarına güvenerek yola çıkanlar, belki o partilerin mevcut oy potansiyeli ile seçilme şansı bulabilir ama, bu durum toplumda kabul görmüyor…

Toplum kendisini "pas" geçilmiş olarak görüyor, benimsemediği bir adayın seçilmesini istemiyor.

Özetle, "torpilli adaylık" hoş karşılanmıyor.

*

Toplumda siyasi karşılığı olmayanların, hemen her siyasi partinin içine yerleşmiş olan bu "torpilli adaylık" konusuna güvenerek şimdiden kolları sıvadıkları fark ediliyor.

Kimilerinin toplumda hiçbir siyasi karşılığı olmasa da, siyaset kurumunda "dayısı" olduğu için aday olabiliyor.

Zonguldak ve ülke sorunlarından bihaber, elifi görse mertek zanneden kişiler, sırf siyaset kurumu içindeki bu "torpil" işleyişine güvenip adaylık başvurusu yapabiliyor.

Bu şekilde "hatır" için aday olanlar var.

Sonrası malum…

Gerçek siyasetçiler "dışarıda" kalıyor, sonra da herkes topu birbirine atıyor.

Ortalık "pardon" diyenden geçilmiyor.

Erhan ÇAKMAK

Editör: Haber Merkezi