Devlet eski Bakanı Hasan Gemici 13. Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrası oluşturulan kabinede Zonguldak’tan bakan çıkmaması ve  Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç’un bakanlığa atanması hakkında görüşlerini belirtti.
Zonguldak-Bartın-Karabük’ün 80’li yıllardan sonra ayrılmasına rağmen bölgenin kaderinin birliktelikten geçtiğini belirten Devlet eski Bakanı Hasan Gemici, Yılmaz Tunç’un bakanlığının bölge anlamında önem arz ettiğini belirterek, “20 yılda Türkiye’deki gelişmelerden Zonguldak yeterli pay alamamışsa en baş sebebinin bakanlar kurulunda bir bakanla temsil edilememiş olmasıdır” dedi. 

Zonguldak-Bartın-Karabük’ün hizmet anlamında birlikte ele alınması gerekiyor”

Zonguldak-Karabük-Bartın’ın her zaman için birlikte ele alınması gerektiğini belirten Devlet eski Bakanı Hasan Gemici; “Öncelikle Zonguldak-Bartın-Karabük diye bölgemize hitap etmenden son derece mutluluk duyuyorum. Gerçekten bu bölge coğrafi birliktelik dışında tarihi olarak, kültürel olarak ve yakın zamana kadar da idare olarak bir bütünlük içerisindeydi. Ama 80’li yıllardan sonra 3 ayrı vilayet oldu ama yine de bölgenin kaderi birliktelikten geçiyor. Zonguldak-Karabük-Bartın’ın her zaman için birlikte ele alınması gerekiyor. Çünkü bu illerin birbirine mesafesi 45-50 kilometre. Dolayısıyla bölgede sorunların çözümü için bürokrasilerin, siyesilerin bölgeyi birlikte ele almaları gerekiyor.

“Bakanlar kurulu demek suyun başı demek. Suyun başında olmayınca dağıtılandan alınan pay az olur”

Ben bölgenin parlamenter sistemi içindeki son bakanıyım. 1997-2002 yılları arasında 6 yıl hem bölgeye bakanlık yaptım hem de ülkemize hizmet ettim. 2002 yılından bu tarafa AKP iktidarı süresince maalesef Zonguldak’ta bir bakan görevlendirilmedi. Bunun eksikliğini hep yaşadık. Nitekim son 20 yılda Türkiye’de ki gelişmelerden Zonguldak yeterli pay alamadıysa bunun en baş sebebi, bölgemizin bakanlar kurulunda bir bakanla temsil edilmemesidir. Çünkü bakanlar kurulu demek suyun başı demek. Türkiye  ile ilgili bütün kararlar orada alınıyor. Oradan dağıtılıyor. Dolayısıyla suyun başında olmadığınız zaman dağıtılanlardan, yapılanlardan alacağınız pay yeterli olmayabiliyor.

“Başkanlık sistemi ile milletvekillerinin gücü azaldı”

Türkiye şuanda  parlamenter sistem değil, başkanlık sistemi ile yönetiliyor. 2002 yılına kadar Türkiye’de parlamenter sistem vardı ve Milletvekilleri çok güçlü ve etkiliydi. Bir bölgeden bakan olmasa dahi bir milletvekili parlamentoda etkili oldukları için bir açığı kapatabiliyorlardı. Ama son dönemde, şuanda yürürlükte olan sistem başkanlık sistemi ve milletvekillerinin etkileri ve yaptırım güçleri oldukça zayıf. Bu anlamda Yılmaz Tunç arkadaşımızın bölgeden bakan olması son derece sevindirici ve bölgemiz adına umut vericidir. Ben  Sayın Yılmaz Tunç’a hem ülkeye hem bölgemize  yapacağı hizmetlerde başarılar diliyorum.

“Bölgede verilecek kararların koordine edilmesi son derece önemli”

Biliyorsunuz Filyos Vadi Projesi 1980’li yıllarda o  dönem bölgemizin milletvekili, bakanı olan Merhum Veysel Atasoy tarafından gündeme getirilmiş ve 20-30 yıl boyunca  bölgemizin en büyük rüyası, bekası haline gelmiştir. Tabi bu süreçte Filyos Vadisi Projesi adım adım gelişti. O süre içerisinde geçmiş dönem milletvekillerimiz, bakanlarımız, son olarak da ben projeye büyük katkılar verdik. O proje şuanda sadece  Zonguldak ve Bölgenin değil, Türkiye’nin de önemli bir projesi haline geldi. Şuanda Limanın yapılmasıyla birlikte, Karadeniz Gazının bulunması ve oraya bağlanmasıyla birlikte çok önemli bir aşamaya geldi. Tabi bu bölgemizin bundan sonra çok büyük gelişmelere sahne olacağını düşünüyorum. Bu bölgeye çok önemli yatırımlar yapılacak. Tarımsal yatırımlar, sanayi yatırımları yapılacak, çeşitli fabrikalar düşünülüyor. Bu aşamada bölgede verilecek kararların koordine edilmesi son derece önemli. Çünkü bu bölge için çok büyük bir fırsat. Yanlış kararlar verilirse eğer orada  çarpık bir sanayileşme, çarpık bir kentleşme, çevreye-doğaya dikkat edilmeyen bir gelişme olduğu takdirde bizim güzelim bölgemiz doğamız yaşanmaz hale gelir. Bölgede çok ciddi yatırımlar düşünülüyor. Bir taraftan sanayi, bir taraftan istihdamı düşünürken, çevrenin ve doğanın da korunması son derece önemli. Bu açıdan bu 3 ilin çalışmalarının birlikte koordine edilmesi gerekiyor. Tabii ki burada en büyük görevde bölgenin milletvekillerinde ve şuanda bölgeyi temsilen bakanlık kabinesinde bulunan Yılmaz Tunç Bey’e düşüyor. Ben inanıyorum hem sayın bakanımız Yılmaz Tunç Bey ve bölge milletvekillerimiz bu dediğim doğrultuda  dikkatli olacaklardır ve bölgenin sağlıklı bir şekilde gelişmesi için gerekli dikkati, özeni göstereceklerdir. Benden istenilen, bana düşen bir şey olursa her zamanki gibi yanlarında olurum ama bölge insanının
da bölgedeki gelişmelerle ilgili son derece duyarlı, dikkatli ve ilgili olmaları lazım

“Birlikte ele alınması için illa büyükşehir olmasına gerek yok”

Bartın-Zonguldak-Karabük’ün birleşmesi anlamında bir çalışma var mı, varsa ne aşamada bilemiyorum. Ama Zonguldak-Bartın-Karabük’ün bir arada ele alınması için illa büyükşehir olmasına gerek yok. Bölgeye yapılacak projelerde 3 ilin birden değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Ama bölgenin büyük şehir olması konusunda bir çalışma var mıdır onu bilemiyorum. Ben 14 Mayıs seçimlerinde aday adayı olarak Zonguldak’ta yaptığım ilk basın açıklamamda “Bir partili ve yurttaş sorumluluğu ile göreve talip oluyorum” demiştim. Ülkenin olanakları ile biz okuduk, iş adamı olduk, mühendis olduk, bakan olduk. Bu ülkeye ve bölgeye karşı bu nedenle sorumluluklarımız var. Bu sorumluluklarımızı yerine getirmek için bölgemiz adına elimizden geleni yapacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın” dedi.

Özel Haber: Seda Fidan 

Editör: Oğulcan Öz